Güney Kıbrıs'ta İsrailli bir turist grubunun toplu tecavüzüne uğradığını iddia eden Britanyalı genç bir kadının kendisini mahkum edilmiş bulması, en üst mahkemeden döndü. Ocak 2020'de bölge mahkemesinin verdiği 4 ay tecilli hapis cezası kararı, Britanya'da tepkiyle karşılanır ve Güney Kıbrıslı kadınlar tarafından protesto edilirken, mağdur durumundayken suçlu durumuna gelen kadın, eylülde temyize gitmişti. Bugün Güney Kıbrıs Yüksek Mahkemesi'nin beraat kararı vermesinin ardından, avukatlar, aktivistler, politikacılar ve kadının ailesi, toplu tecavüz şikayetinin yeniden işleme konulması gerektiğini belirtti.
Kadının Kıbrıslı avukatlarından Nicoletta Charalambidou, "Yargıtay'ın beraat kararı... yetkililerin tecavüz iddialarıyla ilgili bildirimleri etkili şekilde soruşturmadığına işaret ediyor. Şimdi takip edeceğimiz şey bu" dedi.
'Avukatıyla görüştürülmeden gözaltında baskı uygulandı'
Temmuz 2019'da 19 yaşında olan kadın, Ayia Napa tatil beldesinde 12 İsrailli gencin tecavüzüne uğradığı şikayetinde bulunmuş, günler sonra şikayetini geri çekmiş, bu da onun tutuklanmasına ve ardından yalan beyan ve kamuyu yanlış yönlendirmekten mahkum edilmesine yol açmıştı.
Haftalarca gözaltında tutulan kadın, yanında avukatı olmadan polis tarafından saatlerce sorgulandıktan sonra baskı altında şikayetini geri çektiğini söylemişti.
12 erkek hiçbir işlem yapılmadan İsrail'e dönünce şampanya patlattı
Kadının ifadesi alındıktan birkaç saat sonra 12 İsrailli erkek serbest bırakılmış ve aynı gün İsrail'e dönmelerine izin verilmişti. Grubun İsrail'e vardığında havaalanında şampanya patlattığı medyaya yansımıştı.
Davaya da çağrılmadılar
Kadının davasında İsrailli erkek grubundan herhangi bir delil sunmaları istenmedi, çünkü dava, tecavüz iddiasına değil, kadının yetkilileri yanıltıp yanıltmadığına ve yalan beyanda bulunup bulunmadığına odaklandı.
'En başta yapılması gerekeni artık yerine getirin'
Güney Kıbrıs'taki en üst mahkemenin kadını beraat ettirmesinin ardından, Justice Abroad (Yurtdışında Adalet) örgütü aracılığıyla açıklama yapan kadının ailesi, yeni bir soruşturma açılması çağrısını yineledi. Açıklamada "Eğer adalet yerini bulacaksa, bir yetkilinin Kıbrıs'ta toplanan delilleri biraraya getirmesi ve en başta yapılması gerekeni artık yerine getirmesi gerekir" denildi.
Polis teşkilatı, kararı inceleyeceklerini duyurdu. Yeşiller Partisi, yetkililerin dosyayı incelemesi ve herhangi bir ihmal varsa polise disiplin cezası verilmesi çağrısı yaptı.
'Önemli adil yargılanma hükümleri bu davada tamamen göz ardı edildi'
Justice Abroad Direktörü Michael Polak, 'Güney Kıbrıs Yüksek Mahkemesi'nin kadına adil yargılanma hakkının verilmediğini kabul ettiğini' belirterek şu vurguyu yaptı:
"Adaletin hata yapmasını önlemek için uygulanan önemli adil yargılanma hükümleri bu davada tamamen göz ardı edildi. Genç ve savunmasız bir kadın, tecavüzü polise bildirdiğinde kötü muamele görmenin yanısıra şimdi Yüksek Mahkeme'nin de kabul ettiği gibi açıkça adaletsiz bir yargılama sürecinden geçirildi."