EKSEN

'NATO son 30 yılda Rusya'nın dibine kadar gelirken, geriye bir adım daha atamayacak duruma getirdi'

Okay Deprem’e göre, NATO Rusya'yı geriye adım atamayacak yere getirdi. Rusya'nın 2014'te Donbass'a girmediğini, Donetsk ve Lugansk'ın ise tercihini yaptığını belirten Deprem, Kiev'in özerklik, Rus dili ve Sovyet mirasına dokunulmaması şartlarının aksine Nazi mirasçılarını onurlandırdığını söyledi. Deprem'e göre bölge Ukrayna sabotajları bekliyor.
Sitede oku
ABD ve Rusya Federasyonu dışişleri bakanlarının Cenevre buluşmasının ardından dikkatler, Moskova'nın NATO'nun genişlemesi karşısında sunduğu Avrupa ve küresel güvenlik mimarisini etkileyecek tekliflerine verilecek yanıtlara çevrildi. Rusya'nın detaylarıyla yazılı olarak beklediği yanıtların ABD tarafından iletilmesi bekleniyor. Diğer yandan ABD ve en sıkı müttefiki Britanya'nın 'Rusya Ukrayna'yı istila edecek, darbe yapacak' temalı propagandaları eşliğinde Kiev'e silah yığınakları ve askeri destekleri sürüyor. Moskova ise ısrarla Ukrayna'ya saldırılmayacağını, bu haberlerin ABD ve müttefikleri tarafından kasıtlı yaratılan bir histeri olduğunu kaydediyor
Ukrayna'da 2914'te Maydan darbesinin ardından Kiev'le yolunu ayırırken, bağımsızlık kararlarını uygulanmayan Minsk anlaşmaları sürecinde dondurmuş Donetsk ve Lugansk cumhuriyetleri ise olası provokasyonlar karşısında tetikte. Özellikle Ukrayna rejiminin güvenlik organlarında etkinleşmiş Sağ Sektör ve Azov Taburu gibi unsurların Donbass'ta sabotaj faaliyetlerine girmesinden endişe ediliyor.
NATO'nun ısrarlı genişleme politikalarının yarattığı gerilim ve Ukrayna'ya etkilerini 2014 darbesini Donbass'ta izlemiş gazeteci ve yazar Okay Deprem'le konuştuk.

'NATO son 30 yılda Rusya'nın dibine kadar gelirken, geriye bir adım daha atamayacak duruma getirdi'

Okay Deprem’e göre, NATO son 30 yılda beş dalga halinde genişleyerek Rusya'nın dibine kadar gelirken, işleri Moskova'nın geriye bir adım daha atamayacağı duruma getirdi. Moskova'nın Donbass için harekete geçmesinin iki şart bulunduğu görüşündeki Deprem, bunların Ukrayna'ya NATO'nun taktiksel ve stratejik konvansiyonel silahlarını yerleştirmesi ve Kiev'in Donetsk ve Lugansk'a saldırıya geçmesi olduğunu söyledi. Deprem'e göre Moskova için son dönemde öne çıkan bir faktör de Rusya vatandaşlığına geçenler:
“Ukrayna, NATO’nun Doğu Avrupa’da onunla birlikte Sovyet coğrafyasında kendi bünyesine katamadığı son ülke. Moldova’yı saymazsak ve Belarus’un da Rusya ile birlik devleti anlaşması bulunduğunu anımsarsak... Dolayısıyla geriye Ukrayna kalıyor. NATO'nun son 30 senedir beş dalga halinde kademe kademe genişlemesiyle Rusya’nın dibine kadar geldiler. NATO Rusya için birinci dereceden tehlike teşkil eden, geriye bir adım daha atamayacağı bir noktaya gelmiş, sınıra dayanmış duruyor. Rusya’nın olası müdahalesi veya farklı ifadelerle Ukrayna’ya saldırısı konusunun olması iki temel şarta bağlı. Dolaylı veya doğrudan bunu yadsımıyor. Birincisi, Ukrayna’nın herhangi bir yerine NATO’nun taktiksel ve stratejik konvansiyonel silahlarını yerleştirmesi. İkincisi de Donbass'ın güney ve güneydoğusunda tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmiş cumhuriyetler Donetsk ve Lugansk'taki kuvvetlere Ukrayna’nın silahlı bir müdahalesi, saldırısı. Son iki yılda Rusya’nın politikasına önemli bir faktör daha eklendi. Donbass bazında halihazırda Rus vatandaşlığına geçmiş bulunan yaklaşık 700 bin kişinin varlığı. Dolayısıyla şimdi Rusya'nın Donbass savunma konseptinin daha kuvvetlendiğini veya bunun Rusya’nın argümanında azımsanmayacak bir yeri olduğunu görüyoruz.”

