Ödüllü öykücü Hande Ortaç, Radyo Sputnik’te Serhat Sarısözen’le Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.
‘Kankurutan’ adlı öyküsü altKitap 2008 Öykü Ödülü’nde, ‘Pembe ve Eflatun’ adlı öyküsü KaosGL 2020 Kadın Kadına Öykü Yarışması’nda birincilikle ödüllendirilen Hande Ortaç’ın ilk öykü kitabı Kankurutan 2011 ve ikinci öykü kitabı Üç İki Bir Kayıt 2015 yıllarında yayımlandı. Ortaç, bu defa üçüncü öykü kitabı ‘Daha İyi misin?’le Gündem Dışı’na katıldı.
İklim krizine dair hassasiyetiyle bilinen ve bunu da metinlerine sık sık yansıtan Ortaç, şunları söyledi:
“İlerleyen dönemlerde iklim krizinin giderek yoğunlaştığı, oksijen için kanımızı temizlediğimiz bir geleceği öykümde yazdım. Bunun çok uzak bir gelecek olduğunu düşünmüyorum. Çok farklı senaryolar var, somut adımlar atılması önemli. Atılan somut adımlar, ortaya çıkacak senaryonun kötülüğünün boyutlarını belirleyecek.”
‘Farklı hayat formları kurgulamadan önce bugüne dair ne yapabileceğimizi düşünmeliyiz’
Ortaç, “Kadınlar her yerde tacize uğruyorlar. Kapımızdan çıktığımız anda hatta bir çok insan da evde tacize uğruyor…. O insanları duymalı ve içinde bulunduğu durumları iyileştirmeliyiz, kaçmaya ve kurtulmaya çalışmadan önce. Farklı hayat formları kurgulamadan önce bugüne dair ne yapabileceğimizi düşünmeliyiz” diye konuştu.
‘Bütün o binaları, bindikleri araçları, yolları tasarlamak ağzımı sulandırıyor’
Distopik öykülerine ilişkin de konuşan Ortaç, şunları kaydetti:
“Distopik öyküler ve sanal gerçeklik çok cazip. Yepyeni bir dünya otluşuruyorsunuz. Nasıl bir dünya? Bugünden rahatsız olduğum konuları alıp, onları büyütüp groteskleştirip gelecekte bir yerde o groteskin mümkün olduğu bir dünya tasarlıyorsunuz. Bunlar bana yeni bir dünya kurgulama imkanı veriyor; o yüzden benim için çok çekici. Bütün o binaları, bindikleri araçları, yolları tasarlamak ağzımı sulandırıyor.”