İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
Bakan Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun belediye başkanlarının telefonlarının dinlendiği iddialarıyla ilgili paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Kemal Kılıçdaroğlu, HDP ile kol kola girip, eşbaşkanları ile şen şakrak fotoğraf çektirince, hem huyundan hem suyundan kapmış. Aynı iftirayı, her yıl Aralık ayında değiştirerek tekrarlayan Kılıçdaroğlu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz."
Soylu, paylaştığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Kılıçdaroğlu, geçen yıl Aralık ayında, "Ben ve ailem dinleniyor." diyerek aynı iftiraları, attı. Kendisini daha önce de yargıya davet ettik. Giden yok.
Şimdi de "Belediye başkanları dinleniyor." şeklinde iftira atıyor. Kendisi, HDP ile kol kola girip, eşbaşkanları ile şen şakrak fotoğraf çektirince hem huyundan hem suyundan kapmış.
Biz, Kılıçdaroğlu'nun yaptığı gibi kaçak güreş yapmıyoruz ve savcılığa, devletimize iftira atan, HDP/PKK ile yanındakilerinin oyuncağı olan Kemal Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.
Teknik takip açıklama
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından 28 Aralık Salı günü "CHP'li tüm belediye başkanlarının dinlendiği, onlar için özel masalar kurulduğu" gibi hayal ürünü iddialarda bulunulmuştur.
Bu tür gerçek dışı ve hayal ürünü iddialarla güvenlik birimlerimizin son derece büyük bir gayret, özveri ve başarıyla yürüttükleri mücadeleye sekte vurulmak ve sanki bir keyfiyet varmış algısı oluşturmak istenilse de güvenlik birimlerimizin suç ve suçluyla olan amansız mücadelesinin, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hukuksal çerçeve içerisinde kararlılıkla sürdürüleceğinin herkes tarafından bilinmesi gerekmektedir. Diğer görev ve yetkilerinde olduğu gibi güvenlik birimlerimizce yürütülen iletişimin dinlenmesi ve kayda alınmasına yetkisinin de dayanağı, kapsamı, usul ve esasları tüm detaylarıyla ilgili kanunlarında belirlenmiştir.
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun "Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan iletişimin Denetlenmesi" başlıklı beşinci bölümünde (madde 135-138) yer alan hükümlere göre suç dolayısıyla yürütülen soruşturma ya da kovuşturma kapsamında iletişim dinlenmesi ve kayda alınması kararları hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı'nın kararıyla (24 saat içerisinde hakim onayı alınmak kaydıyla) yapılabileceği,
- 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun ek 7. maddesinde yer alan hükümlerde ise ilgili kanunlarda belirtilen suçlarla sınırlı kalmak kaydıyla istihbari çalışmalar kapsamında hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Emniyet Genel Müdürü'nün, Emniyet Genel Müdürlüğü istihbarat Dairesi Başkanı'nın veya bilişim suçlarıyla sınırlı olmak üzere bilişim suçları ile ilgili daire başkanının yazılı emriyle (24 saat içerisinde hakim onayına sunulması, 48 saat içerisinde de hakim kararının verilmesi şartıyla), iletişimin dinlenebileceği ve kayda alınabileceği düzenlenmiştir.
Her iki kanuna göre yapılacak iletişimin dinlenmesine ilişkin talep ve kararlarda; hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, kullandığı telefon numaraları, ilgili internet bağlantı adresi veya bağlantıyı tespite imkân veren kodundan belirlenebilenler ile tedbirin türü, kapsamı ve süresi ile tedbire başvurulmasını gerektiren nedenlerin belirtilmesi zorunludur.
10.11.2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle; telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin tespiti, dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınmasına dair usul ve esaslara ilişkin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) genel yetki ve görevleri de detaylı şekilde belirlenmiştir. Buna göre iletişimin dinlenmesi ve kayda alınmasına ilişkin hakim kararlarının BTK'nın koordine ve nezaretinde yerine getirileceği düzenlenmiştir.
Yine 2559 sayılı kanunda istihbari amaçlarla hakim kararıyla yapılan iletişimin tespitine dair faaliyetlerin denetiminin; sıralı kurum amirleri, mülki idare amirleri, Emniyet Genel Müdürlüğü ve ilgili bakanlığın teftiş elemanları tarafından yılda en az bir defa yapılması, bu kapsamda yapılan denetimlerin sonuçlarının bir rapor hâlinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu'na sunulması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Denetim konusunda yargı mercilerinin ve Devlet Denetleme Kurulu'nun da doğal denetim yetkisi bulunmaktadır.
Tüm bu bilgiler doğrultusunda; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde 24 saat içerisinde hakim onayına sunulmak kaydıyla diğer hallerde ise doğrudan hakim kararıyla yapılabilen iletişimin tespitine dair sürece ilişkin koşullar, usul ve esaslar, yetki, süre, denetim gibi tüm ayrıntılar yukarıda belirtilen yasal çerçeve ile net bir şekilde belirlendiği açıkça ortada olup birilerinin iddia ettiği gibi sistemin içerisinde en ufak bir keyfiyete mahal bırakılmamıştır.
Sonuç olarak iletişimin tespitine dair her türlü faaliyet yetkili hakim kararları doğrultusunda, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Başkanlığı'nın koordine ve nezaretinde gerçekleştirilmekte olup, bu konuyla ilgili görev yürüten güvenlik birimlerimize yönelik çok ciddi bir denetim mekanizması bulunmaktadır.
ilgili mevzuat hükümleri ve uygulamaya ilişkin süreçler bu kadar açık ve net şekilde bilinmekte iken kamuoyunu yanıltıcı şekilde hiçbir bilgi ve belgeye dayanmayan, tamamen siyasi algı oluşturmaya ve güvenlik birimlerini zan altında bırakmaya, moral ve motivasyonlarını düşürmeye yönelik bu tür açıklamaların en hafif tanımıyla devlet ve siyaset ciddiyeti ile bağdaşmadığı ortadadır.
Hal böyle iken iddiasıyla ilgili olarak varsa bilgi ve belgeleriyle savcılığa başvurmak yerine ısrarlı ve mütemadi bir şekilde; Milletimizin, devletine olan güvenini azaltmaya, devletin itibarını sarsmaya, güvenlik birimlerimizin mücadele azmini kırmaya yönelik bu tür iftiralara karşı Bakanlığımızca gerekli suç duyurusunda bulunulacaktır.