'Ukrayna'nın cephedeki askerleri bile aralarında Rusça konuşurken...'

Deprem, Rusya Federasyonu'nun ne 2014 ne de son krizde resmi ordusuyla Donbass'a girmediğini söylerken, Donetsk ve Lugansk'taki yapıların ise en baştan tercihlerini yaptıkları görüşünde. Cephedeki Ukrayna askerlerinin bile aralarında Rusça konuştuklarını aktaran Deprem, Donetsk ve Lugansk'taki cumhuriyetlerin Rus diline dokunulmaması, özerklik ve Sovyet döneminin mirasının sahiplenilmesini şartlarına atıf yaptı. Deprem, Kiev'in ise tam aksine Rusça'yı resmi dil olmaktan çıkartıp Sovyet mirasını silerken Nazi işbirlikçileri Banderistler ve Ukrayna Kurtuluş Ordusu'nu onurlandırdığını söyledi:
“Eğer Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya müdahale edeceğinden bahsediliyorsa, ABD'den bu yönde suçlamalar var ise mantık yürütmemiz gerekir. Batı ve Amerika’nın argümanları birbirini tutmuyor açıkçası. Rusya gerçekten de ne 2014'te ne de şu ana kadar oraya resmen girmedi. Donbass tercihini 2014’te yapmıştı. Kiev’de 2014'teki darbe sonucu yönetim değişikliğini kabul etmedi, sağcı ve Batı yanlısı güçlerin yönetimi ele geçirmelerinin meşru olmadığını iddia etmişti. Sadece Donbass değil, Ukrayna’nın güneydoğusundaki Rusça konuşan bölgelerde de Rus diline dokunulmaması ve Rusça’nın eğitim dili olması; kırmızı çizgileri buydu. İkincisi Donbass’ın özerk olması. Bağımsızlık da işin içinde, o biraz daha sonra gelişti. Üçüncü sebep de özellikle Sovyet döneminden kalma sembolik düzeyde kamusal isimlerin ve önemli simaların anıtlarına dokunulması, yani bu kültün korunması. Bu taleplerin hiçbiri Kiev tarafından kabul görmedi, hatta tam tersi adımlar atıldı. Bu süreç adım adım ilerledi. Rus dili Ukrayna’da müfredattan ve resmi dil statüsünden tamamen çıkarıldı. En nihayetinde geldiği noktada bir azınlık dili olarak tanımlandı. Ülkede milyonlarca kişi Rusça konuşuyor. Bölgede savaşan Ukrayna askerlerinin bile Donbass gibi yerlerde aralarında Rusça konuştuğunu biliyoruz. Buna rağmen böyle bir adım atıldı. Zaten kopuşu iyice tescilledi. Ukrayna, bırakın Sovyet mirasına dokunulmaması talebini Sovyet geçmişini tamamen sildi. Heykeller, anıtlar yıkıldı, yağmalandı, kaldırıldı. Cadde, sokak isimleri değiştirildi. Başta Kiev olmak üzere İkinci Dünya Savaşında Alman ordularıyla, Nazilerle işbirliği yapan Stepan Bandera olmak üzere, Nazi işbirlikçisi ve savaş suçlusu Ukrayna Kurtuluş Ordusu örgütünün liderlerinin isimleri verilmeye başlandı. Nürnberg mahkemesinde yargılanmış ve insanlık suçlusu ilan edilmiş Ukrayna Kurtuluş Ordusu yöneticilerini, subaylarının isimleri dört bir tarafa verilmeye başlandı. Pek çok yere heykeller dikilmeye başlandı.”

