DÜNYA

Lukaşenko: Ukraynalı askerler 2014’te Rusya'dan Kırım'ı kurtarmasını kendileri istedi

Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko, 2014 yılında Kırım’ın çatışmasız olarak Rusya'ya geçtiğini, çünkü orada görev yapan Ukraynalı askerlerin, NATO birliklerinin yarımadaya konuşlandırılacağı endişesiyle Rus meslektaşlarına bölgenin kontrolünü ele geçirmelerini teklif ettiklerini ve ardından bu konunu Rusya lideri Putin’e iletildiğini belirtti.
Sitede oku
RİA Novosti’ye röportaj veren Lukaşenko, 2014 yılında Kırım’ın çatışmasız olarak Rusya'ya geçtiğini, çünkü orada görev yapan Ukraynalı askerlerin, NATO birliklerinin yarımadaya konuşlandırılacağı endişesiyle Rus meslektaşlarına bölgenin kontrolünü ele geçirmelerini teklif ettiklerini ve ardından bu konunun Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e iletildiğini söyledi.
Lukaşenko, “Onlar (Ukraynalı askerler) Ruslarla temasa geçti, bu en üst düzeyde olmadı. Bir konuşma oldu (her zamanki gibi konuşma başladı, Ukraynalılar), Rusları, bir takım önlemler almazsak Kırım'ın Rusya’nın olmayacağı konusunda uyardılar. Ukrayna’nın da olmayacaktı. Peki kime ait olacaktı? NATO’ya. O zamanlar NATO’nun gözü Kırım'daydı. Ve Ruslarla yapılan başka bir görüşmeden sonra, devlet başkanımıza Kırım konusunun çözülmesi gerektiğini söylemenizi önerdiler. Bildiğim kadarıyla Rusya Devlet Başkanı’na bilgi verildi” diye konuştu.
Amerikalıların Sivastopol’de kışla projeleri yaptıklarına dikkat çeken Lukaşenko, “Bu nedenle Kırım'da görev yapanlar, Ukraynalı, eski Sovyet generalleri ve subayları bütün bunları gördü ve Ruslara böyle bir teklifte bulundu. Ve bildiğim kadarıyla Başkan (Putin) soruna yasal çözüm bulunması konusunda ısrarlıydı. Kesinlikle ‘evet’ dedi. Putin'in tutumunun ‘hiçbir şekilde Kırım'da NATO birlikleri olmamalı’ şeklinde olduğunu biliyorum” ifadelerini kullandı.
Belarus lideri, ‘Kırım’ın tek bir atış dahi yapılmadan Rusya'ya geçtiğini, ‘çünkü daha önce Kırım’ın kurtarılması gerektiğinin konuşulduğunu ifade ederek, “Sonradan benim bildiğim ve anladığım kadarıyla Putin, referandum yapılmasını istedi” vurgusunu yaptı.

‘Belarus’un füze saldırısından korunması için S-400 ya da S-500’lere ihtiyacı var’

Lukaşenko, Belarus'un füze saldırılarına karşı etkili bir şekilde korunması için Rus yapımı S-400 ya da S-500 uçaksavar füze sistemlerine ihtiyacı olduğunu belirtti.
Belarus lideri, “Bugün hava savunma sistemlerimizle sınırlarımızı, Minsk’i vs. tamamen koruyoruz. Ancak bir füze saldırısına karşı etkili olabilmek için S-400, belki de S-500 sistemlerine ihtiyacımız var” diye konuştu.
Lukaşenko, söz konusu sistemlerin ne zaman Belarus’a teslim edileceği sorusuna, “Bu kararı Başkan Putin verir” yanıtını verdi ve ekledi:
“Bu teslimatlara hazır olmaktan çok, onları gerekçelendirdik. S-400 ve S-500’ün çok pahalı sistem olduğunu anlayabiliyorsunuz. Ve doğrusunu söylemek gerekirse Rusya’nın elinde fazlalık sistemler yok.”
Belarus’ta bir eğitim merkezinde faal durumda bir S-400’ün olduğuna dikkat çeken Lukaşenko, “Biz bu merkezleri kurduk. Merkezler ne içindir? Rusya’da geliştirilen yeni silahları inceleyebilmemiz, öğrenmemiz için. Örneğin İskender füzeleri. Bizde Polonez (çok namlulu roketatar) sistemi var, fakat İskender, uzun menzilli bir silah. Onu bilmiyoruz, bu nedenle elimizde olmalı” ifadelerini kullandı.
Öncelikle insanlara sistemleri kullanabilmeleri için eğitim verilmesi gerektiğini savunan Lukaşenko, “Merkezi kurduk, S-400’ler ile ilgili bir merkez daha. Rusya bu merkeze S-400 tedarik etti, onu görmeliyiz, öğrenmeliyiz. Başkan Putin’e bu sistemin burada kalması ricasında bulunmak istiyorum” diye konuştu.

