“Ortak tarihimizde özellikle birlikte olduğumuz, birbirimize yardım ettiğimiz anlara, bir ülkenin vatandaşlarının, malum tarihi olaylar nedeniyle başka bir ülkenin topraklarında sığınak, barınak buldukları zamanlara dair daha fazla bilgi sahibi olmamız önemli. Bu, sadece fiziksel olarak kendilerini, kimliklerini korumaları için bir fırsat olmakla kalmayıp, aynı zamanda bu insanların iyi eğitimi dikkate alındığında, Türkiye'de meydana gelen süreçleri etkilemelerini; kültür, müzik, diğer sanat alanlarının, burada gelişen ve birçok yönden güçlü bir dönüşüm geçiren sosyal ve toplumsal yaşamın bir takım yeni katmanlarının oluşumunu etkilemelerini mümkün kıldı. Bunun bilinmesi, bize ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin olumlu yönleri olduğunu gösteriyor, bunun da nihayetinde bugünkü ilişkilerimizi etkilediğini ve gelecekte ortak olumlu geçmişimizin bilinmesine dayanan bu ilişkilerin güvenle ilerlememize, ortak etkileşim noktaları bulmamıza ve bugün var olan karmaşık ve zor problemleri, ülkelerimizin ortak çabalarla üstesinden gelmesi gereken problemleri çözmemize izin vereceğini ummamızı mümkün kılıyor.”
“Bugün yalnızca 100. yıldönümü değil aynı zamanda 16 Mart 1921, Moskova anlaşmasının imzalanmasının 100. yıl dönümü. Moskova antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi için çok önemli çünkü ilk defa Türkiye Cumhuriyeti'ni tanıyan anlaşmadır. Aynı zamanda Rusya'nın Ankara’da, Türkiye'nin de Moskova'da büyükelçi açmasının 100 üncü yıl dönümü. Bizde bu yıl dönümlerinde anmak adına koronanın elverdiği ölçüde etkinlikler düzenledik, kitaplar bastık, Beyaz Ruslar ile ilgili Gelibolu’da resim sergisi açtık. Tabii ki bunlarla yetinmeyerek gelecek yıl Türk-Rus Platformu’nun 6. toplantısını geniş bir şekilde İstanbul'da yapmayı planlıyoruz.”