EKSEN

'2022'de Çin-ABD rekabeti sertleşecek, Rusya ile Çin'i karşısına alan ABD'nin işi kolay olmayacak'

Prof. Bağcı’ya göre, 2022'de Çin ile ABD rekabeti sertleşecek, Rusya ile Çin'i aynı anda karşısına alan ABD'nin işi kolay olmayacak. Türk dış politikasında ise Mısır'da U dönüşü içeren doğru hamlelerin devamının İsrail ve Körfez hattında devamını bekleyen Bağcı, liderler düzeyinde gerilim olsa da ABD'nin Ankara ile işbirliği yapacağı görüşünde.
Sitede oku
2021 yılında uluslararası ilişkilerde ve Türk dış politikasında öne çıkan gündem konuları ve 2022’e aktarılan önemli başlıkları ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Dış Politika Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ile konuştuk.

‘Çin ile ABD arasındaki rekabet sertleşecek’

Prof. Hüseyin Bağcı'ya göre, küresel pandemi ve ekonomik tezahürleri eşliğinde zorlu geçen 2021 senesinin ardından 2022'de de uluslararası politik gündem hareketli olacak.
ABD-Rusya ilişkileri, Fransa'daki seçimler ve yeni Alman hükümeti politikalarının öne çıkacağını belirten Bağcı, Çin ile ABD arasında rekabetin sertleştiği hareketli bir yıl bekliyor:

“'Gelen gideni aratır' diye bir atasözü vardır. 'Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir' derler. Uluslararası ilişkilerde de böyle bir şey var. 2021’e Kovid’le ilgili olarak baktığımızda tüm dünyada ekonomik ve sosyal açıdan birçok dengeyi değiştirdi. Dünyanın genel gidişatı itibariyle baktığımızda 2022, gelişmeler açısından 2021’den daha etkili ve ilginç olacak. 2021’i birçok sorunla birlikte yaşadık ama 2022’de hem bölgesel hem de küresel açıdan yaşanacaklar çok önemli. Putin-Biden görüşmesinden başlayıp Fransa’daki seçimlere, yine Alman hükümetinin politikalarına, Türkiye’de özellikle son dönemde yaşanan ekonomik krizin etkilerinin daha da artacağı bir sürece girdik. Çin ile ABD arasındaki rekabetin özellikle Uzakdoğu’da daha da sertleşeceği bir yıl olacağı gerçek. 2022’yi sakin geçireceğimizi düşünmüyorum.”

‘İktidar değişirse Türkiye’nin uluslararası alanda kaybettiği itibar konusunda değişim yaşanabilir’

Bağcı 2021'de Türk dış politikası açısından Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan tarafından Türkiye'nin yardımıyla kurtarılmış olması öne çıktı. Yeni senede Suriye'nin yanı sıra Libya ve İsrail ile Mısır hattıyla yeni bir dönemin açılmasını bekleyen Bağcı, Avrupa Birliği (AB) ile adeta askıya alınmış ilişkilerin olası yönüne işaret etti.
Prof. Bağcı, ekonomik kriz eşliğinde Türkiye iç siyasetindeki olası dönüşümlerin Batı'yla süreçleri etkileyeceği görüşünde:
“Türkiye’nin bölgesel gelişmeler bakımından özellikle 2021’de bana göre Azerbaycan ile ilgili olan gelişmeler çok önemliydi. Yukarı Karabağ’ın Türkiye’nin de büyük desteğiyle kurtarılmış olması çok önemliydi. Bunun dışında Suriye’deki gelişmeler nereden bakarsak bakalım Türkiye’yi etkilemeye devam ediyor. Libya’daki seçimlerin ertelenmesi Türk dış politikası açısından yine önemli bir sorun haline geldi. Daha da önemlisi Kıbrıs başta olmak üzere Türkiye’nin Arap ülkeleriyle ve Doğu Akdeniz’deki gelişmeler çerçevesinde İsrail ve Mısır ile olumlu yönde yaşanacak olan gelişmeler önemli. Diplomatik değişimler yapılacak gibi gözüküyor. Ama nereden bakarsak bakalım Türkiye’nin iç ve dış politikada başının çok kalabalık olduğu bir süreç yaşanacak. Şu anda Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin askıya alınmış olmasıyla ekonomik olarak kolay bir süreç olmayacak. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin içinde değişimler yaşanabilir, yani erken seçim olabilir ya da seçimler zamanında yapılırsa da iktidar değişimi söz konusu olduğunda Türkiye’nin uluslararası alanda son dönemde hızlı şekilde kaybettiği itibar konusunda bir değişim yaşanabilir. Hukuki bir itibarsızlık yaşanıyor. Siyasal anlamda önemli bir güvensizlik yaşanıyor. Bunlar Türkiye’nin içindeki tartışmaları da gerginleştirecek süreci de beraberinde getirebilir. Seçim zamanına doğru yaklaşıldıkça kutuplaşmanın daha da artacağı bir süreç ortaya çıkabilir diye düşünüyorum.”

