İstanbul'da bodrum katta yaşam mücadelesi veren 3 çocuklu anne Tansu Aylanç, Radyo Sputnik'te Atilla Güner’le Akşam Postası'na hayatı, çarşı pazardaki fiyatları yorumladı.
Aylanç'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Büyük illerde yaşamak çok zor derlerdi bilmezdim, İstanbul’da yaşamak da çalışmak da çok zor. Zeytinburnu'nda bodrum katında kirada oturan 3 çocuklu bir aileyiz. 1.5 yıl önce çalışmaya başlamak zorunda kaldım. Çocuklarımı evde bırakıp çalışmaya gidiyorum, gitmezsem aç kalacağız ya da dileneceğiz.
Çocuklarımın karnını doyurabilmek için onları evde bırakıp çalışıyorum. Tekstil işçisiyim sabit gelirim yok, sigortam yok ve günlük ücret alıyorum. Eşim de tekstil işinde çalışıyor ama onun da sigortası yok. Eşim sigortalı bir işte çalışabilmek için güvenlik sertifikası aldı. Eşimin sigortalı bir işi olsun çok isterim çünkü 12 ay sabit para almış oluruz. Bu benim en büyük hayalim, en büyük umudum. Kirada oturuyoruz, kiradan kurtulmak istiyorum ama bu hayalimi bu şartlarda asla gerçekleştiremem. Biz hiçbir zaman sigortalı bir işte çalışamadık.
2 yıldır İBB’nin vermiş olduğu market kartım var ve çocuklarımın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorum. Aylık 16 süt gönderiyorlar, o sütler sayesinde çocuklarım aç kalmıyorlar. Evli ve çocuklu olan bir aile hele ki kirada ise tek bir kişinin çalışmasıyla imkanı yok geçinemez. Biz bodrum katta oturmamıza rağmen 1700 lira kira ödüyoruz. Artık biz de yaşamak istiyoruz. Çocuklarımı okutmak istiyorum. Çocuklarım derslerine biraz heveslensinler kendilerini kurtarabilsinler diye eksik okul malzemesi bırakmamaya çalışıyorum. Neyin eksik derler ya neyimiz fazla ki... Bizim her şeyimiz eksik. 3 çocuğum da yerde aynı yer yatağında yatıyorlar.
'Ben mutlu biriyim ama...'
Ben çok umutlu biriyimdir aslında ama artık haberleri izlerken umutsuzlaşıyorum. Bu ekonomik krizden iyiye çıkmamızı umut ediyorum ama sanmıyorum nedense ümitsizim. Çevremdeki insanlar yarınlarını göremedikleri için, her türlü ürüne zam geleceğini düşündükleri için, alacakları ürünü bir alacaklarsa o anki paralarına göre iki alıyorlar çünkü biliyorlar ki yarın daha pahalı olacak.
Millet o kadar çok stok yapıyor ki ben hafta sonu ayçiçek yağı alabilmek için 3 market gezdim, bulamadım. Pazara gittiğim zaman 60-70 liranın üzerinde harcama yapmamam gerekiyor. Markete girdiğim zaman 100 lira harcama yaparsam çok üzülüyorum çünkü başka param kalmamış oluyor ki daha ödenmemiş faturalarımız da var. Az kazanıyorum daha da az harcama yapmam gerekiyor. Ben haftada 5 gün günde 6 saat çalışabiliyorum günlük 100 lira maaşa tamamlamaya çalışıyorum. Aylık 2 bin lira kazanmış olurum ki maalesef yetmiyor.
Çalışırken aynı zamanda ara ara eve gelip çocuklarıma da bakmam gerekiyor. İki gündür lodostan dolayı çok rüzgar vardı çocuklarım ben evde yokken çok korkmuşlar, işi bırakıp eve gelmek zorunda kaldım."