Rusya Bilimler Akademisi Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Post-Sovyet Araştırmaları Merkezi'nin kıdemli araştırma görevlisi, Avrasya Kalkınması Uzman Merkezi Başkanı Doç. Stanislav Pritçin, Rusya ile Avrupa Birliği (AB) ev sahipliğinde yapılan görüşmeler arasındaki farklarla ilgili değerlendirmede bulundu.
Sputnik'e konuşan Pritçin, "10 Aralık Moskova’da 3+2 formatında yapılan ve 15 Aralık Brüksel’de yapılacak görüşmelerin birbiriyle bağlı olmadığını düşünüyorum. Yarınki görüşme, öncelikle Ermenistan’ın, Dağlık Karabağ çözümü bağlamında Azerbaycan’a baskı kurmak amacıyla AB’den daha fazla destek bulmak için platformu değiştirme girişimi. AB de yorganı üzerine çekerek Dağlık Karabağ çözüm sürecinde yer almaya çalışıyor. Moskova’daki görüşmeler çok daha geniş formattaydı. Yani Brüksel platformu kapsamında, taraflar tamamen farklı amaç ve görevlere sahip. Bu yüzden ortak bir mecrada değerlendirilmesi mümkün değil" dedi.
AB’nin, Güney Kafkasya bölgesinde istikrar sağlama ve Dağlık Karabağ çözümü bağlamındaki rolünün oldukça sınırlı olduğunu kaydeden Pritçin, şöyle devam etti: "Evet, Moskova formatının iki katılımcısı yarın Brüksel’de potansiyel diyaloğa katılacak. Ancak orada oldukça spesifik konular ele alınacak. Bu konular toplamda bile, bölgede bundan böyle olacak gelişimler üzerinde belirleyici etkiden uzak. Zira AB aslında ne arabulucu ne de sorunun gerçek çözümünde derinlemesine yer alan taraf değil."