Russia Today’e (RT) röportaj veren Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD ile güvenlik garantisi görüşmelerinin ilkinin gelecek yılın başında gerçekleşeceğini söyledi: “Kurulan temasın neticesinde ileride yürütülecek çalışmaların organizasyon modeli üzerinde anlaşıldı. Yılın başında, bizim ve ABD tarafının müzakerecileri arasındaki ilk temasların gerçekleştirilmesi üzerinde mutabık kalındı.”
Lavrov, ABD ile Rusya arasında güvenlik garantilerine yönelik diyalog mekanizmaları konusunda bir uzlaşı olduğunu, bu yaklaşımın bölgedeki diğer ülkelerin çıkarlarına aykırı bir durum teşkil etmediğini düşündüğünü belirtti.
Lavrov, “Öngörülebilir gelecekte, ocak ayında Rusya ile NATO ülkeleri arasındaki anlaşma taslağını, ikinci belgeyi görüşmek müzakere ortamını kullanmayı planlıyoruz” dedi.
Moskova’nın güvenlik garantileriyle ilgili tekliflerinin Batı tarafından ciddiye alınması ve anlaşılması için her şeyi yapacaklarını kaydeden ve girişimlerinin göz ardı edildiğini düşünmediğini belirten Lavrov, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün Savunma Bakanlığı yönetiminin genişletilmiş toplantısında bu konudan ayrıntılı olarak konuştu. ABD Başkanı (Joe Biden) ile son görüntülü konuşmasında bu konuyu görüştüklerini belirtti. Başkan Biden, Rusya’nın ifade ettiği endişeleri göz önüne almaya hazır olduklarını ifade etti” diye konuştu.
'Stoltenberg'in görevi bırakmasının vakti gerçekten gelmiş'
Rusya'nın tekliflerinin görmezden gelinmediğini ve dün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in belirttiği gibi ABD Başkanı Joe Biden'ın Moskova'nın endişelerini değerlendirmeye hazır olduğunu kaydeden Lavrov, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in tutumunu eleştirdi.
Stoltenberg'in görev süresinin yıl sonunda dolacağına ancak çok olumsuz açıklamalar yaptığına dikkat çeken Lavrov, "Stoltenberg hiç kimsenin Washington Anlaşması'nın ilkelerini ihlal etme hakkına sahip olmadığını söylese de, Rusya, bölünmez güvenlik ilkesinin yer aldığı daha geniş bir Avrupa-Atlantik belgesinin tarafıdır. Eğer Stoltenberg NATO üyelerinin en üst düzeyde kabul edilen bu belgelerdeki ilkeleri hiçe sayabileceğini düşünüyorsa, o zaman gerçekten de başka bir işe geçmesinin vakti gelmiş, zira yükümlülüklerini hiçbir şekilde yerine getirememektedir" ifadelerini kullandı.
'Batı'da Rus medya kuruluşlarına çıkarılan engellere simetrik yanıt verebiliriz'
Batılı ülkelerin Rus medya kuruluşlarına yönelik tutumunu değerlendiren Lavrov, basını baskı altına alma yoluna gitmek istemeseler de Moskova'nın simetrik yanıt verme olasılığını dışlamadıklarını belirtti.
Dışişleri Bakanı, "Rusya'nın güvenliğinin sağlanması konusunda da olduğu gibi, her sabrın bir sınırı var. Bu nedenle, bu kabul edilemez durumun devam etmesi halinde simetrik şekilde yanıt verme olasılığını dışlamıyorum" diye konuştu.
'Nükleer anlaşmanın uygulanması için iyi bir fırsat var'
Lavrov, Viyana'da İran nükleer anlaşmasının yeniden hayata geçirilmesi konusunda yapılan müzakerelerin başarıya ulaşması için iyi bir fırsat bulunduğunu söyledi.