‘Rusya ile Çin’i aynı anda karşısına alan bir Amerika’nın işi kolay olmayacak’

Türkiye-Rusya ilişkilerinin önemine atıf yapan Bağcı, Ankara'nın Kiev'le ilişkilerinin Moskova'ya olumsuz yansıması olduğunu anımsattı. Bağcı, ABD ile Rusya arasındaki gerilimin devamını öngörse de hem Rusya hem Çin'i aynı anda karşısına alan bir ABD'nin işinin kolay olmayacağını dile getirdi:

“Türkiye-Rusya ilişkileri hem ikili hem de bölgesel anlamda çok önemli. Ukrayna ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geldiği nokta çok olumlu olmakla birlikte bunun Rusya’ya olumsuz bir yansıması var. Ama Karadeniz bölgesinde askeri bir çatışmanın şu aşamada olacağını düşünmüyorum. Putin ile Biden arasında yapılacak olan görüşmede de yine kartlar yeniden karılacak. Rusya ile ABD arasındaki gerginlik devam edecek gibi gözüküyor. Ama Rusya ile Çin’i aynı anda karşısına alan bir Amerika’nın da işinin kolay olmayacağı kesin."

'Ermenistan'la normalleşme çalışmaları en önemli olaylardan biri olacak'

Küresel Kovid-19 pandemisinin ekonomik duruma etkilerini anımsatan Prof. Bağcı, sağlık ve savunmanın tüm dünyada önce çıkan sektörler olduğunu vurguladı. Türkiye açısından Karadeniz ve Kafkasya'da siyasi istikrarın bir şekilde devam edeceği görüntüsü bulunduğunu belirten Bağcı, Türkiye ile Ermenistan'ın Moskova'da başlatılacak şekilde normalleşme görüşmelerinin önemine atıfta bulundu:
"2021’in özellikle Kovid ile ilgili olarak dünyada ekonomik gelişmeyi ilk başta tarım ve malların sirkülasyonu konusunda önemli zorluklar yaşandı. Şu anda deyim yerindeyse ilk defa yıllardır bir ülkeden diğer ülkeye seyahat etmenin çok zor olduğu bir süreç yaşanıyor. İnsanların bu salgından etkilendiği, yeni dalga Omicron ile birlikte önümüzdeki dönemde Avrupa’nın daha sert önlemler alacağını görüyoruz. Amerika da benzer bir politika içine girecek gibi gözüküyor. Sağlık ve savunmanın son zamanlarda yükselen iki sektör olduğu gerçeğini de görmemiz gerekecek. Belki Türkiye açısından şöyle bir gelişme olabilir. Karadeniz ve Kafkaslar’da siyasal istikrar bir şekilde devam edecek gibi gözüküyor. Ermenistan’ın Türkiye’ye yakınlaşması ve Türkiye ile Ermenistan arasında uçuşların başlayacak olması önemli. İki özel temsilcinin Moskova’da buluşacak olmaları ve ilişkileri geliştirmeye çalışmaları bence 2022’nin en önemli olaylarından biri olacak. Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri de bu çerçevede daha da yumuşayacak gibi gözüküyor. Çünkü 1 Kuşak 1 Yol projesi çerçevesinde bölgesel gelişmeler açısından çok önemli rolleri olduğu gerçeği ortaya çıktı.”

