DÜNYA

ABD'de JFK suikastından 58 yıl sonra 1500 belge yayımlandı: 15 bin belge gizli kalmaya devam ediyor

ABD'de 1963'teki Başkan John F. Kennedy (JFK) suikastıyla ilgili gizli belgelerden yaklaşık 1500'ü daha Başkan Joe Biden'ın talimatıyla yayımlandı. Ancak bu, gizli tutulan 15 binden fazla belgenin yüzde 10'undan daha azına denk geliyor. Yayımlanan belgelerin soru işaretlerini aydınlatmayacak şekilde seçildiği eleştirileri yöneltiliyor.
Sitede oku
Başkan Joe Biden'ın talimatıyla Ulusal Arşivler'in serbest bıraktığı belgeler, 22 Kasım 1963 tarihli JFK suikastıyla ilgili 2017'den beri ikinci büyük toplu yayın oldu.

'Tek başına hareket etmemiş olabileceği ihtimalini göz ardı etmedik'

İçlerindeki 73 sayfalık bir CIA raporu, yurtiçinde ve yurtdışında çok sayıda CIA yetkilisinin suikastın tek faili olarak sunulan Lee Harvey Oswald'ın tek fail olduğuna ikna olmadığını ortaya koyuyor. Tarih içermeyen raporda, "Lee Harvey Oswald hakkındaki dosyanın incelenmesinden, teşkilat ve özellikle Mexico City ve Miami'deki saha istasyonlarının Oswald'ın tek başına hareket etmemiş olabileceği ihtimalini göz ardı etmedikleri ortaya çıkıyor" deniliyor.

Sovyet ve Küba Büyükelçiliklerine ziyaretler

Lee Harvey Oswald'ı izleyen CIA'in teknik gözetleme operasyonunun suikasttan önceki haftalarda tuttuğu notlar da belgelerde yer alıyor. Bunlardan Oswald'ın suikast öncesinde Meksika'nın başkentine gidip bu ülkelere girişi vizesi almak için Sovyet Büyükelçiliği ve Küba Büyükelçiliğini ziyaret ettiği anlaşılıyor.

'Elçilikte görüştüğü konsolos, KGB subayı'

Komünizm hayranlığından ötürü Ekim 1959-Haziran1962 arası Sovyetler Birliği'nde yaşamış Oswald'ın 1 Ekim 1963'te Meksiko'daki Sovyet Büyükelçiliği ile yaptığı ve CIA'in gizlice dinlediği bir telefon görüşmesine ilişkin notlar, belgeler arasında. CIA raporuna göre teşkilat bu telefon görüşmesi yoluyla Oswald'ın 26 Eylül'de Meksiko'daki Sovyet Büyükelçiliği'ne gittiğini ve burada Konsolos Valery Vladimiroviç Kostikov ile bir araya geldiğini öğrenmiş. CIA raporunda, Kostikov'dan, 'Sovyet istihbaratının sabotaj ve suikasttan sorumlu bir koluyla bağlantılı teşhis edilmiş bir KGB subayı' diye söz ediliyor.

'Muhtemelen vize başvurusu takibindeydi'

CIA raporuna göre Oswald 1 Ekim 1963'teki telefon görüşmesinde kendi kimliğini belirterek Sovyet Büyükelçiliği'ndeki bir korumayla konuşup 'Konsolos'un Washington'a gönderildiğini söylediği telgrafla ilgili yeni bir şey olup olmadığını' sordu. Koruma, kontrol edip Oswald'a 'talebin gönderildiğini ancak yeni bir yanıt alınmadığını' söyledi.

'KGB casusu olsaydı Sovyet Büyükelçiliği'nde boy göstermezdi'

Raporu yazan CIA yetkilisi de Oswald'ın KGB casusu olsaydı Sovyet Büyükelçiliği'nde boy göstereceğinden şüphelerini ifade etti:
"Elbette, hassas bir görevde olan bir KGB ajanının bir Sovyet Büyükelçiliği ile bu kadar açık bir teması olması olağan değildir. Ancak elde ettiğimiz çok gizli Sovyet istihbarat belgelerinde betimlenen askeri istihbarat doktrinine göre çok önemli ajanlarla oradaki varlıklarına bir kılıf uydurularak resmi tesislerde görüşülebilir."
ABD'li siyasi haber sitesi Politico'ya göre daha önce bazı bölümleri karartılarak kamuya açık hale getirilmiş dosyaları tamamen açıklanmalarının ardından inceleyen uzmanlar, herhangi bir önemli yeni bilgi veya ipucu ortaya çıkarmadığı yönünde görüş bildirdi.

'Yayımlanması neden yaklaşık 60 yıl sürdü?'

Politico, yeni yayımlananların, Ulusal Arşivler'in tam olarak yayımlamadığı 15 binden fazla belgenin yüzde 10'undan daha azına denk geldiğine dikkat çekti.
"Bazı materyaller, bilgilerin yayımlanmasının neden yaklaşık 60 yıl sürdüğü sorusunu gündeme getiriyor ve daha kamuya açıklanması gereken binlercesi dahil olmak üzere, hükümetin dosyaları ele alış biçimi hakkında yeni eleştirilere yol açıyor" diye yazan Politico ekledi:

'Diğerlerinin yayımlanması süresiz ertelenebilir'

"Biden binlerce ilave dosyanın tam olarak ifşa edilmesini en az bir yıl daha erteledi, eğer istihbarat servisleri kendisini veya haleflerini ulusal güvenliği korumak için gizli tutulması gerektiğine ikna edebilirse, bu, süresiz erteleme olur."
Politico, bu tutum karşısında ister istemez "Neden?" sorusunun sorulduğunu belirtti.
Yorum yaz