Aleksandr Fomin, “NATO’nun askeri yapısı, tamamıyla Rusya ile yoğunluk derecesi yüksek, büyük ölçekli bir silahlı çatışmaya hazırlanmaya yönlendirildi” diye konuştu.
NATO’nun 2019 tarihli askeri stratejisini örnek vererek İttifakın son yıllardaki doktrin belgelerinde Rusya'nın ‘herhangi bir kelime oyunu olmaksızın, ittifakın güvenliğine yönelik ana tehdit kaynağı olarak’ tanımlandığını vurgulayan Fomin, bununla birlikte ‘Roma Deklarasyonu'nun hala yürürlükte kaldığını’ kaydetti.
Rus komutan, “Roma Deklarasyonu'nda özellikle de Rusya ve NATO’nun birbirilerini düşman olarak görmedikleri belirlendi ve bu çizgi, Lizbon'da 2010’da yapılan Rusya-NATO Konseyi’nin zirvesinde teyit edildi” vurgusunu yaptı.
'NATO her yıl Rusya’ya karşı savaşma konusunda 30 tatbikat düzenliyor'
NATO’nun her yıl Rusya’ya karşı savaşma yöntemlerinin çalışıldığı 30 büyük ölçekli tatbikat düzenlediğine dikkat çeken Fomin, “NATO bloğu her yıl Rusya'ya karşı askeri operasyonlar yürütme senaryolarının üzerinde çalışıldığı 30 büyük tatbikat düzenliyor. Muharebe eğitim faaliyetleri kapsamında ülkemizin sınırlarına yakın saldırı gruplarının oluşturulmasına ağırlık veriliyor” ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda 1997 NATO-Rusya Kurucu Senedi'nde, ittifak devletlerinin ‘toplu savunma görevlerini ek muharebe kuvvetlerinin kalıcı olarak konuşlandırarak çözmekten’ feragat etmesinin öngörüldüğünü hatırlatan Fomin, “Ancak şu anda Doğu Avrupa'da, bloğun bölge dışı devletlerinin yaklaşık 13 bin askeri personeli sürekli olarak bulunduruluyor. İlgili birlikler, yaklaşık 200 tank, 400 zırhlı araç, 50 topçu silah ve 30'dan fazla uçak ve helikopterle silahlandırılmış durumda” vurgusunu yaptı.
'NATO’nun Rusya sınırlarının yakınındaki provokasyonları silahlı çatışmaya dönüşebilir’
NATO’nun Rusya sınırlarının yakınındaki kasıtlı provokasyonlarının silahlı çatışmaya dönüşme riskinin yüksek olduğunu dile getiren Fomin, bu durumun tipik bir örneği olarak İngiliz HMS Defender muhribinin 23 Haziran’da Kırım yakınlarında Rusya karasularına girmeye kalkışmasını gösterdi.
Fomin, “O olayda İngiliz gemisinin Amerikan stratejik keşif uçağı RC-135 tarafından yönlendirilmesi dikkat çekici” ifadelerini kullandı.
ABD Hava Kuvvetlerine ait B-IB ve B-52H stratejik bombardıman uçaklarının 2020’de Karadeniz hava sahasında göreceli silah kullanma sınırına yaklaştıkları vakaların sayısı 78 iken bu yıl 92’ye çıktığını bildiren Fomin, “Kırım’ın batısında Rusaya sınırlarına minimum yaklaşma mesafesi 15 kilometre idi” vurgusunu yaptı.
‘NATO’nun doğuya genişlemesi Avrupa’nın güvenlik mimarisini olumsuz etkiledi’
NATO’nun askeri altyapısının doğuya doğru genişlemesinin Avrupa’nın tüm Avrupa kıtasındaki güvenlik mimarisini olumsuz etkilediğine dikkat çeken Fomin, Avrupa’daki güvenliğin zayıflamasıyla sonuçlanan olayların kronolojik sıralamasını yaptı.
Fomin, “1999'da Yugoslavya'ya karşı Birleşmiş Milletlerin (BM) onayı olmaksızın askeri operasyon düzenlendi. Belgrad'ın bombalanması sonucunda barışçıl, masum insanlar öldü ve ülke ekonomisi alt üst oldu. Yugoslavya'nın dağılması, Arnavutluk, Hırvatistan ve Karadağ, ardından da Kuzey Makedonya'nın da katılmasıyla ittifakın yeni bir genişleme dalgasına yol açtı” diye konuştu.
Bununla birlikte Batılı partnerlerin Moskova’ya, ‘Rusya’ya karşı saldırgan planların bulunmadığına’ dair güvence vermeye devam ettiklerini kaydeden Fomin, “Dürüst olmak gerekirse, Yugoslavya'daki krizin askeri çözümü nedeniyle 1999'da NATO ile etkileşimi dondursa da Moskova'nın bu açıklamalara inandığını belirtmek gerekir” ifadelerini kullandı.
'NATO’nun rotası, Rusya’yı bloğun doğuya genişlemeyeceğine dair garanti istemek durumunda bırakıyor’
Aleksandr Fomin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İttifakın ülkemize yönelik zıtlaşma rotasının devam ediyor olması, bizi bloğun doğuya doğru daha fazla ilerlemesini ve sınırlarımızın hemen yakınında tehdit edici silah sistemlerinin konuşlandırılmasını dışlayacak olan, Rusya için yasal açıdan bağlayıcı güvenlik garantileri konusunu NATO'ya katı bir biçimde dile getirmek durumunda bırakıyor.”
‘NATO ile güvenlik garantileri ile ilgili müzakerelere her an başlamaya hazırız’
Fomin, Rusya Savunma Bakanlığı'nın NATO'nun güvenlik garantilerine ilişkin önerilere mümkün olan en kısa sürede yanıt vermesini beklediğini ve her an müzakerelere başlamaya hazır olduğunu vurguladı.
Rus komutan, “Söz konusu anlaşmanın hem Rusya'nın hem de bir bütün olarak Avrupa'nın çıkarları doğrultusunda hazırlandığına inanıyoruz. Ciddi, yapıcı bir görüşme olmasını bekliyoruz. İttifaktan önerilerimize en kısa zamanda somut bir yanıt bekliyoruz ve uygun herhangi bir zamanda müzakerelere başlamaya hazırız” ifadelerini kullandı.
Rusya Savunma Bakanlığı’nın verilerine göre program dışı brifinge, aralarında 14 NATO ülkesini temsil eden 18 kişinin de bulunduğu 65 ülkeden 105 yabancı askeri ataşe ve büyükelçilik temsilcisi katıldı.