Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) verilerine göre, 2021 yılında benzine 33, motorine 28, LPG’ye ise 18 kez olmak üzere akaryakıta toplamda 79 kez zam yapıldı. Ancak, yine sendikanın verdiği bilgilere göre, akaryakıtta dağıtıcı ve bayi payları kesin olarak belirlenmiş durumda. Buna göre, istasyonlara kalan pay akaryakıt fiyatı ne olursa olsun değişmiyor ve istasyonlar litre başına 45.37 kuruş zarar ediyor.
Sputnik’e konuşan EPGİS Başkanı Fesih Aktaş, gelen zamların ve değişmeyen kar paylarının akaryakıt istasyonlarını iflasın eşiğine getirdiğini aktardı. Aktaş “Akaryakıt istasyonlarının bayi ve dağıtıcı kar marjları hala stabil halde, herhangi bir artış yok. Bayiler çok ciddi oranda sıkıntıda. Bu kar marjlarının ivedilikle artırılması gerekiyor aksi takdirde önümüze hoş olmayan tablolar çıkacak. Çok net bir şekilde eksi pozisyona düştük. Bizim toplam brüt marjımız dağıtıcıyla birlikte yüzde 8, en adil paylaşım olan yüzde 50-50 olan paylaşımda bayinin payına yüzde 4 düşüyor. Bunun da şu an reel kuruş karşılığı litrede 48.63 kuruş ama şu anda bayilerin gideri litrede 94 kuruş civarında. Bu artık yaşamsal orandan çıktı yavaşça iflasa doğru götürüyor. İflas etmemek için kredi kullanıyoruz ya da elimizde atadan dededen kalma bir arsa ya da gayrimenkul varsa onu satıyoruz. Ama sistemi artık besleyemez durumdayız çünkü aynı oranda ürün satın alma maliyetlerimiz yükseldi” dedi.
‘Sattığımız malı aynı fiyata yerine koyamıyoruz, ya kredi çekiyoruz ya da atadan, dededen ne kaldıysa sermaye için satıyoruz’
Aktaş, sattıkları malı aynı fiyata yerine koyamadıklarını ifade ederek “Haziran ayında 10 bin litre günlük satış yapan bir akaryakıt istasyonunun sermaye ihtiyacı 2 milyon civarındayken, aynı malı yerine koymak için bugün sermaye ihtiyacımız 3 milyon 864 bin lira. Ya 2 milyon ile kalacağız, aynı malı yerine koyamayacağız, ki bu da teknik olarak imkansız, gelen müşteriye ‘hayır’ deme şansımız yok ya da gidip kredi çekeceğiz. Kredi şartlarını da biliyorsunuz, kredi faiz oranları afaki oranda. Ya da elimizde kaldıysa atadan, dededen rica minnet bir şeyler satıp sistemi beslemeye çalışıyoruz. Ama bu tahammül edilebilir oranlarda değil” diye konuştu.
Akaryakıt istasyonları için nasıl bir düzenleme getirilmeli?
Dağıtıcı firmalar ile beraber ‘yandıklarını’ söyleyen Aktaş, yapılması gereken düzenlemeyi şu şekilde aktardı:
“Dağıtıcı firmaya da yüzde 4 kalıyor. O da bir ticarethane, bir işlem yapıyor. İkimize toplam yüzde 8 kalıyor. Yarı yarıya paylaşıyoruz. Onlar da yatırım yapamaz durumdalar. Dünyada serbest piyasa ekonomilerinin hiçbirinde toptancının perakendeciden daha fazla kazandığı da görülmemiştir. Biz yüzde 50-50 deyip tevazu gösteriyoruz ama burada da bir haksızlık mevcut. Burada 55’e 45 şeklinde bir oran vardı ama bir derneğin açtığı dava sonucu bu karar iptal edildi. Şu anda tek başımıza yanmıyoruz, onlarla beraber yanıyoruz. Yapılacak olan şey bu payın artırılması. Ya bunu devlet vergiden karşılayacak ya da mecburen kademeli olarak ihtiyaç olan kısmı pompa satış fiyatlarına yansıtacak. İki yoldan birini seçecek.”
‘Sistem kendi koyduğu formülü bile uygulamıyor’
EPDK’nın bayi ve dağıtıcılar için kar marjı formülasyonu olduğunu da belirten Aktaş “EPDK bu formülasyonu uygulasa bugün böyle bir sıkıntı olmayacak. Ama serbest piyasa ekonomisinde olduğunu iddia edip de bu verilen formülü dahi ki serbest piyasalarda formül verilmez. Bu formüle göre bizim karımızın 1.8-1.9 lira civarında olması gerekiyor. Buna rağmen hala 0.98 lirada. Sistem kendi koyduğu formülü bile uygulamıyor” dedi ve ekledi:
‘Düzenleyici kurum ile ortak noktada bir an önce, biz ölmeden buluşmamız gerekiyor’
“Düzenleme gelmek durumunda. Çünkü akaryakıt istasyonları Türkiye’nin yaşayan ekonomisinin ana damarı. Akaryakıt istasyonlarının kapatılmaması sistemin düzenli olarak çalışması için gerekli. Düzenleyici kurum ile bayiler bir ortak noktada buluşacak. Ama ne zaman buluşacak? Ölmeden, bir an önce buluşmalıyız.”