Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk, bugünkü köşe yazısında Kahramankazan Belediyesi Meclisi’nde geçen bir konuşmayı aktardı. Buna göre Oğuz'un ifadeleri şöyle:
"Size özellikle söylemek istediğim bir konu var: Hiç kimsenin ekmeğiyle oynamayacağız dedim ama hiç kimse de Kahramankazan belediyesinin sinir uçlarıyla oynamaya kalkmasın. Bu çatı altında Sayın Cumhurbaşkanımızın aleyhinde konuşan olursa defolsun gitsin arkadaşlar."
“Cumhurbaşkanımızın aleyhinde konuşmak ne demek ya?”
"Bu mesajın ne anlama geldiğini anlamayan arkadaşlar varsa tekrar söylüyorum: Bu çatı altında Sayın Cumhurbaşkanımız aleyhinde davul çalan kim varsa defolsun gitsin. Şimdi hangi safta duracaksa dursun. Sayın Cumhurbaşkanımızın aleyhinde konuşmak ne demek arkadaşlar yaa."
“1,5 sene tıkadım kulaklarımı"
"İmzaladığımız bu toplu sözleşmeyle birlikte işçilerimiz üstünde disiplin maddelerini tekrar düzenlemiş olduk. Ben buradaki arkadaşlarımızdan bir şey istiyorum: Sadece işinizi düzgünce yapın. Onun dışında diğer çalışan arkadaşlarımız zafiyete uğratacak laflar, dedikodular peşinde koşmayın. Koşan arkadaşlarımıza diyorum ki; Bak 1.5 sene tıkadım şu kulakları, gözlerimi kapadım. Görmezden, duymazdan geldim. Amma huylu huyundan vazgeçmezse eğer, kusura bakmayın yollarımız ayrılır arkadaşlar. Hiç kimsenin ekmeğiyle oynamayacağım ama burada hassas olduğumuz konularda sinir uçlarıyla oynamaya birileri yeltenirse eğer arkadaşlar bunun faturasını da kendisi öder. Gözyaşı dökmeyin. Bu uyarıların, ikazların amacı siz gözyaşı dökmeyin diye."
“Ağzını ayıra ayıra beni eleştirecek”
Ağzımızdan çıkan laflara sahip olmazsak, hakim olmazsak, kime ve neye hizmet ettiğimizi hesaplayamazsak, hangi kuruma ve hangi devlete ait olduğumuzu bilemezsek ait olduğunuz yere gidersiniz arkadaşlar. İkazlarımı dikkate alın ki üzülmeyesiniz. Kendini buraya ait hissetmeyen arkadaşım ait olduğu yere gitsin. Belediyenin bütün ekonomik imkanlarını biz zorlayacağız bütçeye ekstra yük gelecek bunu karşılayacağız. Bunun karşısında da çıkacak kendini bilmez birisi ağzını ayıra ayıra bu ülkenin cumhurbaşkanını eleştirecek, ağzını ayıra ayıra bu belediyenin başkanını eleştirecek. Hadi ya… Yarın başına taş düştüğü zaman ‘Niye düştü?' diye sorma. Bundan düştü. Sebebi bu işte. Bundan dolayı düştü.