Son dönemde dünyada endişeye yol açan, Türkiye'de de yayılmaya başlayan 'Omicron' varyantı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şener, 'Omicron' varyantının yaygın görüldüğü ülkelerdeki hasta verilerinin ortaya çıktığını söyledi.
'Polikliniklerde yığılma olacağını düşünüyorum'
Prof. Şener, "Omicron'un önümüzdeki zaman diliminde ocak ayının son haftası veya şubat ayının ilk 2 haftasında baskın varyant haline gelme ihtimali yüksek. Önümüzdeki 1 aylık periyotta, ayaktan hasta grubunda ciddi bir tırmanış olacak. Geçtiğimiz hafta rakamlar stabil seyrediyordu. 20 bin bandındaki tırmanış şu anda 30 binin üzerine çıktı ve ayaktan hasta grubundaki bu tırmanış devam edecektir. Bununla beraber polikliniklerde yığılma olacağını düşünüyorum. Vaka sayılarının tırmanışını tamamen durdurmak mümkün gibi görünmüyor. İnsanlarda halihazırda aşılanmanın getirdiği bir özgüvenle maske, mesafe gibi önlemlerden uzaklaşma söz konusu" diye konuştu.
'Ayak direyen grup var'
Nüfusun 3'üncü doz zamanının geldiğine dikkat çeken Prof. Şener, "Hala 3'üncü dozla ilgili ayak direyen bir grup var. Tıpkı başlangıçtaki aşı karşıtları gibi 3'üncü dozla ilgili bir tedirginlik var. Yanlış bir algı var. 2 doz olduktan sonra hatırlatma dozuna gerek kalmayacağı düşünülüyor. Bunları açıklığa kavuşturmak gerekir. 'Omicron' varyantının yaygın görüldüğü ülkelerde hangi aşıyı olursanız olun, 2 doz aşı yetmiyor. Mutlaka 3'üncü doza ihtiyaç var. 3'üncü doz hafıza B hücrelerini uyarıyor. Bu yeniden uyarmayla birlikte hafıza B hücreleri varyantlara karşı antikoru yeniden üretiyorlar. Yeniden üretim sırasında oluşan antikorlar 'Omicron' varyantına karşı istenilen düzeyde koruyuculuk sağlıyor" dedi.
'Aşılanmamış grubun vakti var'
Dünya geneline bakıldığında, aşılanma oranı yüksek olan yerlerde hasta sayısında tırmanış olduğunu belirten Prof. Dr. Şener, "Bunun gerçek sebebi aslında üçüncü doz oranının düşük olmasıdır. Türkiye'de aşılama oranı yüzde 70-80 olmasına rağmen 3'üncü doz oranı hala yarı yarıyadır. Çoğunlukla 3'üncü doz oranlarında bir gecikme söz konusu. Bu gecikmeyi ne kadar hızlı çözersek vaka sayılarının tırmanışını da o kadar geciktireceğiz. Önümüzdeki yaklaşık bir aylık zaman dilimi önemli. 'Omicron' varyantı baskın hale gelmeden aşılanmamış grubun da vakti var. Herkesin 'Omicron' varyantına karşı hazırlık yapabilme zaman dilimi var. Bu hazırlığı hep beraber yapmamız lazım" diye konuştu.
Yatan hasta sirkülasyonunda hızlanma olacağını kaydeden Prof. Dr. Şener, "Şu anda 'Delta' ve 'Delta Plus' ile birlikte 'Omicron' da bir arada. 'Omicron'un hastaneye yatış oranını azaltmış olmasının bize bir faydası yok çünkü 'Delta' ve 'Delta Plus' da devam ediyor ve yatış oranı yüksek. Şubatta ancak 'Omicron' baskın olduktan sonra polikliniklerde yoğunluk artarken hastanelerdeki iş yükü azalacak. Dolayısıyla 1 aylık periyotta halihazırda hastanelerin yükünde belirgin bir azalma olmayacaktır. Birinci ayın sonunda 'Omicron'un baskın hale gelmesiyle evde takip edeceğimiz hasta grubu artacak. Dolayısıyla evde hasta takibine yönelik planlama ve hazırlıkları yapmamız gerekiyor" dedi.