Rusya karşıtlığıyla nam salan ve göreve gelir gelmez ilk ziyaretini NATO karargahına yapan yeni Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un ilk kez katıldığı G7 toplantısından çıkan sonuç bildirisi, grubun 'Rusya-Çin karşıtı kulübe' dönüştüğünü adeta tescilledi.
ABD, Britanya (Birleşik Krallık), Almanya, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada'nın oluşturduğu G7'nin dışişleri bakanlarının AB temsilcisinin de katılımıyla Liverpool'da düzenlenen toplantının sonuç bildirisi Rusya'yı hedef aldı. Buna göre taslak bildiride 'Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması halinde Moskova'nın devasa sonuçlar ve ağır bedellerle karşılaşacağı' ifadeleri yer aldı.
Batı medyasında geniş yer bulan ABD istihbaratının 'Rusya'nın 2022 başlarında Ukrayna'ya 175 bin askerin dahil olduğu çok cepheli saldırı planlıyor olabileceğine' dair iddialarını ısrarla yalanlayan Kremlin, işgal planlarını reddederken 'Batı'nın Rusofobi tarafından teslim alındığına' dikkat çekiyor.
Moskova, 'NATO'nun genişlemesinin hem Rusya'yı tehdit ettiğini hem de 1991'de Sovyetler Birliği çökerken kendisine verilen güvencelere aykırı olduğunu' belirtiyor. Nitekim Devlet Başkan Vladimir Putin, 'NATO'nun doğuya daha fazla yayılmaması ve silahlarını Rus topraklarına yakın yerleştirmemesi konusunda yasal olarak bağlayıcı güvenlik garantileri' talep ettiklerini açıkladı.
Sonuç bildirisinde 'G7'nin Rusya'nın Ukrayna yakınında askeri yığılmasını kınamakta birleştiği ve Moskova'ya gerilimi düşürme çağrısı yaptığı' ifade edilerek şöyle denildi:
"Rusya, Ukrayna'ya karşı daha fazla askeri saldırının devasa sonuçlar ve ağır bedellere neden olacağından şüphe duymamalıdır."
Ukrayna'nın NATO üyeliği sürecine atıf
"Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne ve herhangi bir egemen devletin kendi geleceğini belirleme hakkına olan sarsılmaz bağlılığımızı yeniden teyit ediyoruz."
"Rusya'yı gerilimi düşürmeye, diplomatik kanalları takip etmeye ve askeri faaliyetlerin şeffaflığı konusundaki uluslararası taahhütlerine uymaya çağırıyoruz."
"Doğu Ukrayna'daki ihtilafı çözmek için Minsk Anlaşmalarının tam olarak uygulanmasına yönelik Normandiya Formatı'nda Fransa ve Almanya'nın çabalarına desteğimizi yeniden teyit ediyoruz."
ABD'yi Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın temsil ettiği toplantıyla ilgili Reuters'e konuşan bir ABD Dışişleri yetkilisi, "Rusya o çok kötü tercihi yaparsa, maalesef ne yapmak gerekeceği konusunda G7 üyeleri arasında muazzam çakışma var" ifadesini kullandı.
Açıklamalarda 'Putin'e mesaj' vurgusu
Britanya Dışişleri Bakanı Liz Truss, düzenlediği basın toplantısında "Bu G7 toplantısından Vladimir Putin'e çok net birleşik bir mesaj gönderdik. Toplantıda, Rusya'nın Ukrayna'ya herhangi bir müdahalesinin ciddi bir maliyeti olacak büyük sonuçları olacağı konusunda nettik" diyerek ekledi:
"Britanya, net mesajlar göndermek ve net hedeflere ulaşmak istediğinde ekonomik yaptırımları uygulamaya hep hazır oldu. Tüm seçenekleri değerlendiriyoruz."
'Kuzey Akım 2 ile ilgili ne yapılacağı konusunda uzlaşı yok'
Ancak G7 müzakerelerinden haberdar olan kaynaklar, örneğin yılda 55 milyar metreküp Rus gazını Baltık Denizi üzerinden Almanya'ya sevk edecek Kuzey Akım 2 boru hattına yaptırım getirilip getirilmeyeceği konusunda net bir anlaşmaya varılmadığını söyledi.
Moskova'nın tekliflerini konuşmak yerine
G7 ortak bildirisinin hazırlanması öncesi, cumartesi akşamı Rusya'nın Londra Büyükelçiliği'nin yaptığı açıklamada, 'Britanya'nın sık sık 'Rus saldırganlığı' ifadesini kullanmasının yanıltıcı olduğu ve G7'nin birlikte hareket etmesi için bir neden yaratmak için tasarlandığı' belirtildi.
Açıklamada "Rusya, tansiyonu düşürmenin yolları konusunda NATO'ya sayısız teklifte bulundu. G7 forumu bunları tartışmak için bir fırsat olabilirdi, ancak şu ana kadar agresif sloganlardan başka bir şey duymuyoruz" denildi.
'Stratejik bilmece Çin herkesin dilinde'
Reuters, G7 toplantısıyla ilgili "Putin kısa vadeli endişeyse, (Devlet Başkanı) Şi Cinping'in Çin'i herkesin dilindeki stratejik bilmeceydi" diye yazdı.
Toplantıda Çin'in lider küresel güç olarak yeniden ortaya çıkışı, Soğuk Savaş'ı sona erdiren Sovyetler Birliği'nin 1991'deki dağılmasıyla birlikte son zamanların en önemli jeopolitik olaylarından biri olarak değerlendirildi.
Müzakerelere katılan bir yetkili, "Özellikle Çin konusunda çok çok yoğun tartışmalar yaşandı" bilgisini verdi.
G7'de Hint-Pasifik bölgesine odaklanıldı
İlk ABD Dışişleri yetkilisi, dışişleri bakanlarının Çin'in Hong Kong, Sincan bölgesindeki durumu ve Tayvan boğazlarında barışın önemini görüştüklerini söyledi. Bir diğer ABD Dışişleri yetkilisi, "Burada Hint-Pasifik bölgesine bu kadar odaklanılması muazzam bir olay" dedi.
Britanya Dışişleri Bakanı Truss, gazetecilere, "Bu toplantıda Çin'in zora başvuran ekonomik politikalarından endişe duyduğumuzu açıkça belirttik. Yapmak istediğimiz, benzer düşünen, özgürlük seven demokrasilerin yatırım ve ekonomik ticaret erişimini inşa etmek" diye konuştu.
'Pekin Kış Olimpiyatı'na diplomatik boykot konusunda birlik sağlanamadı'
Ancak ABD, Britanya, Avustralya ve Kanada'nın başını çektiği Pekin Kış Olimpiyatı'na yönelik diplomatik boykot konusunda G7 toplantısında Japonya ve Almanya kararsız, İtalya şüpheci pozisyon aldı.
Blinken, Hint-Pasifik'te Çin'e karşı birleşik cephe oluşturmak amacıyla yarın Güneydoğu Asya turuna çıkacak.