İstanbul'da 'siyasal ve askeri casusluk' suçundan tutuklanan Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) kurucu üyesi Metin Gürcan'a ilişkin terörle mücadele ekiplerince başlatılan teknik takip sonucu elde edilen görüntüler yayınlandı.
Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, o görüntülerde Gürcan'ın yabancı ülke misyon şefleri ile Ankara’da bir otelde ve bir AVM otoparkında görüştüğü belirtildi.
Tutuklanmasının ardından Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirilen Gürcan, yetkililerin olaya ve görüntülere ilişkin sorularını yanıtladı.
'2019'dan beri danışmanlık hizmeti veriyorum'
İfadesinde TSK geçmişini aktaran Gürcan, 2019'dan yılından itibaren talep eden kişi ve kurumlara danışmanlık hizmeti verdiğini belirtti. Özellikle bu danışmanlık hizmetlerini; Türkiye, Suriye, Irak, İran, Ukrayna, Afganistan, Libya gibi ülkelere ilişkin verdiğini anlattı. Söz konusu bilgileri herkesin erişimine açık kaynaklardan derlediğini belirten Gürcan, casusluk faaliyeti yürütmediğini, gizli belge ve bilgi paylaşımı yapmadığını söyledi.
'Zarf içerisinde 400 dolar var'
Gürvan “(Videoda) Görüştüğünüz şahıs kimdir? Ülkenizin askeri ve diplomatik faaliyetlerine ilişkin bilgileri bu şahsa ne amaçla veriyordunuz? Zarfın içerinde ne vardı?” sorularına şöyle yanıt verdi:
“Şahıs … Büyükelçiliğinde görevli diplomat olan … beydir. Kendisine faydalanması maksadıyla açık kaynaklardan hazırladığım sadece Türkiye’yi değil Irak, İran, Suriye, Afganistan, Libya zaman zaman Yunanistan ve Ukrayna gibi ülkelerdeki haftalık gelişmeleri içeren çizelge ve analizleri sunarım. Bana verdiği zarf içerisinde çizelgelerle ilgili bilgi notu ve elden aylık düzenli olarak verdiği 400 dolar bulunmaktadır.”
Teknik takip sırasında elde edilen verilere göre, “Headquarter (HQ)” kelimesini çok sık kullandığı belirtilen Gürcan'da buna ilişkin bir soru da yöneltildi. Gürcan’a “Yapılan araştırmalarda HQ ifadesinin istihbarat teşkilatları ve askeri kuruluşları için kullanıldığı, Dışişleri Bakanlıkları için bakanlık (ministry) ifadesi kullanılmaktadır. Buradan hareketle muhatabınızın istihbaratçı olduğunu bildiğiniz anlaşılmaktadır. Yabancı ve istihbaratçı olduğunu bildiğiniz bir şahısla görüşmelerinizi neden sürdürdünüz?” sorusu yöneltildi. Gürcan, “Ben şahsı (…) Büyükelçiliğinde diplomatik misyon temsilcisi olarak bilirim. Hal ve hareketlerinden asla bir istihbaratçı tavrı çıkarmadım” dedi.
Soruşturma dosyasına bazı diyaloglar da girdi
Gürcan’ın söz konusu diplomatlarla görüşmesinde Türkiye’nin operasyonel ya da eğitsel faaliyetler yürüttüğü Suriye, Dağlık Karabağ ve Libya gibi ülkelere ilişkin de kapsamlı değerlendirmeler yaptığı görüldü. Gürcan’a bu görüşmelerin içerikleri de soru olarak yöneltildi. Soruşturma dosyasına giren o diyaloglardan bazıları şöyle:
Diplomat: Rusya ile ilgili durum nedir? Barış antlaşması konusunda ortak gözlem merkezi ne durumda?
Gürcan: Karabağ'daki. Herhangi bir operasyonel bir vazifeleri yok dolayısıyla Türk birliklerini sahada göremeyeceğiz. Bölgede devriye gezen Türk askeri yok.
Diplomat: Yalnızca subaylar?
Gürcan: Evet, yalnızca merkezde oturan subaylar.
Diplomat: Güzel.
Gürcan: Ruslar Türk askerinin devriye gezmesini istemiyor bundan yüzde yüz eminim. Bir arkadaşım bana Ankara'nın terör eylemlerinin gözlenmesi için Türk dronelarının kullanılması gerektiğini söyledi.
Diplomat: Dronelar?
Gürcan: Ankara, istihbarat edinmek amacıyla bölgede kendi dronelarını kullanmak istediğini söyledi. Ruslar bunu istemedi.
Diplomat: Ruslar haber ve istihbarat toplayacak, Türkiye sadece izleyecek öyle mi?
Gürcan: Evet sadece izleyecek.
Diplomat: Gördüğümüz kadarıyla Erdoğan sonunda Kafkaslar'da bir yol bulmuş.