ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in uzun zamandır danışmanlığını da yapan Sözcüsü Symone Sanders, İletişim Direktörü Ashley Etienne, Basın Faaliyetleri Direktörü Peter Velz, Halkla İlişkiler Direktör Yardımcısı Vince Evans gibi ekibinin anahtar isimlerini kaybetmesiyle yönetim tarzına dair söylentiler tavan yaptı.
Harris'in çevresindeki atmosferle ilgili kendi araştırmasını yürüten The Washington Post gazetesi, ekibinin eski ve şimdiki üyeleri ve Beyaz Saray yetkilileri de dahil olmak üzere 18 kişiyle konuştu. Kimisi adlarının açıklanmaması şartıyla konuşurken, diğerleri Başkan Yardımcısı'nın personeline karşı tavrıyla ilgili endişelerini daha açık şekilde dile getirdi. Bazıları 'Harris'den sürekli gelen yıkıcı eleştirilerle baş etmek zorunda kaldıklarını' dile getirdi.
'Hep çalışanlarını suçlayıp aşağılayan bir liderlik tarzı'
Eski Demokrat Partili stratejist Gil Duran, “Bu tür kaos hikayelerine Kaliforniya'daki kıdemli Harris gözlemcileri aşina. 2013'te 5 ay sonra istifa eden eski bir Harris çalışanı olarak şaşırmadım. Yine de, Washington basın ordusunun sert bakışları altında aynı eski yıkıcı kalıpları tekrar ettiğini görmek üzücü" değerlendirmesini yaptı.
Sanders ve Etienne'in görevden ayrılmasına Harris'in aynı eski yıkıcı kalıplarını sürdürmesinin neden olduğu öngörüsünde bulunan Duran, ne zaman bir sorun çıksa ortak paydanın Harris olduğuna dair çalışanların aralarında mesajlaştıklarından söz ederek ekledi:
"İşe alıp tüketeceğiniz ve sonra da olumlu nedenlerden ayrılıyor gibi göstereceğiniz sıradaki yetenekli kişi kim, merak ediyorum."
Harris'in 'deneyimli personelini tüketen tutarsız ve zaman zaman aşağılayıcı bir yönetici olduğu' izlenimini aktaran Washington Post, Harris'in brifing malzemelerini okumadığı, ama daha sonra bu yüzden suçlananların çalışanlar olduğuna dair şikayetler bulunduğunu kaydetti.
Bir çalışan, "Hazırlık ve işi yapmaya istekli biriyle çalışmadığınız çok açık. Harris ile çalışan insanlar, hem onun sürekli olarak yıkıcı eleştirileri hem de Harris'in özgüven eksikliğiyle uğraşmak zorunda" diyerek ekledi:
"Yani kendinizi sürekli olarak bir zorbayı destekleyen pozisyonda buluyorsunuz ve bunu neden yaptığınız tam olarak belli değil."
'Harris ile birlikte anılmak istemiyorlar'
Görevden ayrılan anahtar isimlerden hiçbiri bunun nedeninin Harris olduğunu söylemedi. Ancak haberler, görevi bırakanların, hem Başkan Yardımcısı'nın çevresindeki 'zehirli atmosferden' usandığı hem de gelecekte kariyerlerinde 'Harris kişisi' olarak anılmak istemediğine işaret ediyor.
'Erkek olsaydı takdir edilirdi'
Diğer yandan daha önce Kaliforniya eyaleti adalet bakanı ve senatörü olan Harris'in destekçileri, ona yöneltilen tüm eleştirilerin, kadın siyasetçiyi kariyeri boyunca takip edip Başkan Yardımcılığına gelmesinden sonra daha güçlenen 'ırkçılık ve cinsiyetçiliğe' dayandığını iddia ediyor.
Geçmişte Harris ile çalışmış bir danışmanlık firmasının ortağı Sean Clegg, önceki ABD Başkanı Donald Trump'a atıfla "O insanları rahatsız edebilen sert bir patron, ama aynı yönetim tarzına sahip bir erkek olsaydı 'Çırak' adında kendi TV şovu olurdu” dedi.
'Gelecekteki emellerini sekteye uğratabilir'
Ancak, Washington Post'un belirttiği gibi Başkan Yardımcısı'nın yönetim tarzının hem eleştirmenleri hem de destekçileri için asıl soru, 'Harris'in talepkarlıkla ve küçük düşürücülük arasındaki çizgide nerede durduğu değil'. Pek çoğu, Biden 2024 seçiminde yarışmazsa ABD Başkanı adayı gösterilebilecek Harris'in 'personeli elinde tutamamasının gelecekteki emellerini sekteye uğratacağı endişesine' dikkat çekiyor.
Kasım ayı başlarındaki USA Today/Suffolk'un 1000 seçmenle yaptığı ankette, Harris'in onay oranı sadece yüzde 28'de kaldı, yaptıklarını onaylamayanların oranı yüzde 51'i buldu.