TÜRKİYE

Erdoğan: Sapkınlığı normalleştirme gayesi taşıyan sinsi saldırıya karşı imkanları devreye almalıyız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her türlü sapkınlığı, ahlaksızlığı ve marjinalliği sanat adı altında normalleştirme gayesi taşıyan sinsi saldırıya karşı imkanlarımız devreye almalıyız" dedi.
Sitede oku
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çerçeve İçi-Çerçeve Dışı" temasıyla Süleymaniye Camisi avlusunda düzenlenen 2. Yeditepe Bienali'nin açılışında yaptığı konuşmada, "Günümüzde sıkça karşılaşıyoruz. Özellikle medya mecraları üzerinden tüm dünyaya boca edilen batı menşeli kültür sanat eserleri içine yerleştirilen mesajların amacı var. Bu amaç masum değil. Her türlü sapkınlığı, ahlaksızlığı ve marjinalliği sanat adı altında normalleştirme gayesi taşıyan sinsi saldırıya karşı imkanlarımız devreye almalıyız" dedi. Erdoğan, "Nesilden nesile aktardığımız, yaşattığımız ve kendi ruh dünyamızın renklerine boyadığımız sanatlarımızın bu tür faaliyetlerle uluslararası düzeyde de daha çok gündeme geleceğine inanıyorum. Gelenekli kültür sanat değerlerimize sahip çıkan, onlar üzerinde düşünmeyi, onları bugüne taşımayı ve geleceğe aktarmayı hedefleyen her türlü çabayı takdirle karşılıyor ve destekliyoruz" dedi. ifadelerini de kullandı.
Yeditepe Bienali'nin bu yılki temasının "Çerçeve İçi-Çerçeve Dışı" olarak belirlenmiş olmasının çok geniş fikri bir zemin ve muazzam bir tarihi arka plan sunduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bienal kataloğunda da yer alan bir Nasreddin Hoca hikayesini sizlere tekrar hatırlatmak istiyorum. Hikaye şöyle; kapının önünde hararetle bir şeyler arayan Nasreddin Hoca'ya, komşuları da yardıma gelir. Arama sürerken komşularından biri Hoca'ya, ne kaybettiğini sorar. Hoca da mührünü kaybettiğini söyler. Komşusu, mührünü nerede kaybettiğini sorunca Nasreddin Hoca 'avluda' cevabını verir. 'Peki' der komşusu, 'Öyleyse neden burada arıyorsun?' Hoca'nın cevabı ibretliktir. 'Avlu karanlık, burası daha aydınlık. O yüzden kapının önünde arıyorum.' Bize düşen görev, medeniyet değerlerimizin tüm unsurları gibi kültür-sanat hazinelerimizi ve onları üreten iklimi de nerede kaybettiysek, orada aramaktır. Şayet kendi coğrafyamızda, kendi kalbimizde, kendi zihnimizde kaybettiğimiz değerlerimizi Nasreddin Hoca hikayesinde olduğu gibi başka yerlerde aramaya kalkarsak, sadece vaktimizi heba etmiş oluruz. İşte bunun için biz, verdiğimiz mücadelenin gayesini hep, kadim medeniyet mirasımızın ihyası ve günümüz imkanlarıyla daha güçlü şekilde yeniden inşası olarak ifade ediyoruz. İyi olan, güzel olan, faydalı olan, değerli olan her şeyi nerede bulursak bulalım, almak, kullanmak, geliştirmek daha iyisini yapmak, ecdadımızdan bize kalan en önemli miraslardan biridir."
Yorum yaz