Tarafsız Bölge'de Ahmet Hakan ve kamuoyu araştırmacısı Hakan Bayrakçı'nın sorularını yanıtlayan eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 15 Temmuz'da ilk tepki gösterenlerden birinin kendisi olduğunu belirterek, "FETÖ'nün adayları kimdir diye kitabımda var. Mansur Yavaş 'Hayır ben FETÖ'cülerin desteğini istemiyorum mu?' dedi. Aleni olarak FETÖ'nün desteği burada var. Sandık başlarında FETÖ'cüler vardı" dedi.
Gökçek, belediyede hâlâ FETÖ'cülerin olduğunu belirterek, "Ankara Belediyesi'nde geçmişten kalan bol miktarda FETÖ'cü var. Onların özellikle Mansur'a yapmış olduğu bir baskı var" ifadesini kullandı.
Gökçek, "Burası bizzat Mansur Yavaş'ın talimatıyla burayı veriyorlar. Beypazarı'nın en büyük arazisini FETÖ'ye veriyor. Hiçbir tane arazi vermedim, ihaleden aldılar. Ben 17 kuruştan vermedim, ihale yaptım normal değerlerinden verdim" diye konuştu.
Gökçek'in açıklamaları şöyle:
- Ben TV’lerde minimum en az 10 kez ‘gel tartışalım’ dedim. Bütün evraklar senin elinde. Birbirimize ne soracağımızı söyleyelim herkes belgesini hazırlasın gelsin.
- Her çıktığı Meclis'te istisnasız benimle başlayıp benimle bitiriyor adamın icraatı sıfır. Emrinde çok ciddi bir trol ekibi ve ajanslar var.
- Birbirimizi gayet iyi tanıyoruz. Mansur Yavaş’ın yanında birtakım kişiler var ve bunlar Mansur Yavaş’a talimat veriyor. Konuşmasını başından aşağı ne konuşacak hangi konulara girecek bunu stratejik olarak danışmanları belirliyor kendi iradesi yok.
- Ankapark’ın maliyeti 450 milyon dolar. Ankara'nın böyle bir parka ihtiyacı kesinlikle vardı. Belediye başkanı kentini yönetir kentini yönetirken de seçim öncesi insanlara vaatlerde bulunur ve oy ister. Benim vaadim Disneyland tipi bir parktı. 2014’ün kesin seçim kampanyası budur.
- Yapmış olduğumuzda şöyle bir strateji tercih ettik. Tren yolunu ve karayolunun geçtiği yere parkı yaptık. 10 günlük bir sürede açıldı burası ilk. 10 günde gelen Ankaralı sayısı 5,5 milyon. Demek ki insanlar buna hasret. Ben dünyanın en büyük parkını yaptım. Bu bir vizyon meselesi. Burayı yaşatmamak için ellerinden ne geliyorsa yaptılar.