Habertürk yazarı Fatih Altaylı, bugünkü kaleme aldığı yazısında "AK Parti'nin bazı kelimeleri hayatımıza soktuğu gibi, bazı kelimeleri de hayatımızdan çıkardığını" dile getirdi.
Altaylı, "Artık bazı kavramları da kullanmıyoruz. Bunların başında “istifa” kelimesi geliyor. Bu kelime tedavülden kalktı. Yasaklı bir eylem haline geldi. Sıkıysa istifa et. Yerini affedilmek aldı. Çünkü istifa etmek bir irade göstergesi. Af istemek ise tam tersi. Af kapsamına alınan son kişi Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan oldu. Şaşırdık mı! Tabii ki, hayır. Durmuş Yılmaz olmasa büyük ihtimalle geçen hafta gitmiş olacaktı. Durmuş Bey’in “Resmi gazeteyi takip edin” demesi affı geciktirdi. Ama Kara Salı’nın ertesi günü Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı'nın peş peşe attığı tweetler, zaten gidişatı gösteriyordu. Bakan Elvan çoktan affedilmişti de, bizim haberimiz yoktu" dedi.
Lütfi Elvan'dan boşalan Hazine ve Maliye Bakanlığı'na Nureddin Nebati getirildi. Altaylı, ilk tercihin Nebati olmadığını dile getirdi ve şunları ekledi:
"Ancak Ankara kulislerinden gelen bilgiler, Saray’ın Elvan’ın yerine ilk tercihinin Nureddin Nebati olmadığını söylüyor. Bu görev için düşünülen ilk isim son zamanların kamuda popüler profesörü Erişah Arıcan. Üniversiteden, Varlık Fonu’na kadar pek çok kamu görevini aynı anda yürüten Arıcan’ın Saray’da çok popüler olduğu bilinmeyen bir şey değil. Bu popülarite, bu dönemde bir de “Bakanlık” ile taçlandırılmak istenmiş. Erişah Hanım’a Hazine ve Maliye Bakanlığı defalarca ve de ısrarla önerilmiş. Hatta bu konuda epey bir ısrara maruz kalmış. Ancak Nuh demiş peygamber dememiş. Bakanlık görevini kabul etmemiş. Ve görev Nureddin Nebati’ye kalmış. Hayırlı olsun."