TBMM Genel Kurulunda, İçişleri Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2022 yılı bütçeleri görüşülüyor.
Bütçeler üzerinde CHP Grubu adına söz alan Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, 'Türkiye'nin, iktidarın politikaları yüzünden bir yandan beyin göçü verdiğini, diğer yandan Orta Doğu ve Orta Asya kökenli vasıfsız iş gücü istihdam eden merdiven altı KOBİ sistemine evrildiğini' savundu.
"(Türkiye'nin en büyük düşmanı) dediğiniz Birleşik Arap Emirlikleri'ne ASELSAN, HAVELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN hissesi satılacağı doğru mu?" diye soran Girgin, bu iddiayı hiçbir AK Parti yetkilisinin yalanlamadığını ifade etti.
Bu kurumların, vatan savunmasının temel taşları, milletin canı, malı ve bağımsızlığının güvencesi olduğunu belirten Girgin, "Bunları satmak vatanı satmakla eş değerdir" dedi.
"Mafyadan her ay 10 bin dolar alan siyasetçi kim?" sorusunu yönelten Girgin'e, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Kılıçdaroğlu'na sor" karşılığını verdi.
'Sanayiciyi sağmal inek gibi görüyorsunuz'
CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, bütçede bilim, teknoloji ve sanayinin olmadığını öne sürerek, "Satılan fabrikalarımız, yok olan milli değerlerimiz var" değerlendirmesinde bulundu.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında kurulan yerli ve milli fabrikaların, AK Parti döneminde tek tek kapatıldığını iddia eden Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kendi kağıdımızı ürettiğimiz SEKA, dokumacılıkta bir dünya markası Sümerbank kapatıldı. Yetmedi, şeker fabrikalarını, TÜPRAŞ'ı, PETKİM'i, TEKEL'i, onlarca fabrikayı 'zarar etti' gösterip sattınız. 'Milli tank yapıyoruz' dediniz, Tank Paleti Katarlılara; 'ulusal güvenlik' dediniz, TürkTelekom'u Lübnanlı şirkete hediye ettiniz. 'Yerli ve milli' diye sloganlar attınız, ulusal güvenlik meselesi olan iletişimi ve savunmayı yabancılaştırdınız. 'Yerli milli otomobil yapacağız' dediniz, hiç üretilmeyen Saab modeli için 47 milyon avroyu çöpe attınız. İktidar, fabrika yapmadı, ülkeyi AVM'lerle doldurdu. Milleti AVM'lere mahkum ettiniz, küçük esnafı yok ettiniz. Yılbaşından bu yana sanayide maliyet artışları yüzde 55'i aştı. Siz de 'Enflasyonu düşüreceğiz' hayalleriyle milleti oyalıyorsunuz. Sanayiciyi sağmal inek gibi görüyorsunuz, sağa sağa sütünü bitiremediniz. Sanayicinin ödediği vergiler yetmedi, toplayıp tehdit edip 'Bağış yapacaksınız' dediniz. Bu gidişle korkarım, sütü bitince de etinden faydalanacaksınız."
'Ay'a dört şeritli yol yapacağınıza inananların sayısı azalıyor'
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu da Milli Uzay Programı'nı eleştirdi.
Uluslararası iş birliği ve çokça bütçeyle Mars'a bile gitmenin mümkün olduğunu belirten Bakırlıoğlu, "Ülkenin gerçekleri ortada. Ortalık yangın yeri haline gelmişken, esnafımız intihar ediyorken, yani her gün fakirleşiyorken önceliğimiz bu olmamalı. Halkın önceliği geçim, iktidarın önceliği ise her şeye rağmen iktidarda kalmak" görüşünü savundu.
İktidarın, bir taraftan dün hain ilan ettiği Birleşik Arap Emirliklerine, bugün ASELSAN'ı, ROKETSAN'ı satmayı düşündüğünü diğer taraftan "Aya sert iniş yapacağız" dediğini dile getiren Bakırlıoğlu, "ASELSAN'ı, ROKETSAN'ı satarak Ay'a gitmeyi düşünüyorsunuz. Anlaşılan Ay'a dört şeritli yol yapacağınıza inanan insanların sayısı gün geçtikçe azalıyor. Bu kadar çelişkiden, dağınık halinizden bir başka şey de anlaşılıyor; anlaşılan geliyor gelmekte olan, gidiyor gitmekte olan" sözlerini sarf etti.
