KPSS'de yüksek puan almalarına rağmen mülakatta elenen İngilizce öğretmeni Salih Can Büyükaydın, Ankara'da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmenin ardından RS FM'de Atilla Güner'le Akşam Postası'na konuk oldu.
Büyükaydın, "Ben 24 yaşında Giresunlu bir İngilizce öğretmeniyim. Bu KPSS'ye hazırlanıp yüksek puan almış, derece almış, 15 bin aday içerisinde 303'üncü olmuş bir mağdurum. İnsanların bana imreneceğini düşünüyordum. Ben başardım yaptım diğer insanlar da yapabilir diyordum. Çevremdeki insanlara da örnek olmaya umut olmaya çalışıyordum. Ama bu son yaşadığımız mağduriyetle beraber umut olmaya çalıştığımız insanlar da korkuya kapıldılar. Telegram'da bini aşkın mülakatta elenen ya da elenmekten korkan öğretmen adaylarından oluşan bir grubumuz var" ifadelerini kullandı.
Mülakatta ne soruldu?
Mülakatta sorulan sorulara değinen Büyükaydın, "Mülakatta karşımda 3 kişilik Milli Eğitim Şube Müdürleri Komisyonu vardı. Eğitim modellerinden birini sordular. Gülüyle ünlü şehrimizi sordular. 'Çeşitli yazılımlar kullanarak çocuklara mesleki gelişim envanteri uygulanabilir mi?' diye bir yorum sorusu vardı. Son olarak da çevrenin okula etkisi nedir diye bir soru soruldu. Ben de bunlara cevap verdim. Benim mülakat komisyonu 'Meslek hayatınızda başarılar dileriz' diyerek gönderdi. Ben eve gayet neşeli gittim. Ama bana başarılar dileyen komisyon 56 puan verdi. 850 kontenjan vardı ven 303'üncüydüm. Benim puanım düşürülmeseydi ben kesin atanıyordum" dedi.
'Bizi kendi evlatları gibi görsünler'
"Neden kaybettiğimin hiçbir mantıklı açıklaması yok" diyerek tepkisini dile getiren Büyükaydın, şöyle devam etti:
"Zaten bize de açıklama yapmadılar. İtirazsa itiraz edeceğiz, davaysa dava açacağız bu sürecin takipçisi olacağız. Benim siyasal bir dezavantajım olduğunu düşünmüyorum. Ben siyasilerin doğru yaptığı bir şey varsa takdir ettim, yanlış görüyorsan yanlış olduğunu belirttim. Bir kutuplaşma, kamplaşma içinde yer almadım, bir protestoya katılmadım. Daha yeni evlendim. Öyle durumda olan insanlar var ki sınava girip hem hamile hem Kovid olarak ağlaya ağlaya soruları çözen adaylarımız var. Çoluğundan çocuğundan feragat edip bir şeyler başarmaya çalışan insanlar mağdur edildi. Bu mülakat işi artık bitmeli. Belli bir aşamadan sonra derinlere indikçe kendi emeğimden de vazgeçiyorum ama kendime yediremediğim 65 yaşında anne babamın bana harcadığı para, eşimin desteği. Dersanelere giderken ailemin verdi para, okuduğum binlerce liralık kitaplara verilen para. Ben 20 yıl okul okudum, 20 yıl onların parasını yedim. Manevi destekten ayrı olarak maddi bir destek de var. Göğüsleri kabarsın diye benimle ilgilendiler, suçumuz ne bilmiyoruz ama birileri bizim hakkımızı yiyor. Yetkililer bizleri kendi evlatları gibi görüp bu haksızlığa dur demeli."