‘Suriye ile ilgili haberlerde bir medya savaşı var’
"Suriye ile ilgili haberlerde bir medya savaşı var, dolayısıyla taraflar kendilerine göre yorumlayarak haber üretiyorlar. Özellikle Haseke hapishanesi olayı ve Suriye’deki IŞİD konusundaki haberler tamamen muğlak. Çok çeşitli kaynakların birbiriyle çelişen bilgileri var. Ortak noktaları bulup bazı teyit edilmiş bilgilerden hareket edelim. Bu konuda BMGK’de 27 Ocak’ta toplantı da yapıldı. Vladimir Voronkov bilgiler verdi ve 20 kadar ülke katıldı. Türkiye, Rusya, ABD, Suriye temsilcileri de vardı. Daha da önemlisi DSG bir açıklama yaparak bazı bilgiler verdi. Bugün de öğleden sonra ABD himayesindeki kuzeydoğu Suriye özerk yönetimi adına basın toplantısıyla açıklama yapıldı. Bütün bunlara baktığımızda 10-20 bin arası IŞİD’li olduğundan şüphenilen mahkum var. Yargılanmadıkları için mahkum demek de çok doğru değil. Ama içlerinde azılı katiller de var. Bunların isimlendirilmesinde de zorluk var. Hapishane dedikleri yer, Suriye hükümetinin eskiden kurmuş olduğu bir endüstri meslek lisesi. Lisenin hapishaneye dönüştürülmüş hali. Dolayısıyla hapishane koşulları yok, mahkumlar açısından zorluklar var. Bu soru işaretlerini Hediye Levent de yazmıştı. Bugün DSG ve bizzat ABD himayesindeki kuzeydoğu Suriye özerk yönetiminin yaptığı açıklamalarda şunu söylüyorlar. ‘Bizim elimizde 12 bin civarında IŞİD teröristi var. 2 bini Irak vatandaşı, 5 bini Suriyeli, geriye kalan 50 farklı ülkenin uyruğunu taşıyor. Bunların yanı sıra onbinlerce aileleri var, minimum 60 bin-80 bin arasında diyebiliriz. Kadınlar, çocuklar, yeni doğanlar ve çocuk olup büyüyenlerden bahsediyoruz. Bunların bir kısmı suçlu ama bir kısmı çocuk zaten. Hem DSG'nin açıklamasına göre 77 hapishane çalışanı 40 DSG savaşçısı 4'ü sivil olmak üzere 121 kayıp var. 374 de IŞİD’li öldürüldüğü rakamını verdiler. Hapishanede kaç mahkum şüpheli var, bunu bilmiyoruz. Kaç mahkum kaçtı, onu da bilmiyoruz. Ölenler arasında çocuk var mıydı, onu da bilmiyoruz. Orada da muğlaklık devam ediyor.”
'Gerçekten 4 sivil mi öldü, onu da bilmiyoruz'
“İnsan hakları örgütleri de bu konuda açıklamalar yaptılar. Amerika’ya en yakın İnsan Hakları İzleme Örgütü - ABD Dışişleri ile çalıştığına dair yorumlar da var. Bu biraz spekülatif bir yorum olabilir ama ABD Dışişleri'ne yakın olduğu kesin - de koalisyonu uyarıyor. Kendi hükümetlerine ‘Tüm mahkumların, yaralıların, çocukların güvende olmasını ve yiyecek, su, tıbbi bakım almasını hızlı bir şekilde sağlayın. Ayrıca sivilleri korumak için mümkün olan tüm önlemleri almakta dahil olmak üzere kuvvetlerinizin savaş yasalarına uyup uymadığını da araştırın’ diyorlar. BMGK toplantısında da Rusya ve Suriye temsilcileri Amerikan kuvvetlerinin savaş suçu işlediğini, oradaki kamu ve sivil altyapıyı tahrip ettiğini söylüyor. DSG'nin açıklamasına göre gerçekten 4 sivil mi öldü, onu da bilmiyoruz. O kadar zor durumdayız. Bu 4 sivili DSG sahipleniyor, acaba ABD bombardımanıyla mı öldüler, IŞİD mi yaptı, bunları da bilmiyoruz."
'El-Hol kampı, hapishane deseniz değil, serbest bir kamp deseniz değil'
"DSG, dünkü açıklamasında IŞİD’liler için uluslararası bir mahkeme kurulması gerektiğini söyledi. Bugünkü kuzey ve doğu Suriye özerk yönetiminin açıklamasında ise şu ifadeler yer aldı. Bu sorun özerk yönetim ve uluslararası güçler, herhalde ABD başta olmak üzere, koordinasyonunda çözülmeli. Ya uluslararası bağımsız mahkemeler kurulmalı ya da uluslararası toplumun resmi olarak tanıdığı özerk alanında kurulacak bir mahkemede yargılanmalı. Vatandaşı olan IŞİD üyesi olan devletler sorumluluklarını yerine getirmeliler. Özellikle El-Hol kampı, hapishane deseniz değil, serbest bir kamp deseniz değil, kadın ve çocukların tutuldukları ve sefil koşullarda yaşadıkları kapalı bir kamp. Sırf orada bile 56 bin kişi var. O kampta da her gün katliam yaşanmakta.”
'Suriye'nin Interpol üyeliği de yenilendi ama ABD esirler meselesini diğer ülkelerle ilişki kurar diye Suriye'ye vermek istemiyor'
“Suriye’ye müdahale meselesi insani boyutları çok ağır olan bir sorun ama sonuçta siyasi. Bu insani dramların yaşanması gerek Fırat’ın doğusunda gerek batısında geçtiğimiz günlerde dondurucu soğuklarda Türkiye’nin kontrol ettiği bölgelerde bazı çocukların donarak öldüğü iddia edildi. Siyasi boyutları çok büyük. Burada müdahale eden ülkelerin temel olarak yapmaya çalıştığı şey Suriye’nin istikrarsızlığının devam etmesi ve Suriye’nin çökmüş bir ülke olarak kalmasının devamını sağlamaya çalışıyorlar. Bugüne kadar da yapabilecekleri daha fazla bir şey yok. Orada BM tarafından da tanınan bir Suriye var. 6 ay kadar önce Interpol üyeliği de yenilendi. Dolayısıyla burada Amerika’nın yapmaya çalıştığı iki şey var. Birincisi IŞİD’liler meselesini Suriye’ye vermek istemiyor. Çünkü Suriye hükümeti aldığı zaman özellikle IŞİD’cilerin vatandaşı olduğu ülkelerle elinde bir pazarlık gücü olabileceğini düşünüyor. Suriye hükümetinin yeniden normal bir ülke olarak diğer ülkelerle ilişki kurmasını engellemeye çalışıyor. İkincisi de orada kendi varlığının devamı için IŞİD’e ihtiyacı var. Amerikan Dışişleri Bakanı’nın açıklamasında da o husus var, bu olayların uluslararası koalisyonun ne kadar gerekli olduğunu yeniden gösterdiğine dair ibare var. Bu şekilde devam edecektir. Ama Amerika’nın 'DSG'nin veya Suriye özerk yönetiminin tanınmasını isteyip istememesi bir tarafa daha fazla adım atabilecek gücü olduğunu da düşünmüyorum. Amerika’nın Rusya ile uzlaşması çerçevesinde mevcut durumu sürdürmeye çalışacaktır. IŞİD olaylarının böyle bir boyutu da var. Bu mevcut statükonun devam etmesini sağlayacak bir enstrüman olarak değerli.”