Gazeteci-Yazar Demet Cengiz, Radyo Sputnik'te Serhat Sarısözen’le Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.
Demet Cengiz, ‘Adımı Deniz Koydular’ adlı romanında aile içi şiddetten cinsel istismara, ağır yoksulluktan ayrımcılığa görmezden gelinen acıları ortaya döküyor. Biri doğuda diğeri batıda geçen iki aile içi sevgisizlik öyküsüne Türkiye’de ve dünyada yaşanan önemli siyasi ve ekonomik gelişmeler eşlik ediyor. AK Parti’nin iktidara gelişi, Ergenekon operasyonları, Haziran Direnişi gibi yakın tarihten çarpıcı olaylar hatırlatılıyor.
Adımı Deniz Koydular için Cengiz, “Gerçek öykülerden yazılmış bir kurgu roman; anneli öksüzler, babalı yetimlerin romanı” ifadelerini kullandı.
'Yoksulluk da bir şiddet'
Cengiz, “Yoksulluk da bir şiddet aslında. Şu günlerde de bir ekonomik şiddet görüyoruz. Hiçbir şeye paramız yetmiyor, her şey çok pahalı, insanlar çocuklarını özel okullardan alıyor, elektrik faturalarını ödeyemiyorlar. İntihar eden insanları duyuyoruz. Bu da kolektif bir ekonomik şiddet” dedi.
“Çocukken istismara uğramış insanlarla da konuştum” diyen Cengiz şöyle konuştu:
“Kanunların caydırıcı olması gerekiyor. Kravat taktı diye insanlara iyi hal indirimi veriyoruz. Oysa o insan, o eylemi gerçekleştirirken hiç de iyi bir halde değildi. Ve bunu affetme hakkı mahkemede ya da bizde olmamalı. Her saldırı bir işgaldir."
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin ilk bursiyerlerinden bir 'Kardelen'in yaşamından esinlenerek yazdığı Adımı Deniz Koydular romanı için Cengiz, “Kadın hakları dediğimiz, temel insan hakları aslında. Kadın, binlerce yıl insan muamelesi görmedi” diye konuştu.