Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Haber Global ekranlarında yayınlanan "Siyaset Özel" programının konuğu oldu.
“Diyelim ki bir bilim kurulu toplandı bugün ve dedi ki, ‘bu şartlarda faiz indirimine gidilemez, artırılması gerekir. Siz ona uyulması gerektiğini mi söylüyorsunuz?” sorusuna Erbakan şu yanıtı verdi:
"Ona uyulması lazım. Zaten siz düşürünce düşmüyor. Bu sanal bir şey. Siz şimdi 15 yaptınız ama 15 değil ki. Piyasada alacağı kredinin faizi de yüksek. Aynı zamanda Merkez Bankası 15, Hazine 22.7 ile borçlanıyor. Piyasa zaten olması gereken seviyeye kendisi geliyor. Şimdi, dolar 1 senede yüzde 40 yüzde 50 artarken banka size yüzde 15 ile para verir mi? O parasını dolar yapar. Yüzde 15 ile de size kredi vermez ki. Sizden alacağı faiz yerine çok daha fazlası dolar bazında, dolar üzerinden kazanmış olur."
'Yeni Maliye Bakanı da zaten ekonomik kimliği olmayan bir insan'
"Mevcut koşulun, sistemin içindeyiz. Bu, şu anki dünyanın bir gerçeği. Kendi sisteminiz kurmadan mecburen buna uyuyorsunuz. Düşük faizle bir kredi alınsın. Mesela işte özel kreditörlerden, finansörlerden alacağınızdan, IMF’den alsanız daha iyi. IMF’nin faizi daha düşük. E faizin sıfır olması lazım" diye devam eden Erbakan, şöyle konuştu:
"Faizin yükseği de haram düşüğü de haram deyip oturamazsınız. Ama maalesef istişareye, bilimsel düşünceye, görüşe çok fazla değer verildiğini düşünmüyorum. Hatta yeni Maliye Bakanı da zaten ekonomik kimliği olmayan bir insan. Benim tahminim, ne deniyorsa yapsın diye bir Bakan getirildi, fazla kurcalamasın, karıştırmasın, bizim emirlerimiz yerine getirsin sanki böyle bir getirildi diye düşünüyorum.
Erbakan, "Döviz artmaya devam ettikçe, ki dövizin düşmesi için hiçbir yapısal adım yok. Daha artacak. Üzülerek söylüyorum. Böyle giderse 3 haneli enflasyon dönemine geçecek iş. Yani tek hanbe derken, yüzde 120, 130 ve bu da Venezüella gibi, Zimbabve gibi Arjantin gibi Allah vermesin, korkunç bir durum. Ama niye enflasyon artıyor, döviz artıyor. İşte biraz önce söylediğim gibi çünkü dışa bağımlısınız" diye ekledi.
'Biz olsak en az yüzde yetmiş zam yapardık'
"Asgari ücretli çalışan oranı da iş gücü içerisinde çok fazla Türkiye'de. TÜİK'in rakamına inanmak mümkün değil. Vatandaş çarşıya pazara gittiğinde hissediyor zaten. Keza bende öyle. Asla bilimsel değil gerçek değil. Yüzde 21 ile ifade edilmesi, ölçülebilmesi asla bilimsel değil, gerçekçi de değil" diyen Erbakan, şöyle devam etti:
"Üretici enflasyonu yüzde 45-46 ise tüketici enflasyonu da en az o kadardır. Aradaki 20 puanlık farka üretici nasıl dayanacak. Tabi açlık sınırı 4 kişilik aile için 3 bin 890 lira şeklinde ifade ediliyor. Asgari ücrete 1500 lira zam yapsanız da açlık sınırına geliyor. Onun için biz de dedik ki yüzde 70 zam yapılması lazım. Biz olsak, bunu yaparız. Ama tabi bu iktidardan bunu beklemek çok büyük bir beklenti olur. Ama en azından yüzde 50 yapsınlar. 2 bin 825'i 4 bin 200 küsura çıkartsınlar. Bunun altında herhangi bir zam, maaş zammı sayılmaz. Çünkü enflasyonun durumu ortada. Yüzde 70 yapılabilir. Eğer kaynaklarınızı faize, imtiyazlı holdinglere ve israfa ayırmak yerine halka ayıracak olursanız o zaman yapılabilir. Enflasyon ve döviz kuru böyle giderse yüzde 70 de artık yetmeyecek. Yüzde 100'e çıkartmak lazım.