GÜNDEM DIŞI

Yazar Gökçek: Boş zaman yaratmıyor oluşumuz kendimize katlanamayacak oluşumuzdan

Yazar Gökçek, “Kendimize boş zaman yaratmıyor oluşumuz, kendimize katlanamayacak oluşumuzdan. Hep meşgul olmak zorundayız çünkü kendimizden kopuğuz” dedi.
Sitede oku
Yazar Merve Gökçek, Radyo Sputnik’te Serhat Sarısözen’le Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.
Gökçek, İnsan İnsana adlı kitabım, ‘Ben kimim?’ sorgulamamdan ortaya çıktı. Benlik, sizin karşılaştığınız olaylarda yaptığınız tercihlerle şekillenen bir inşa süreci. Tercihlerinizin sonucunda benliğinizi tekrar tekrar inşa ediyorsunuz. Gerekirse öncekini yıkıp, yeni bir ‘ben’ yaratıyorsunuz. İçimizde birden fazla ‘ben’ var, tek bir mutlak ‘ben’ yok” şeklinde konuştu.
Somut düşüncelere, soyutlamayla ulaşabildiğimden, fotoğraf ve resimlerde sembol ve imgelerin dili üzerinden bir soru yakalayıp, yazı yolu ile bu soruyu bir kurguya dönüştürüyorum” diyen Gökçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yakın zamanda Jung’un rüya sembolleri, Aristo’nun parça bütün ilişkisi düşüncesini bir araya getirdiği ikinci avangart bir kısa romanımı yazmayı bitirdim. Şu an demokratik despotizm ve çoğunluğun zorbalığı üzerine bir kurgu yazıyorum.”

‘Sonsuzluk kendime katlanmak için çok uzun bir süre’

“Tek bir olay karşısında birden çok şey hissediyoruz. Bizim mutluluğumuzun başkası için mutsuzluk olması durumunda mutlulukla birlikte kırgınlık da hissediyoruz örneğin” diyen Gökçek, şunları söyledi:
“…Sonsuzluk kendime katlanmak için çok uzun bir süre. Çünkü sonsuzluğun içinde beni kendimden uzaklaştırmak için hiçbir şey yok. Şu an boş zaman yaratmıyor oluşumuz, kendimize katlanamayacak oluşumuzdan. Bugün kendimizi çok fazla etkinliğin içine kapatıyoruz, hep meşgul olmak zorundayız çünkü kendimizden kopuğuz. Sonsuzlukla anlatmak istediğim şey: Modern insanın kendisine boş vakit bırakmıyor, o boş vakitte kendisiyle başbaşa kalmak istemiyor oluşu. Çünkü orası ciddi bir yüzleşme alanı, modern insan yüzleşmek istemiyor, o yüzden kendinden bu kadar kopuk.”
Gökçek, “İnsanlarla ilişkim -henüz bir duygu geliştirmediysem- bir koleksiyoncunun arzu nesnesiyle olan ilişkisine benziyor. Her insan, benim için bir gözlem ve merak nesnesi. İnsanların vücut dillerinden, olgu ya da durumlar karşısındaki davranış ve tercihleri üzerinden yaşayan karakterler yaratmayı seviyorum” ifadelerini kullandı.

‘Hedefim kurgu matematiğinin sınırlarını olabildiğince esnetmek’

Gökçek, “Beni yazmaya iten dürtü, yazma eyleminin kendisine sahip olamamak ve yazarken geçen zamanda sadece kendimle kalabiliyorken aldığım keyif ve yazmaya ayırdığım zamanda geriye kalan her şeyin ben masadan kalkana kadar askıya alındığını hissetmek…. Yazan kişi olarak hedefim, kurgu matematiğinin sınırlarını olabildiğince esnetmek ve anlatmak istediğim ana meseleyi maksimum derecede soyutlayarak, avangart kurgular yazmak. Karakter yaratımındaysa, kimlik ve beden tasvirini tamamen yok edip karakterleri onları stilize eden davranış kalıpları üzerinden tanıtarak, kurguyu olay üzerinden değil, karakterin gelişim yolculuğu üzerinden anlatmak” şeklinde konuştu.
Yorum yaz