Lavrov, "İyi bir fırsat bulunduğunu düşünüyorum. Çalışmaların dayanağını oluşturan ve herkesin kabul ettiği 'her şey üzerinde mutabakat sağlanana dek hiçbir şey üzerinde mutabakat sağlanmamıştır' ilkesinin göz önünde bulundurulması önemli. Dolayısıyla doğru, iyi hazırlanmış bir pakete ihtiyacımız var ve bu tamamen mümkün" dedi.
İran nükleer anlaşmasının yeniden tam anlamıyla uygulanmasını sağlama ve ABD'nin anlaşmaya dönüşünün ele alındığı görüşmeler, yaklaşık 5 aylık bir aranın ardından 29 Kasım'da, Avrupa Birliği Dış İlişkiler Servisi Genel Sekreter Yardımcısı ve Siyasi Direktörü Enrique Mora’nın başkanlığında, Rusya, Çin, Almanya, Fransa, İngiltere ve İran’dan üst düzey temsilcilerin katılımıyla Avusturya'nın başkenti Viyana'da yapılmıştı.
Tarafların uzlaşamaması nedeniyle yaklaşık bir hafta ara verilen görüşmeler 9 Aralık'ta yeniden başlamıştı. İran ve Avrupalı diplomatlar, geçen haftaya göre son görüşmelerin daha olumlu olduğunu açıklamıştı.
'Suriye'deki Kürtler bir karar vermeli'
Türkiye'nin Suriye'de ABD'yle işbirliği yapan Kürt grupları PKK'nın uzantısı olarak gördüğünü ve bundan dolayı bölgede zor bir durumun söz konusu olduğunu kaydeden Lavrov, "Kürtler, özellikle de siyasi kanadı olan PYD, Suriye Demokratik Konseyi'nde. Bir karar vermeleri gerekiyor. Hatırlarsanız, Donald Trump Suriye'den çıkacaklarını, orada yapacak bir şeyleri kalmadığını söylemişti. Kürtler de, Şam'la diyalog kurulması için yardım istemeye başlamıştı. Birkaç gün sonra Trump tekzip edildi ve Pentagon'dan Suriye'den çekilmeyeceklerine dair açıklama geldi. O zaman Kürtlerin Şam'la diyalog konusundaki ilgisi sona erdi" dedi.
'Türkiye için negatif olan eğilimleri körükleme niyetinde değiliz'
ABD'nin eninde sonunda oradan çıkacağının anlaşılması gerektiğinin altını çizen Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kürtler, bir ilkesel tutum sergilemeli ve Rusya bu konuda yardıma hazır. Kısa süre önce Suriye Demokratik Konseyi'nin lideri İlham Ahmed bize geldi. Türk meslektaşlarımıza, Türkiye için negatif olan eğilimleri körükleme niyetinde olmadığımızı açıklıyoruz. Aksine bizim hedefimiz, Suriye'nin egemenliğine, toprak bütünlüğüne saygı duyulmasının sağlanmasına yardım etmek ve burada ulusal azınlıkların çıkarlarının dikkate alınması temel şartlardan biri."
'ABD'nin Suriye'de bulunma amacını herkes biliyor'
ABD'nin Suriye'de bulunma amacının yeteri kadar açık olduğunu söyleyen Lavrov, "ABD'liler bunu hiç gizlemedi. Hidrokarbon yataklarını, Fırat'ın doğusundaki yatakları, tarım arazilerini kontrol altına aldılar ve oralarda Kürt ayrılıkçılara her türlü desteği vermeye başladılar. Bunu herkes biliyor ve bunun gerçekleştiği bölgeler, Arap aşiretlerinin geleneksel ikamet bölgelerini kısmen kapsıyor, bu da bu açıdan bir ahenk getirmiyor ve Kürt faktörü ile Kürt-Arap ilişkileri de dahil ABD'li stratejistlerin Suriye'deki eylemlerinin güvenilirliğini artırmıyor" diye ekledi.