Yapımına hızla devam eden ve 2023 yılında ilk reaktörün çalışması planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali sanal ortamda kapılarını açtı. Santral içindeki inşaat çalışmaları hakkında bilgi verilen sanal turda, izleyicilerin soruları da yanıtlandı.
‘13 bin kişi sahada çalışıyor’
Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşaat sahasının kapılarını açmaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Nükleer AŞ CEO'su Anastasia Zoteeva “Bugünlerde bütün dünyanın yaşadığı koşullar altında toplantımız çevrimiçi formatta yapılıyor, fakat umarım ki çok yakında yüz yüze görüşerek sizinle el sıkışabileceğiz. Maalesef yayınımız, sahamızın temposunu, gücünü ve güzelliğini, enerjisini tam olarak aktarmayabilir. Şu an bu sahada 13 bin kişi çalışıyor. İşler tüm hızıyla devam ediyor. Hayat tüm hızıyla devam ediyor. Burada bu faal çalışmalarla geçen her gün, Türkiye’yi, tarihî bir noktaya daha da yakınlaştırıyor. Bu da birinci ünitenin devreye alınacağı 2023 tarihi” ifadelerini kullandı.
‘En büyük inşaat sahası’
4 nükleer güç ünitesinde çalışmaları paralel olarak devam ettiğini belirten Zoteeva “Güven ve gururla belirtmek isterim ki bizim nükleer santralimiz, dünyada nükleer sektördeki inşaat sahalarının en büyüğüdür. Fakat bizim için en önemli olan sizin ilginiz, sizin güveniniz. Çünkü yaptığımız her şeyi sizin için yapıyoruz. Bölgenin refahını artırıyor. Çocukların ve genç nesillerinin geleceğini temin ediyoruz. Genç nesillere uzun yıllar boyunca devam edecek güvenilir bir enerji kaynağı sağlıyoruz, çünkü ‘barışçıl atom’ dünyanın en güvenli enerji kaynağıdır” dedi.
‘En güvenli ve en yeşil enerji’
Santralin güvenliğiyle ilgili de bilgi veren Zoteeva “Nükleer santralimiz sağlam, güvenli, modern bir tesistir. Buna şaşırmamak gerek çünkü tesisin inşaatı; bu tür santrallerin kurulumu konusunda 75 yıllık deneyime sahip Rus nükleer uzmanları ile misafirperver, profesyonel ve yetenekli Türk inşaatçılarının ortak çabaları ile yürütülmektedir. Burada çalışmakta olan inşaat işçilerinin yüzde 80’inden fazlası Türkiye vatandaşıdır. Bir çok önde gelen ülke, en güvenli ve en “yeşil” enerji üretim tipinin nükleer enerji olduğunun farkına varmaktadır; tıpkı güneş ve rüzgar gibi, fakat daha sürdürülebilir, güvenilir ve devamlı. Bu sebeplerden dolayı nükleer mühendis, nükleer fizikçi ve nükleer santral işletme uzmanı gibi meslekler uzun yıllar boyunca rağbet gören meslekler olacaktır” ifadelerini kullandı.
‘Karbon salınımı azalıyor’
Akkuyu NGS’nin İklim değişikliği ile mücadele üstleneceği rolü anlatan Akkuyu Nükleer A.Ş Yapı ve Üretim Organizasyon Direktörü Denis Sezemin “NGS’nin işletimi sırasında neredeyse hiç karbon salınımı oluşmaz. 30 yılı aşkın süredir en düşük karbonlu elektrik üretim kaynağı olmuştur gelişmiş ülkelerde. Nükleer enerjinin yoğun gelişimi, küresel ısınma ile mücadele araçları biri olarak kabul edilebilir. NGS’lerin dünya enerji üretiminin yüzde 10’nu oluşturmaktadır. Bugün neredeyse Rusya’da 40 NGS işletiliyor. Bu güç üniteleri 1 yılda 100 milyon ton fazla karbondioksit emisyonun engellenmesine yardımcı oluyor. Akkuyu NGS’nin işletilmesi sürecince yılda 17 milyon ton karbondioksit emisyonun salınımını engellemiş olacak. NGS atmosfere karbondioksit salmadan enerji sağlar” değerlendirmesinde bulundu.
Santrali Türk mühendisler gezdirdi
Konuşmalar sonrasında santral inşaatını, Rusya’ya giderek eğitim alan ve santralde görev yapan Türk mühendisler gezdirdi. Santralin Güvenlik Denetim Birimi Başmühendisi Özlem Arslan ve elektronik bölümü uzmanı Ahmet Yasin Öner inşaat sahasının farklı bölümlerinde yapılan çalışmalar hakkında izleyicilere bilgi verdi. Sanal tur santrale yakın yerleşim yerlerinden Gülnar, Erdemli ve Silifke ilçelerinde de takip edildi.