'Uzayda hiçbir şey yok'
CHP Samsun Milletvekili Kemal Zeybek, "(Uzaya yatırım yaptık) diyorlar, uzayda hiçbir şey yok" diye konuştu.
Zeybek, KOBİ'lere yeteri kadar destek verilmediğini, kurdaki artış nedeniyle çalışanların ve işverenlerin zor günler geçirdiğini kaydetti.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 1970'li yıllarda planlanan Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) halen tamamlanamadığını hatırlattı.
İktidarın, yatırım ve üretimden uzaklaştığını öne süren Tanrıkulu, "İstanbul'da bir çılgın proje planlıyorsunuz, o proje İstanbul'u felakete sürükleyecek ve rant sağlayacak, ama GAP bölgeyi felaketten kurtaracak, istihdam sağlayacaktı, bunlardan vazgeçtiniz. Çünkü GAP Projesi size bir rant sağlamıyor" dedi.
'Lambaya püf de' yazılı döviz açtı
CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya ise iktidarın, devleti, "babasının çiftliği" gibi yönettiğini ileri sürerek, "Hamaset dolu söylemlerinizden, yalanlarınızdan, zamlarınızdan bıktık." ifadesini kullandı.
"Lambaya püf de" yazılı döviz açan Kaya, "Türkiyem, yoksulluğa, yolsuzluğa, yasaklara, ranta, talana ve yalana, israfa son vermek için güneşli ve güzel günler için lambaya püf de" diye konuştu.
Soylu ile Tezcan arasında atışma
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, "Mafyadan her ay 10 bin dolar harçlık alan milletvekili kim? Bunu söyleyeceksiniz" görüşünü dile getirdi.
Tezcan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu göstererek, "Siz bu işin müştekisi olamazsınız. Eğer açıklamazsanız bu işin ya müfterisi ya da müştereği olursunuz. Bunun için açıklamak zorundasınız" değerlendirmesinde bulundu.
Soylu, Tezcan'ın, "Sezgin Baran Korkmaz'ın kaçırılmasını, 'Devlet kararıdır' diye açıkladınız" demesi üzerine, "Yalan söylüyorsun, devlete iftira atıyorsun. Sen ilk önce Aydın'daki mafyaların hesabını ver" karşılığını verdi.
Tezcan, "Mafya liderine dönüş bileti, Sezgin Baran Korkmaz'a kaçış bileti oldun mu Sayın Bakan?" diye sordu. Bunun üzerine Soylu, "Sezgin Baran Korkmaz'ı CHP'ye sor. Birlikte yattılar kalktılar, kendi grubunuza sorun. Kusacaksınız hepsini" diye tepki gösterdi.
AK Parti ile CHP milletvekilleri arasında kavga
CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın'ın, İçişleri Bakanı Soylu'yu kastederek, "Sezgin Baran Korkmaz'ın uçağına binerken fotoğrafınız çıktı, 'Başka uçak yoktu, ne yapayım?' dediniz" şeklinde konuşması üzerine Soylu, "Sahtekarca yalan söylüyorsun" sözlerini sarf etti.
CHP milletvekillerinin, Soylu'nun bulunduğu komisyon sıralarına yürümesinin ardından, araya AK Parti milletvekilleri girdi. Bu sırada CHP ile AK Parti milletvekilleri arasında yumruklu kavga yaşandı.
Gerginliğin sürmesi üzerine, TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, birleşime ara verdi. Verilen arada da tartışma bir süre devam etti.
Birleşimin açılmasının ardından Bilgiç, Meclis'in mehabetine yakışmayan hareketler yaşandığını belirterek, milletvekillerini, görüşmelerin Meclis'in saygınlığına ve İçtüzük hükümlerine göre yürütülmesine yardımcı olmaya çağırdı.
"Beni İçtüzük hükümlerini, disiplin hükümlerini uygulamakla baş başa bırakmamanızı rica ediyorum" diyen Bilgiç, kürsüye gelen milletvekillerinin kaba ve yaralayıcı ifadeler kullanmamasını istedi. Bilgiç, bu yönde tutum sergileyenlerin sözünü keseceğini vurguladı.