Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, elektrik fiyatlarındaki zamları ve yüksek faturayı konu aldığı yazısında, buna şirketlerin özelleştirilmesinin neden olduğunu savundu.
1990’larda başlayan elektriğin özelleştirilmesi sürecinin 2001 yılında ve 2013 yılında çıkarılan Enerji Piyasaları Kanunu (EPK) ile tamamlandığını söyleyen Uğur, "Ardından elektrik enerjisinin birbirinin içine girmiş bir sürü tarifeyle spot piyasası denilen, ticari bir mal gibi alınıp satılabildiği enerji borsası oluşturuldu" dedi.
Uğur, yazısında "Vatandaş ne spot piyasa anlar, ne gün içi piyasası ne de gün öncesi piyasası… Evine gelen faturaya bakar. Toplam bedelin ne kadarını EÜAŞ’den almış, ne kadarını spot piyasadan temin etmiş umurunda değildir. Ama gerçek sebep bellidir: Bir kamu hizmeti olması gereken elektrik üretim, dağıtım ve tedarikinin özelleştirilmesi! Demek ki özelleştirme olmasaydı, devlet vatandaşa elektriği 32 kuruş yerine örneğin 60 kuruştan satar, kendi de zarar etmezdi, vatandaş da" ifadesini kullandı.
Uğur şöyle devam etti:
"Fail, 'Elektrik faturamı ödemiyorum' diyerek yine tahrikte zirve yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 'Ahlatlıbel Zirvesi'nde yan yana geldiği ittifak ortağı Ali Babacan’dan başkası değil. Çünkü elektriğin özelleştirilmesinin mimarı bizatihi o.
Diyeceksiniz ki: 'Erdoğan da Başbakan’dı ve izin verdi.' Doğru, keşke vermeseydi ve o küreselci finans lobisinin temsilcisine dur deseydi.
Sonuçta özelleştirmeden geri dönülmesi için geç kalınmış değil. En azından kamunun payını yüzde 70’lere çıkarmak mümkün.
Elektrik üretiminde yüzde 40 civarında dışa bağımlıyız ne yazık ki hâlâ. En büyük maliyet girdisi de doğalgaz ve Türkiye’nin altı kömür kaynıyor ama ithal kömür. Hem fiyatları artıyor hem de artan döviz fiyatlarına endeksli. Çift yönlü kazık. Yenilenebilir enerjinin payının yüzde 20’lerden yüzde 40’a çıkması, hidroelektrik santrallerinin payının Yusufeli gibi devasa barajlarla artması sorunumuzu büyük ölçüde çözecek ama özelleştirmenin dayattığı sorun yine her krizde karşımıza çıkacak. Bu nedenle en iyi çözüm, kamunun payını artırma."