Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) Başkanı ve Dalgakıran Makina Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, Türkiye’nin ekonomik durumunu ve para politikasının bağımsızlığının önemini Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
Dalgakıran, Türkiye’nin büyüme sonrası yaşadığı durumu “Biz her büyümeyi duvara toslayarak tamamlayan bir ülkeyiz. 300 yıldır bunu yaşıyoruz. 300 yıldır dünya ekonomisinden aldığımız pay yüzde 0.7 ile 1.3 arasında değişiyor. Bizim zengin bir ülke olmamız için payın yüzde 3 olması gerekiyor. Yani gayri safi milli hasılamızı üç katı artırmamız gerekiyor. Baktığımız zaman belli bir yere getirip aşağı düşürüyoruz. Bu ilk defa olmuyor. Ülkeye giren ve çıkan dövizi 300 yıldır dengeleyemedik. Turizm gibi büyük bir kozumuz var. Ona rağmen dengeye koyamıyoruz. Büyürken de bunlara dikkat çekiyordum. ‘Sağlıklı büyüme’ diye bir kavramdan bahsediyordum. Kamu yatırımlarıyla ve tüketimle büyüyorsanız mutlaka döviz açığı oluşturuyorsunuz. Yurt dışından bir ara ciddi bir düşük maliyetli sıcak paranın girdiğini hatırlarsanız, cari açığı da bununla kapatıyordunuz. Aynı zamanda bunu kredi olarak inşaat ve ev gibi şeylere yatırıyordunuz. Masaya oturup yiyoruz, hesap gelince kızıyoruz. Aslında hesap geldi. Cari açığı Türkiye finanse ettiği ölçüde büyüyor. Edemediği zaman bu tarz krizlerle karşılaşıyoruz” diye sıraladı.
‘Hükümetlerin popülist uygulamalarına karşı paranın geri alınabileceği güvencesi için para politikalarının bağımsızlığı önemlidir’
Dalgakıran, para politikalarının bağımsızlığının önemini “Enflasyon dediğimiz belada hem dünyadaki emtia fiyatlarının artışı hem içerideki problemler ve döviz açığını kapatamayışımız ama ona rağmen kaynaklarda gaza basmaya devam edişimiz bu sonuçları doğurdu. Benim bildiğim ve gördüğüm belirli politikaları uygulamadan enflasyonu aşağı çekmek mümkün olmuyor. Bir kere para politikalarının bağımsızlığı çok stratejiktir. Nasıl? Bütün dünyada siyaset doğal olarak iktidar ister ve halka bir şeyler vermeye harcar. Siyasetin doğasıdır. Onun için ülkeler para politikalarını bağımsızlaştırır. Para sahiplerine güvence vermektir. Dışarıdan para gelecekse güvenceleri alma açısından stratejiktir. Hükümetlerin popülist uygulamalarına karşı paranın geri alınabileceği güvencesi için önemlidir” diye açıkladı.