'Bu söylentiler kesilmeli'
“Her devrin bir hukuku var. Bugün de çağdaş ülkelerde insan hakları ilkelerine dayalı uluslararası normlar var ki, biz de bunların altına imza da atmışız. Dolayısıyla uygulayacağız. OHAL gelirse sonuçları çok ağır olur. Ekonomik olarak hiçbir şeyi çözmediği gibi çok daha kötü durumlara düşürür ülkeyi. Hükümetimizin bunu düşüneceğine ihtimal vermek istemiyorum ama bu söylentileri de kesmek için bir an önce en yüksek yetkili kişiden, ‘biz ekonomik sebeplerden dolayı OHAL düşünmüyoruz, böyle bir çalışmamız da yoktur. Biz ekonomiyi hukuk devleti kuralları içerisinde serbest piyasa rejimi içerisinde düzelteceğiz. İddiamız ve yapacağımız budur’ şeklinde net bir açıklamayı çok büyük yarar görürüm.
'Ağır bunalım şartları yok'
'Hukuk devleti olmazsa ekonomi sıkıntıya girer'
'Bunun istisnası yok'
Dış yatırım kadar iç tasarruf ve yatırımın da önemi var. İçeride eğer sermaye üretip yatırım sağlayamıyorsak dolayısıyla istihdam ve refah elde edemiyorsak ki ihracatta bunun bir parçası ama bunun temeli de kendi iç dinamiklerimizle kalkınmak. İnsanlar eğer ihalelerde adil davranılmadığını, şeffaflık olmadığını, torpil, rüşvet, kayırmanın olduğu inanca sahipse o zaman tabi ki kimse iş yapmak istemeyecektir. İş yapmaya kalkanlar da 'nasıl işimizi halledeceğiz' diye hukuk dışı çareler arayacaklardır. O zaman da bu ülkenin sağlıklı ekonomik kalkınma içinde ileriye gideceğini söyleyemeyiz. Çağın en büyük imparatorluğu Roma İmparatorluğu hukukuyla büyümüş ve genişlemiş ki bugüne kadar Roma hukukunun yansımaları Avrupa kanunlarında devam etmiş. Hukuk dışı sistemler bazen kalkınma sağlayabiliyor . Mesela diktatörlüklerde de ilk başta hızlı bir kalkınma var gibi görünebiliyor ama sonunda hepsi iflas ediyor. Osmanlı İmparatorluğu da hukuk ve adaletin geçerli olduğu dönemlerde büyümüş, o dönemin şairlerinin dediği gibi ‘selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar’ sözü gibi çöküş dönemine girilmiştir. Bunun istisnası yok."