'Belarus’taki nükleer füze fırlatma platformları kullanıma hazır'

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, ülkede bulunan nükleer kıtalararası füze fırlatma platformlarının kullanıma hazır olduğunu belirtti.
RIA Novosti, Belarus lideri Lukaşenko’yla yaptığı röportajdan bölümleri yayınlamaya devam ediyor.
Lukaşenko, “Neden Batı için düşman haline geldim? Diktatör olduğum için değil. Çünkü, eskiden Topol füzelerinin bulunduğu tüm platformlar, birisi dışında, tamamen korundu ve halâ kullanıma hazır” ifadesini kullandı.
Eski Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in, Batı’nın baskısı altında, bu platformların yok edilmesini talep ettiğini anlatan Lukaşenko, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben, hayır, dedim. Ama baskı olağanüstü hale gelince, bunu bilmenizi istiyorum, bunu kanıtlayabilirim ve gösterebilirim, bir tane platformu patlattık. Ormandaydı. Platformlar öyle 10 santimlik bir şey değil, dev bir alan kaplıyor. Üstü de kubbeyle kapalı. Platformlarımız silo şeklinde değil, tamamen yer üstünde kapalı depolar şekilde. Hepsini muhafaza ettim. Amerikalılar, Batılılar sürekli bana şunu sordu: neden? Şu ana kadar bu soruları cevapsız bıraktım.”
Daha önce Lukaşenko, NATO’nun Polonya’ya nükleer silah yerleştirmesi durumunda, Rusya’dan Belarus’a nükleer silah yerleştirmesini talep edeceğini söylemişti.

‘Zelenskiy, politikaya tesadüf eseri giren bir kişi’

Donbass’ta savaş başlamadan önce Ukrayna’nın başında Aleksandr Turçinov’un bulunduğu anımsatan Lukaşenko, “Onu iyi tanıyordum. Onunla o dönemde görüşüyorduk. Onu henüz bir insan olarak biliyordum. O, politikacı değil. Sadece tesadüf sonucu bu karışıklığa düşen bir insan” dedi.
Sunucunun, Turçinov’un, Ukrayna’daki ‘Maydan’ gösterilerine ve darbeye liderlik ettiği sorusu üzerine Belarus lideri, “Siz daha iyi bilirsiniz, oradaydınız, orada çalışıyordunuz. Ama onun politikada tamamen tesadüf olduğunu düşünüyorum. Tıpkı bugün Volodya Zelenskiy olduğu gibi. Zelenskiy, devlet başkanı olsa da politikaya tamamen tesadüf eseri giren birisi” ifadesini kullandı.

‘Ukrayna ordu birimleri faşizme varıyor’

Ukrayna ordusunun, 2014’te, şimdikinden çok farklı olduğunu dile getiren Lukaşenko, “Halihazırda Ukrayna ordusu çok milliyetçi, hatta aşırı. Orada, bazı birimler, bölükler ve yöneticileri faşizme varıyor. Bunu görüyorum. Belki de diğerlerinden daha iyi görüyorum, çünkü hemen yanı başımdalar” yorumunda bulundu.

‘Poroşenko, Putin’in yardımını reddetti’

2015 başındaki Debaltseve Muharebesi’nden sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüştüğünü anlatan Lukaşenko, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Putin bana, ‘Baksana neler yapıyorlar, bu işe bir son vermek lazım, tek halk’ gibi bir şeyler söyledi. Ben de ona, ‘Tam olarak ne teklif ediyorsun?’ diye sordum. O, ‘Son verip Donbass’ı onarmak lazım. İnsanların normal yaşaması gerekiyor’ dedi. Ben de, ‘Bu resmi teklifse bu konuyu (dönemin Ukrayna lideri) Poroşenko’yla görüşmeye hazırım’ dedim. Şöyle bir an aklıma kazındı. Ben tam gidiyordum, Putin kolumdan tutarak, ‘Donbas’ı onarmaya yardım ederim, bunu ilet’ dedi. Ben de mutlu bir şekilde Poroşenko’ya geliyorum ve büyük saygıyla, mecazi anlamda tek diz üstünde, anlatmaya başlıyorum. Aramızda çok iyi ilişkiler vardı, onu daha devlet başkanı olmadan çok önce iyi tanıyordum. Ona, daha sonra Zelenskiy’e de söylediğimi söyledim. ‘Petro’ dedim, ‘Savaş senin ülkende, benim veya Putin’in değil, senin topraklarında ve bu savaşı durdurmak için her şey yapmak lazım. İnsanlar acı çekiyor. Üstelik sana, Donbass’ı onarmayı teklif ediyorlar. Putin bana direkt söyledi’ Bunun altını çiziyorum. Biliyor musunuz, Poroşenko sonunda bunu kabul etti. Ama bir ay sonra her şeyi tersine yapmaya başladı. Neden? Çünkü arkadaş dış kontrol altındaydı.”

‘Askeri üniformayı gösteriş için giymiyorum’

Askeri üniformayı gösteriş için giymediğini söyleyen Lukaşenko, şöyle konuştu:
“Uzun süredir askeri üniforma giyiyorum. Aslında biliyor musunuz, bu çok önemli. Sınır birliklerinde ve orduda uzun yıllar hizmet verdiğim için de değil. Mesele şu ki, silahlı kuvvetlerin başkomutanı (ki ben başkomutanım) askerlerin karşısına üniforma ile çıkarsa, onu kendilerinden biri olarak görüyorlar. Bunu askerlik yaptığım için biliyorum.”
Bunun bir tür gösteriş olmadığını vurgulayan Lukaşenko, “Bunun için çok eleştirilmiştim, ama şimdi insanlar alıştı” ifadelerini kullandı.
Yorum yaz