‘Mısır ile yaşanan gerginliğin sona erdirilmesi doğru bir geri adım’

Prof. Bağcı, Ortadoğu'da Türkiye ile İran'ın ilişkilerinin Irak ve Suriye'deki olası etkilerine işaret ederken, İbrahim Anlaşmaları sonrası Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile başlayan yumuşamanın Suudi Arabistan ve İsrail'le devam edeceğini öngördü. Bağcı, Mısır ile yaşanan gerilimin sona ermesi ve U dönüşünün Ankara açısından doğru bir geri adım olduğu değerlendirmesinde bulundu:
“İran ile Türkiye arasındaki gelişmeler de önemli. İran’da yeni bir devlet başkanı var. İran, ABD ile olan ilişkilerinde yeni koşullar ortaya koydu. İran’ın hem Irak hem Suriye hem de Yemen’deki etkisi öyle gözüküyor ki devam edecek. Türkiye ile İran arasındaki ikili ilişkilerin bölgesel alanda da daha da ileri gideceği bir süreç yaşanacak gibi gözüküyor. Özellikle Astana sürecinin devam edeceği, yeni toplantıların yapılacağı ve terörle mücadele konusunda Türkiye, Rusya ve İran’ın birlikte hareket edeceğini görüyoruz. Akdeniz’deki gelişmeler ilginç. İbrahim anlaşmaları sonrasında BAE ile başlayan yumuşama Suudi Arabistan ile devam edecek gibi gözüküyor. İsrail ile yaşanan gerginliğin pek fayda sağlamadığı gerçeğinden hareketle İsrail ile diplomatik ilişkiler de büyükelçi düzeyine çıkarılacak gözüküyor. Mısır ile ilişkilerin diplomatik düzeyde en üst seviyeye getirilmesi, jeostratejik ve jeopolitik açıdan bu kadar önemli bir ülke olan Mısır ile yaşanan gerginliğin sona erdirilmesi, bir U dönüşü veya bir geri adım olarak tanımlanabilir. Bu geri adımın Türk dış politika açısından doğru bir geri adım olacak diye düşünüyorum."

'Biden ile Erdoğan arasında bireysel gerilim devam etse de ABD Türkiye'yle işbirliği yapmak durumunda'

Bağcı, Türk-Amerikan ilişkilerindeki gerilimin son 2 yılda Türkiye'ye pek çok konuda 'ambargo' olarak döndüğünü anımsatırken, Biden ile Erdoğan arasında gerilimin bireysel olarak devam etmesine rağmen ABD'nin devlet çıkarları açısından Türkiye'yle işbirliğini kaçınılmaz görüyor. Bağcı'ya göre, Brexit de Ankara açısından avantaj yaratıyor:
"Türk-Amerikan ilişkilerinde yaşanan gerginlik 2020 ve 21’de Türkiye’ye birçok konuda ambargo olarak döndü. Trump dönemindeki ilişkilerle Biden dönemindeki ilişkiler birbirinden çok farklı olacak. Özellikle Biden yönetimi ile Erdoğan arasındaki gerginlik bireysel anlamda devam edecek ama kurumsal anlamda ABD, Türkiye ile işbirliği yapmak durumunda. Devletlerin çıkarları açısından bakıldığında işbirliği kaçınılmaz gözüküyor. Türkiye’nin bir avantajı İngiltere’nin AB’den ayrılması oldu. Hemen İngiltere ile sağlanan anlaşma Türkiye’ye bir rahatlama getirdi. Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerinde siyasi değerlerden çok jeopolitik ve jeoekonomik ilişkiler daha fazla ön plana çıkacak. Ama Avrupa’nın güvenliği Rusya, Türkiye, İngiltere ve ABD’ye bağlı. AB üyesi olmayan dört ülkeye bağlı olarak devam edecek gibi gözüküyor.”
Yorum yaz