Ajansın yayınladığı bir habere göre AB, Brüksel’in yeşil enerjiye geçişi nedeniyle 2049’dan sonra hidrokarbon tedariki ile ilgili uzun vadeli tedarik sözleşmeleri planlanmıyor, bu da piyasanın radikal bir şekilde yeniden yapılandırılması anlamına geliyor. Makalede belirtildiği üzere bu durum, Rusya’nın pozisyonu ile çelişiyor.
Yazıda ayrıca buna ek olarak Avrupa Komisyonu’nun bu yıl ortaya çıkan ve fiyatlarda rekor artışlara neden olan hammadde kıtlığını dikkate alarak pompalama güvenliğinin artırılması amacıyla önlemler önereceği belirtildi.
“Rusya ile Ukrayna arasındaki ilişkilerde artan gerilim, ileride tedarikin azalma tehdidi içeriyor ve enerji krizinin gelecek ısıtma mevsiminde de sürmesi riskini artırıyor” denilen yazıda, Avrupa Komisyonu’nun bununla ilgili olarak, ısıtma sezonunun başında yüksek düzeyde rezerv doluluğunun sağlanması dahil olmak üzere gaz depolamaya yönelik stratejik bir yaklaşım oluşturmak istiyor.
Bloomberg’e göre AB ülkelerinin başbakanlarının, bu konu ile ilgili olarak planlanan önlemleri önümüzdeki perşembe görüşmeleri gerekiyor.
TTF spot piyasada ortalama gaz fiyatının bin metreküp başına 250-300 dolar aralığında dalgalandığı ilkbaharın ikinci yarısında Avrupa'daki gaz fiyatlarında hissedilir bir artış başladı. Yaz sonunda ise ‘bir gün sonrası için’ tedarik sözleşmesinin değeri 600 doları aştı, Ekim başında ise bin dolar eşiğini de geçti.
Avrupa’da 1996’dan bu yana gaz merkezlerinin çalıştığı süre boyunca böylesine istikrarlı bir fiyat artışı görülmemişti. Vadeli işlem piyasasındaki tarihi maksimum ise 6 Ekim’de kaydedilmişti, o zaman gaz fiyatları metreküp başına bin 900 doların üzerinde tırmanmıştı.
Uzmanlar bu fiyat artışlarını Avrupa'daki yeraltı depolama tesislerinin düşük doluluk seviyesine, büyük tedarikçilerden gelen sınırlı arza ve Asya'da sıvılaştırılmış doğal gaza (LNG) olan yüksek talebe bağlıyor.