'Kitlesel talep, beklenti Donbass’tan çok kuvvetli çıktı'

2014'de Ukrayna'dan ayrılmayı seçen Kırım'ın aksine Donbass'ın özerkliğinin bulunmadığını ancak nüfusunun tamamının Rusça konuşanlardan, etnik olarak da Ruslardan oluşan bir sosyolinguistik bir yapı oluşturduğunu anımsatan Deprem, bölgenin geçmişte de Moskova ile idari bağlarına atıfta bulundu:
“Ukrayna döneminde Kırım özerkti. Ukrayna’nın 2014’ün bahar aylarında yaşadığı kırılmada sonradan ilk ayrılan Kırım oldu. Ama Kırım dışında tamamen özerk bir vilayet yoktu. Donbass, Lugansk il statüsündeydi. Ukrayna Almanya gibi hiçbir zaman federal yapıya dönüşmedi. Sonuç itibariyle kitlesel talep, beklenti Donbass’tan çok kuvvetli çıktı. Rusça konuşulan güneydoğu bölgelerindeki illerde de benzer gelişmeler olacaktı, o kadar olmadı. Donbass’ın farkı şuydu. Donbass’ta halkın tamamı istisnasız Rusça konuşan, etnik olarak da yarısına yakını etnik Rus nüfusundan oluşan bir sosyolinguistik yapı. Bu bakımdan diğer vilayetlerden ayrılan bir ildi. Zaten Çarlık Rusya’sının son dönemlerinde Ekim Devrimi'nden de önce Donbass’ın olduğu bölg Rusya'ya dahildi. Daha sonra da Rusya Sovyetler'ine bağlıyken, zaman içinde Ukrayna'ya verilmiş bir yerdi.

'Donbass'taki stratejik tesislere Ukrayna tarafından sabotajlar bekleniyor'

Deprem'e göre Rusya Federasyonu, NATO'nun füzelerinin yerleştirildiği bir Ukrayna'yı kabul edemez. Donbass'ta özellikle Ukrayna tarafının aşırı sağcı askeri unsurlarının sabotaj saldırılarının beklendiğini aktaran Deprem, böyle bir olasılığa verilecek tepkinin Ukrayna tarafından 'saldırı için açık çek' olarak kullanılması ihtimaline atıfta bulundu. Deprem, Donetsk'teki Halk Milisi yetkilisi Basurin'in giderek merkezi hükümeti de tehdit eden neonazi paramiliter gruplardan kurtulmak için onları ateşe atma senaryosundan da söz ettiğini aktardı:
"NATO’ya girmek isteyen Ukrayna’nın herhangi bir yerinde Rusya’yı hedef alacak şekilde, kaçınılmaz olarak orta veya uzun menzili stratejik veya taktiksel silahların yerleştirilmesi durumuna Rusya izin vermez. Bunun tercümesi de müdahale eder. Bunu, işgal etmeksizin hava kuvvetleriyle uzun menzilli silahlarla füze atarak da yapabilir. Donbass’ta Ukrayna tarafından kitlesel bir provokasyon bekleniyor. Donetsk Halk Cumhuriyeti Halk Milisi Başkan Yardımcısı Eduard Basurin’in son günlerde vurgu yaptığı şey şu. Bizzat sınır bölgelerindeki Ukrayna kuvvetlerinin üst düzey generallerinden birinin, stratejik tesislere yönelik sabotaj eylemleri emri verdiği... Donetsk bölgesinin Ukrayna ile sınır hattı boyunca birtakım kimyasal tesisler ve makilik alan var. İkincisi de buralardaki elektrik, su, dağıtım istasyonları, trafolar gibi kamusal hizmetlerin verildiği stratejik noktalara sabotaj saldırısı emri verildiği söylendi. Bunun karşısında bir karşı tepki verilecek. Bu da Ukrayna’ya saldırı için açık çek vermiş olacak. Putin’in sözleriyle de teyit olmuştu, Donbass olsun Lugansk olsun Ukrayna girdiği anda Rusya dahil olur. Buna rağmen niye böyle bir şey oynuyorlar? Basurin’in enteresan bir yorumu var. Bir ihtimal Kiev'in, aşırı miliyetçi ve neonazi dediğimiz paramiliter gruplardan kurtulmak için onları ateş hattına ittiği. Sağ kanat olsun, Donbass taburu gibi aşırı milliyetçi askeri yapılanmalar silahlarını Kiev’deki merkezi hükümete döndürebilir. Kendileri açısından böyle bir risk var. Dolayısıyla Zelenskiy başta olmak üzere yönetim onlardan kurtulma arayışında. Bölgenin en yetkili simalarından Basurin’in böyle bir okuması var.”
Yorum yaz