Direksiyon Eğitmeni Selçuk Kocaoğlu, direksiyon usta öğreticilerinin karşılaştığı sorunları, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından direksiyon sınavlarında çalıştırılma şartlarını ve buna bağlı yaşanan can kaybını Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
Kocaoğlu, direksiyon eğitmenlerinin görev tanımı ve mevzuatını “Direksiyon sınavı dediğimiz sınavlar bizim asli görevimiz olmadan bize MEB tarafından yüklenmektedir. Görev tanımımız 5580 sayılı Özel Öğretim Kanunu’nda, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanun madde 47’de, Uzman ve Usta Öğreticiler Yönetmeliği gibi yasa ve yönetmeliklerde bellidir. Bu görev tanımı eğitim, öğretim, konferans ve seminer üzerinedir. Yasalarla haftalık çalışma saatimiz 40 olarak belirlenmiştir. Milli Eğitim’in bir programı vardır. Bütün özel okullarda bu program geçerlidir. METBİS denir bu programa, haftalık 40 saat dersimiz girilir. Biz de öğrencilerimizle bu 40 saati doldururuz. Bunun üstüne çalışmamız yasaktır. Fakat bu sınavlarla MEB bizi asli görevimiz olmadan şoför ve ücretsiz sosyal güvencemiz olmadan çalıştırmaktadır” diye açıkladı.
‘Dava açtık fakat geri çevrildi’
MEB’in kendilerini angarya çalıştırdığını söyleyen Kocaoğlu, bunun hangi yönetmelik maddesine dayanılarak yapıldığını “Bunu da nasıl yapmaktadır? Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği diye bir yönetmelik var. Bu yönetmelikte öyle bir madde var ki aynen şu şekilde yazmaktadır: Direksiyon sınavında başarısız olan kursiyerin yerine usta öğretici geçer. Aracı başlangıç noktasına geri getirir. Bunun açılımı ‘Şoförlükte yaparsınız’ demektir. Biz buna dava açtık fakat 1987’de yayınlanmış bir yönetmelik olduğu için davamız geri çevrildi. Biz de bu davayı dilekçemizi değiştirerek hak edişler üzerinden ‘angarya yapıyorsunuz’ diyerek açtık. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Anayasası madde 18 ‘Hiç kimse isteği dışında çalıştırılamaz. Angarya yasaktır’ der. MEB göz göre göre bizi isteğimiz dışında angarya çalıştırmaktadır. Sıkıntımız buradan kaynaklanmaktadır” diye aktardı.
‘Sınavcı olarak gelenler bu işte uzman değiller’
Kocaoğlu, sınava gelen gözetmenlerin yetersiz olduğu görüşünü “Bu sınavlarda sınavcı olarak gelenler bu işte uzman değiller. Yeterli atiklik ve çevikliğe sahip değiller. Bunlar hepimizin bildiği ilkokul, ortaokul ve lise öğretmenleridir. Ayda bir kere bu sınavlara gelirler. Gelme maksatları haklıdır. Ek gelir kazanmak için gelirler. Bu konuda uzmanlıkları üç hafta aldıkları bir kursla sınırlıdır. Otomobil kullanmak o otomobilin her şeyini bilmek veya eğitimini vermek değildir. Ben İngilizce yeminli tercümanım ancak İngilizce sınavı yapamam hiçbir öğrenciye. O başka bir iştir. Motosiklet ve tır gibi ağır vasıtalarda çok yetersizler, ehliyetleri bile yok. Gelip bu sınavlarda karar verici mekanizma olarak ölçme ve değerlendirme yapmaktadırlar” diye ifade etti.
‘2015’te Yozgat Sorgun’daki arkadaşımız göz göre göre hayatını kaybetmiştir’
Kocaoğlu, direksiyon eğitmenlerinin sınavlarda karşılaştığı hayati riski “MEB, 33 yıldır bu sistemi yerine oturtamamıştır. Bu yüzden 2015’te Yozgat Sorgun’daki arkadaşımız göz göre göre hayatını kaybetmiştir. Öndeki oturan sınavcının fren pedalına basamaması yüzünden soldan gelen araç arkadaşımıza çarparak hayattan koparmıştır. Bütün kanunlar çiğnenmekte ve bizleri sosyal güvencesiz, hiçbir ödeme yapılmadan, haftalık mesaimizi doldurmamıza rağmen Anayasa’ya bakılmadan kullanmaktalar. Bunu da yapan Milli Eğitim Bakanlığı’dır. En son geçen Pazar bir hocamız İstanbul Küçükçekmece ilçesinde oradaki arkadaşlarımızın CİMER’e ayrıyeten İlçe Eğitim Müdürlüğü’ne ‘Yerler buz, bu sınavı iptal edelim’ ikazına rağmen ertelememişler ve arkadaşımız maalesef hayatını kaybetmiştir. Türkiye geneli ortalama aktif çalışan 20 bin kişi kadarız. Belgeli 70 bin kişi olduğu tahmin ediliyor” diye vurguladı.