Fethiye Ölüdeniz 'de bulunan Babadağ Teleferik'in genel müdürü olan 'yarasa adam' olarak da anılan Cengiz Koçak, yazın 1965 metre yükseklikten atlayış yaparak işinden wingsuit yaparak gidiyor.
Kış aylarının gelmesiyle birlikte 1700 ve 1900 metre arası yükseklikte kar olması nedeniyle Koçak, atlayış ve uçuşlarına 1200 metreden devam ediyor. Koçak, işletme içerisinde bulunan restoran ve atlayış alanında çalışmalarını yapmak için gün içerisinde teleferik ile 1200 metreye çıkıyor. Burada çalışmalarını tamamlayan Koçak, yine aynı yükseklikten wingsuit ile Ölüdeniz'in eşsiz mavisinde süzülerek tekrar ofisine iniyor. Yurt dışında wingsuit ile atlayış yapan kişilerle iletişim halinde olduğunu belirten Koçak, Türkiye'de atlanabilir 45 noktayı kendisinin tespit ettiğini ve dünyadaki ekstrem sporu meraklılarının Türkiye'deki başvuru noktasının kendisi olduğunu söyledi.
'Sabit olan her yerden atladım'
Binlerce uçuş yaptığını söyleyen Cengiz Koçak, şöyle konuştu:
"Anten, köprü, uçurum, bina gibi sabit olan her yerden paraşütle atlıyorum. Aynı zamanda bu yerler yeteri kadar yüksekse wingsuite ile atlıyorum. Bütün günüm ve hayatım Babadağ'da geçiyor. Buraya ilk geldiğimde evimin olduğu yer ile en yüksek tepemiz 1965 metrenin arasındaki koordinasyona bakıp evime bu şekilde gidebileceğimi düşündüm. Matematiksel olarak bu hesabın doğru olduğunu görünce bu düşünceyi hayata geçirdim. Yaz aylarında 1700, 1800, 1900 metredeki kalkış alanları açıkken, akşam iş bitiminde yamaç paraşütü ile bir arkadaşımın önünde yolcu olarak uçup, atlıyorum. Daha sonra oradan wingsuitle uçarak evime gidiyorum. İşten evine wingsuitle gitmenin dünyada bir örneği yok. Bu şekilde evime gittiğim duyulunca tüm dünyada haber oldu. Hatta Almanya'da bir televizyon programında yayınlanan bilgi yarışmasında soru olarak soruldu. Şimdi ise kış mevsimi olduğu için kar nedeniyle 1700, 1800 ve 1900 metre atlayış alanları kapalı ve 1200 metreden uçuş yapabiliyoruz, yükseklik benim evime gitmem için yeterli değil. Sabah işe gittiğimde ilk olarak teleferiğin girişindeki ofisimde çalışıyorum. Buradaki işlerimi bitirip teleferikle yukarıda bulunan işletmelere çıkıyorum. İşlerimi tamamlayıp tekrar aşağıdaki ofisime dönmek için wingsuitle atlıyorum. Kışın ofisime yazın ise evime bu şekilde gidiyorum"
'Türkiye'de atlanabilecek 45 nokta tespit ettim'
7 yaşındayken paraşütçü olmaya karar verdiğini anlatan Koçak, wingsuit sporu ile tanıştıktan sonra bugüne kadar yaklaşık 9 bin atlayış yaptığını dile getirdi. Atlanabilecek ve uçan her türlü cisimden atladığını belirten Koçak, şöyle konuştu:
"2011 yılında Karanlık Kanyonu'nda base jumping sporuna başladım. Wingsuiti öğrenmek için Türkiye'de imkan olmadığını fark edince Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin sponsorluğunda Kaliforniya'ya gittim. Orada 2 ay boyunca wingsuit eğitimi alıp, dünyanın en iyi yerinden atlayışlar yaptım ve Türkiye'ye döndüm. Türkiye'de daha önce hiç yapılmayan 'wingsuit base jumping' için bu topraklarda olan uçurumları keşfettim ve atlayışlar yaptım. Türkiye'de atlanabilecek yaklaşık 45 nokta tespit ettim. Bu tespitler için yaklaşık 4 yıldır çalışıyorum. Tespit ettiğim 45 noktanın hepsi aynı zamanda dünya base jumping datasına girdi. Wingsuit sporu dünyada en çok Alpler, İsviçre, Fransa, İtalya'nın kuzeyi, Amerika'nın Uttah bölgesinde yapılıyor. Dünyada bunların yapılabileceği çok fazla yer var. Fakat spor çok az insan tarafından yapıldığı için keşfedilen az yer var. Bu nedenle Türkiye'de tespit ettiğim 45 nokta çok önemli. Hatta yurt dışından bazı arkadaşlarım ara ara gelerek bu noktalardan atlayış yapıyor. Ben Türkiye için onların bir tür başvuru noktasıyım"
'Öngörülemezlik çok fazla'
Wingsuitin henüz ilkel bir spor olduğunu ifade eden Koçak, şöyle devam etti:
"Wingsuitle uçurumdan atlamanın öngörülemezlikleri henüz çok fazla. Riskleri yönetecek her türlü beceriye sahip olsanız bile, bazen ortaya yönetmesi mümkün olmayan riskler çıkabilir. Şu an için ilkel bir spor ve riskleri nedeniyle wingsuitle uçurumdan atlamayı kimseye tavsiye etmiyorum. Ancak uçaktan wingsuit atlayışını ya da yamaç paraşütünü herkese tavsiye ederim. Ben ofisime ve evime gitmeye başladığımda işe başlayalı 15 gün olmuştu. Bu yaptığımı görenlerin verdiği tepkiler çok ilginç oldu. İşine ya da evine gidenlerin telefonunu açıp navigasyondan trafik nasıl diye bakan insanların yoğunlukta olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Trafik diye bir gerçeğimiz var. Ben bütün bunların ötesinde şöyle bir şey yaşıyorum. Gökyüzünde benden başka kimse yok. Sadece beni uçuran pilotum var. Evden işe gelmem yaklaşık 15 dakika sürmesine rağmen eve gitmem 1 dakika sürüyor. Fethiye ve Ölüdeniz adrenalin sporları açısından çok büyük potansiyel taşıyan bir yer. Daha önce burada Kelebekler Vadisi'nde de atlayış yaptım. İnsanlar 20 yıl boyunca atlanıp atlanamayacağını soruyordu. Geldim ve atladım. Hatta orada evrensel bir organizasyon da yaptık. Bu bölgede ekstrem sporları için çok büyük bir potansiyel var. Babadağ Teleferik bünyesinde kuracağımız bir macera parkı var. Bilen bilmeyen herkesin gelip adrenalini güvenli ortamda tadabileceği bir imkan sunulacak. Ölüdeniz ya da Babadağ dünyanın en önemli uçuş merkezlerinden olması nedeniyle geçen yıl pandemiye rağmen rekor kırdı ve 167 bin uçuş oldu. Bu yıla kadar en yüksek uçuş 2019 yılında 166 bindi. 2022 yılında ise 200 bin uçuş bekliyoruz. Teleferik buraya çok büyük katkılar sağlayacak. 1 Haziran'da açılmasında rağmen, hiç tanıtım yapmadan 80 bin kişiyi yukarıya taşıdık. Bu yıl hedef ise 500 bin kişiyi taşımak"