Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, memur ve emeklilere yapılan zamları enflasyon ile karşılaştırarak Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında değerlendirdi.
Bozgeyik, enflasyon karşısında memurlara yapılan ücret artışının yetersiz olduğunu “Gerçek enflasyonu düşündüğünüzde yapılan ücret artışının yetersiz olduğunu ifade etmek istiyorum. Bağımsız enflasyon araştırma gruplarının yapmış olduğu araştırmalara baktığımızda yüzde 82’yi aştığını görüyoruz. TÜİK’in hem yıllık hem Aralık ayı enflasyon rakamlarının da gerçeği yansıtmadığını ifade ediyoruz. Bu nedenle geçtiğimiz hafta TÜİK yöneticileriyle ilgili kamuoyunu yanıltıcı bilgi verdiklerinden dolayı cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunduk. Özellikle Aralık'ın son günü elektriğe ve doğalgaza yapılan zamları da düşündüğümüzde bunların da enflasyon rakamlarına yansımadığını görüyoruz. Yılın son günü zam yapılarak Ocak’ın içinde açıklanacak enflasyon rakamlarının düşük çıkmasına neden olmuştur. O açıdan kamu emekçilerinin ücretlerinin yoksulluk sınırı üzerine çıkarılması gerekiyor. Bugün yapılan zamla birlikte hem emeklilerin açlık sınırı altında ücret alma sorunu çözülememiş hem de kamu emekçilerinin ücretleri yoksulluk sınırı üzerine çıkarılamamıştır” diye söyledi.
‘Ücretlerimizde çok yoğun değer kaybıyla karşı karşıya kaldık’
2021 yılı içerisinde sabit gelirlerdeki değer kaybına dikkat çeken Bozgeyik, yapılan artışları Türk-İş’in açıkladığı yoksulluk ve açlık sınırına göre şu şekilde inceledi:
“Türk-İş’in verilerine baktığımızda 12 bin yoksulluk sınırı, 4 bin TL’yi aşan bir açlık sınırıyla karşı karşıyayız. Döviz kurundaki yükselmeler açısından da süreci değerlendirdiğimizde bu bir yıl içerisinde TL’deki reel anlamda yüzde 60-70’lere varan değer kaybıyla ücretlerimizde çok yoğun değer kaybıyla karşı karşıya kaldık. Aşırı bir borçlanma kamu emekçileri açısından yürütüldü. KESK olarak 2022 yılında yaşamış olduğumuz kayıpların giderilmesi, yoksulluk sınırına yakın bir ücrete kavuşabilmemiz açısından en az asgari ücret oranında yani yüzde 50.4 oranında zam yapılması gerekiyordu. Doğal olarak bu yapılmadığı için var olan artışın yetersiz olduğunu ifade ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı 1500 TL alan emeklilerin maaşlarını 2500 TL’ye çıkardıklarını ifade ettiler. Bunların sayısına baktığınızda 1 milyon emekliyi kapsıyor. Diğer 12 milyonun aldığı ücretlere enflasyon oranında bir zam yapıldı. Doğal olarak 2500 TL ile 4000 TL ile Türkiye’deki bu enflasyonist baskıyı ve gıdaya, elektriğe, doğalgaza gelen zamları değerlendirdiğimizde yaşamanın mümkün olmadığını ifade edebiliriz”
‘Ortak birlikte bir mücadelenin gerekli olduğunu ifade ediyoruz’
Bozgeyik, bir mücadele programı oluşturacaklarını “2022 bütçesinin yeniden revize edilmesi, emekçiler açısından bütçede ortaya çıkan kayıplar üzerine yeniden bütçe oluşturulması ile ilgili hem parlamentodaki siyasi partiler hem dışardaki emek demokrasi güçleri ile toplantılarla bir ortak mücadele geliştirmeye çalışacağız. Dün basın toplantısı ve kamuoyunda açıkladık. Özellikle Ocak ayındaki zamlarla birlikte Şubat ayında açıklanacak enflasyon rakamları daha da yüksek çıkacak. Enflasyonun üçlü hanelere yükseleceği ortada çünkü hem bu dövize çevrilir mevduat sistemine olan güvensizlikle birlikte piyasalarda olan güvensizlik giderilmiş değil. Kriz daha fazla derinleşecek. Doğal olarak bizim emekçiler olarak o krize karşı bir mücadele yürütmemiz gerekiyor. İşçiler açısından metal sektöründe uyuşmazlıkla sonuçlanan bir süreç var. İşçiler de bu yoksulluğa karşı grev kararları alıyorlar. Türkiye’de iktidar çevresi dışında tüm emekçilerin, halkın bir yoksullaşma sorunu var. Bunun da giderilebilmesi için ortak birlikte bir mücadelenin gerekli olduğunu ifade ediyoruz. Bu yaklaşımla da bir mücadele programı oluşturacağımızı ifade edebiliriz” diye ifade etti.