‘Kolektif sistemden kapitalist siteme geçiş büyük problem oldu’
1990’da Kazakistan’a gittiğimde henüz daha Sovyet ülkesiydi. Sovyetler dağılıp bağımsızlık gelince çok büyük problemlerle karşı karşıya kaldılar. Bir Sovyetler Birliği ülkesi olmaktan çıkıp ulus devlet olmanın sancıları yaşandı. Tabii bununla birlikte kolektif sistemden kapitalist siteme geçiş büyük problem oldu. 70 yıl süreyle gelen nesiller kolektif sistemin eşitlikçi yapısında yaşadılar. İhtiyaçlar ve ücretler sınırlıydı ama karşılıyordu. Bütün herkesin yaşama standardı benzerdi. Eğitim ve sağlık parasızdı, işsizlik yasaktı. Kapitalist sisteme geçince durum değişti. Eğitim ve sağlık paralı oldu, işsizlik çoğaldı. Piyasa ekonomisi ne gerektiriyorsa o yapıldı. Pazar ekonomisinin imkanlarından yararlananlar zenginleşti, bu durum halk nezdinde rahatsızlık yarattı.
‘Şehirlere kan kusturdular’
Batı’ya nefret aşka dönüştü. Birçok eski Sovyet ülkesi enerji kaynaklarının işletmesini Batı şirketlerine verdi. Kazakistan halkı açlık çekmiyor ama Batı’dan gelen çalışanlar ile kendi durumunu kıyaslıyorlar. Bütün bunların birikimiyle gelen yüzde 100 zam eylemleri doğurdu. Bu zammı devlet değil şirketler yaptı. Halkta birikmiş ‘Bizim toprağımızda lüks yaşıyorlar’ bilincini harekete geçirdi. Bir süre doğal bir tepki oldu, ama tüm bu tepkilerin içine birileri sızdı. Zamlarda hangi ülkenin şirketi etkili oldu bunun araştırılması gerekiyor. Almatı’da eylemlerin içine dinci-selefi teröristler sızdı. Bunların arkasında başkaları olur ve taşeron olarak kullanırlar. Yönetimi değiştirmek isteyen bu ekip Almatı’daki başarıyı bütün şehirlerde yakalasalardı işin başka boyutları olurdu. Tabii burada terör her türlü yüzünü gösterdi. Yağmacılık, tecavüz olayları duyduk. Şehirlere kan kusturdular.
‘KGAÖ gücünün gelmesinin psikolojik olarak önemi büyük’
Nursultan Nazarbayev tüm yetkilerini Kasım Cömert Tokayev’e bıraktı. İki ismi de çok iyi tanıyorum. Yıllardan beri görüşürüm, Tokayev değerli bir aydın. Bu iyi insan gerektiği zaman sertleşmesini bildiğini de gösterdi. KGAÖ ülkelerinden güç gelmesinin fiziki olarak çok önemi yok ancak psikolojik olarak önemi büyük. Uluslararası birliklerin geldiğini duyan teröristlerin maneviyatı bozuldu. Ancak bu konudaki ‘Rusya geldi yerleşti’ gibi yorumları ciddiye almıyorum. Kazakistan’da Rus düşmanlığını artırmak için ya da Türkiye’de Rus düşmanlığını artırmak için planlı olarak yapıldığını düşünüyorum. Ve eylemlerin sonlandırılmasında Tokayev’in uyarı ateşi olmaksızın vurun emri etkili oldu. Çünkü o an savaş haliydi ve silahlandırılmış güçlere karşı netice almayı kolaylaştırdı. Kazak yöneticilerine düşen şerden nasıl hayır çıkarılır konusunda düşünmeleridir. Birinci olarak dışarıdan gelen teröristlerin ülkeye yerleşmelerine izin verilmemelidir. Öte yandan belirli kişilerde biriken serveti nasıl tabana yayılabilir konusunda adımlar atılmalıdır.