'Başkanlığımız, İslam ülkelerine model teşkil edecek bir yapıya sahip''
'Diyanet, her türlü siyasi düşüncenin dışında bir kurumdur'
"Bunun bir gereği olarak Başkanlığımız, devletimiz ve milletimizin bekası, insanımızın huzur ve selameti için toplumun bütün katmanlarını kuşatıcı bir anlayışla hakikati dillendirmeye ve bu minvalde hizmet üretmeye devam edecektir. Başkanlığımızın bütün bu hassasiyetlerine rağmen, bazı kesimlerce zaman zaman kurumumuz ve mensuplarımızla ilgili olumsuz algı oluşturulmaya çalışıldığına şahit oluyoruz. Bu, bugüne ait bir durum da değildir. Ne yazık ki son asır boyunca medyada en fazla gündeme gelen konulardan biri de din ve diyanet ile ilgili konulardır. Maalesef bu da çok düzensiz şekilde, gelişigüzel, yalan-yanlış bilgilerle, çoğu zaman sığ bir ideolojik düzlemde ve ön yargıyla yapılmaktadır. Bu durum, yeni nesillerin bilincinde onarılmaz yaralar açmakta; din-değer ve medeniyet algısını tahrip etmektedir. Doğru olmayan bir bilgiyi yaygınlaştırdığınız zaman gençler, yeni nesiller onu doğru zannediyor ve oradan bir ön yargı oluşuyor zihninde. Dolayısıyla bu hedeflenen kurumu değil sadece, o kurumla ilgili belki milyonları etkiliyor."
'Milletimiz büyük tepki gösterdi, biz de tepkimizi çeşitli vesilelerle gösterdik'
"Siyasi kişiler zaman zaman kendi anlayışları doğrultusunda konuşmalar yapıyorlar. Bu konuşmayı da ben öyle değerlendiriyorum. Talihsiz bir konuşma olmuştur. Orta Çağ'a benzetilmiştir. Orta Çağ karanlığı, hemen arkasından ya da zihniyeti gelir ki bu, İslam medeniyeti ile alakalı bir Orta Çağ zihniyeti değildir. Tamamen Batı'nın bir tanımlamasıdır. Batı kendisini adeta Orta Çağ zihniyeti olarak. O dönemde İslam dünyasında ilmi gelişmeler zirveye tırmanırken, Batı'da büyük bir Orta Çağ karanlığı yaşanıyordu. Dolayısıyla çocukların din eğitimini Orta Çağ zihniyetine benzetmek kabul edilebilir bir şey değil. Zaten milletimiz büyük tepki gösterdi, biz de tepkimizi çeşitli vesilelerle gösterdik. Yani gönül isterdi ki hiç kimse bu tür yorumlarla milletimizi rahatsız etmesin."