İşte Yaşar’ın açıklamalarından satırbaşları:
Bu olay, 18 Kasım tarihinde oldu ama biz Giresun’da yaşayan vatandaşların bile, olaydan 3 gün sonra Tema Vakfı’nın çekmiş olduğu görüntüler sayesinde haberimiz oldu. Olay başta duyulmamıştı ve Valilik hemen bu konuda açıklama yapmıştı. Şebinkarahisar’da ağır metaller dediğimiz kurşun, çinko ve bakır işletmeciliği yapılıyor ve buradaki ayrıştırma havuzlarında bu işlemler siyanürle gerçekleştiriliyor. 3 Adet havuzun metreküp hacmi 100 bin metreküp. 100 bin metreküp burada 4 bin 500 ton zehirli atığın Kelkit Vadisi'ne, Kılıçkaya Barajı'na ve tüm tarım toprakları zehirli atıklarla dolmuş durumda. Muhtemelen ihaleyi alan şirket Nesko Madencilik fakat işleri çeviren Yıldızlar Holding. 2007 Faaliyetlerine başlayan madencilik şirketi ÇED raporu almıyor ama 3 kat kapasite artırımı istemiş.
Her kapasite artırımı istediğinde ayrı ayrı ÇED raporu alması gerekirken ve birinci kapasite artırımı yapılırken ‘ÇED gerekli değildir’ kararıyla alıyor. 2011 ve 2015 tarihlerinde tekrar kapasite artırımı yapılmasını istemiş ve yine ‘ÇED gerekli değildir’ raporu alabilmiş. 'ÇED gerekli değildir' uygulaması, Türkiye’de benzer anlayışlarla maden sahalarında devam ediyor ve biz aslında saatli bomba üzerinde oturuyoruz.
2018’de de patlama olmuştu
2018 yılında burada kısmi patlama gerçekleşmiş. Şimdi 10 milyon lira ceza aldılar ve süresiz kapatıldı ama Nesko Madencilik şirketi daha önceki dönemlerde Ber – Oner isimli madencilik işletmesiydi, kapatıldı. Nesko da kapatılacak başka bir isimle faaliyetlerine devam edecekler muhtemelen. Olay olduktan sonra şirket yetkilileri, "Çökme olduktan iki saat sonra müdahil olduk ve sızmayı önledik kontrol altına aldık ve atık su akışını kuşattık. Kirli suyu dinlendirerek temizlemeye başladık" diyorlar. Tema Vakfı olaya müdahil olduktan sonra 2 dozer 3 kamyonla bu sahanın temizlenmesinin mümkün olmadığını söyledi. 10-20 gün içerisinde sonuçlarının neye mal olduğunu göremeyeceğiz ama ileriki dönemlerde ağır metaller hayatımıza kanser olarak geri dönecektir.