Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ın beraberindeki heyetle Diyarbakır’da halkla buluşmalarını sürdürüyor. Sivil toplum kuruluşları, iş insanları başta olmak üzere kentin dinamikleri ile bir araya gelen Garo Paylan, dört gün süren Diyarbakır temaslarında esnafı ziyaret etti, halkın sorunlarını dinledi. Yaşadığı sıkıntıları Paylan’a anlatan yurttaşların temel sorunu geçim zorluğu, hayat pahalılığı, zamlar ve 2022 yılında faturala yansıyan elektrik ve doğalgaz zamlarıydı.
'İşçi geçinemiyorum, işveren ise giderlerimi karşılayamıyorum diyor'
Garo Paylan Diyarbakır'daki buluşmasında şu ifadeleri kullandı:
“İşçi geçinemiyorum, işveren ise giderlerimi karşılayamıyorum diyor. Çiftçi tarlama gübre, hayvan üreticisi ise hayvanıma yem alamadım diyor. Emekli ay sonunu getiremedim diyor. Esnafa gidiyoruz, her esnaf elektrik faturasını çıkarıyor. ‘İki ay önce 500 gelen elektrik faturası bin 500, 2 bin lira geliyor. Ben bunu nasıl ödeyeceğim’ diyor. Esnaf ‘hem giderler üç katına çıkmış durumda, hem de işlerimiz dörtte bire düşmüş durumda’ diyor. Bu da zincirleme bir etki yaratıyor. Şu anda şehrimizde hem bir ekonomik durgunluk var, hem de fahiş zamlar var. Fahiş faturalar var. Bu açıdan büyük bir buhranla karşı karşıyayız. Tüm toplumsal kesimleri saran bir ekonomik buhranla karşı karşıyayız."
“İşçi geçinemiyorum, işveren ise giderlerimi karşılayamıyorum diyor. Çiftçi tarlama gübre, hayvan üreticisi ise hayvanıma yem alamadım diyor. Emekli ay sonunu getiremedim diyor. Esnafa gidiyoruz, her esnaf elektrik faturasını çıkarıyor. ‘İki ay önce 500 gelen elektrik faturası bin 500, 2 bin lira geliyor. Ben bunu nasıl ödeyeceğim’ diyor. Esnaf ‘hem giderler üç katına çıkmış durumda, hem de işlerimiz dörtte bire düşmüş durumda’ diyor. Bu da zincirleme bir etki yaratıyor. Şu anda şehrimizde hem bir ekonomik durgunluk var, hem de fahiş zamlar var. Fahiş faturalar var. Bu açıdan büyük bir buhranla karşı karşıyayız. Tüm toplumsal kesimleri saran bir ekonomik buhranla karşı karşıyayız."
Paylan, ekonomik krizin yaşanmasının en önemeli nedeninin kaynakların yanlış kullanılması olduğu tespitinde bulundu ve 2021 yılında bütçe görüşmelerinde yaşanan tartışmaları hatırlattı.
“Biz iktidarı bu yoldan vaz geçin diye defalarca uyardık” diyen Paylan, şöyle devam etti:
'Bütçeden kaynakları saraylara, savaşlara, yandaşlara aktardılar'
“Bütçe görüşmelerinde ‘saraylara, savaşlara, yandaşlara para aktarmaktan vaz geçin. Bir avuç yandaşınızı zengin etmekten vaz geçin, gelin kaynakları emekçilere, emekliye, işsizlere aktaralım’ dedik. Ama tüm taleplerimizi reddettiler. Her şeyimiz dört dörtlük dediler ve biz bu yolda devam edeceğiz dediler. Bütçeden kaynakları saraylara, savaşlara, yandaşlara aktardılar. Şimdi ise kara bir kış geçiriyoruz."
Paylan, bu aşamadan sonra iktidara siz yanlış yapıyorsunuz, yanlış yoldasınız demenin bir anlamı olmadığını vurguladı. Mevcut iktidarın miadını doldurduğunu ve Türkiye’nin yakın zamanda bir seçime gideceğini ifade eden Paylan, şu ifadeleri kullandı:
“Üç vakte kadar bu ülkede bir seçim olacak. Ama 3 ay, ama 13 ay. Açıkça söylüyorum, bu yaz, ya da sonbaharda bu iktidar bir seçime gitmek zorunda olacaktır. Çünkü ekonomik kriz derinleşecek, sosyal hareketler de derinleşecektir. Görüyorsunuz insanlar isyan etmeye başladılar. Bu itirazların büyüyeceğini düşünüyoruz. Bu açından yakın bir vadede bir seçim olacak."
“Üç vakte kadar bu ülkede bir seçim olacak. Ama 3 ay, ama 13 ay. Açıkça söylüyorum, bu yaz, ya da sonbaharda bu iktidar bir seçime gitmek zorunda olacaktır. Çünkü ekonomik kriz derinleşecek, sosyal hareketler de derinleşecektir. Görüyorsunuz insanlar isyan etmeye başladılar. Bu itirazların büyüyeceğini düşünüyoruz. Bu açından yakın bir vadede bir seçim olacak."
Ülkedeki demokrasi güçlerinin buna hazırlıklı olması gerektiğini belirten Paylan, geçmiş yıllarda yaşanan ekonomik krizleri hatırlatarak, şunları söyledi:
'Muhalefete bakıyoruz, Millet İttifakı çerçevesinde söylüyorum ciddi bir demokrasi iddiası yok'
“1994 yılında derin bir ekonomik kriz olmuştu. Refah Partisi o ekonomik krizden iktidar olarak çıkmıştı. 2001 yılında da derin bir ekonomik kriz oldu. O dönemde demokrasi güçlerinin yeterli bir hazırlığı yoktu. O krizden AKP çıkarak tek başına iktidar oldu. 20 yıldır neoliberal politikaları sürdürüyor. Yurttaşlarımızı daha borçlu hale getirdi. Dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan da oldu yurttaşlar.
Şimdi yeni bir altüst oluşu görüyoruz. Bu alt üste biz hazır olursak, yani demokrasi güçleri hazır olursa bu krizden sonra biz iktidarda oluruz. Biz bu ülkeyi yönetiriz. Neden kötü bir yönetimden başka bir kötü yönetime geçsin bu ülke? Faşist bir iktidar hala yüzde 40 almayı hedefliyor, hala iktidar olmayı hedefliyor. Muhalefete bakıyoruz, Millet İttifakı çerçevesinde söylüyorum ciddi bir demokrasi iddiası yok.
Oysa biz demokrasi güçleri olarak ekolojik bir yaşamı, kadın özgürlükçü bir yaşamı, demokratik bir yaşamı hayal ediyoruz. HDP olarak demokrasi ittifakını genişletme iddiasındayız. Yeni dönemde demokrasi ittifakının bu ülkenin yönetiminde olması gerektiğini düşünüyoruz.”