Radyo Sputnik’te konuşan Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İstanbul Şube Müdürü Ali Fuat Aydın, yaz saati uygulamasının geçmiş uygulamalara göre verimini ve kullanılabilecek alternatif yöntemleri Ali Çağatay’la Seyir Hali programında değerlendirdi.
Aydın, kalıcı yaz saati uygulamasının yol açtığı etkileri “Türkiye’nin konumu itibariyle GMT+2 dilimdeki yaşayan nüfus ve enerji kullanımına bakıldığında büyük bir yoğunluğu zaten batı tarafında kalıyor. Dolayısıyla yaz saatinin GMT+3 diliminden kullanıldığını düşünürsek Iğdır üzerinden geçen bir boylama uygun olan aydınlanma oluşturulmak suretiyle batıdaki bütün vatandaşlar okula ve işe giderken alacakaranlık vakitte çıkmak durumda oluyorlar. Böyle olunca tasarruf yapılacağını öngörmek çok mümkün gelmiyor. Çünkü sabah erken başlayan bu süreç, evdeki hazırlıklarla beraber aydınlanma ve ısınma gerektiren bir durum ortaya koyuyor. Bu sistem üzerinden birtakım psikolojik rahatsızlıklar, çocukların derse karanlıkta başlayıp uyanamaması gibi durumlar ve asayişle ilgili karanlıkta insanlar korkarak dışarı çıkıyorlar” şeklinde açıkladı.
‘Eni uzun ülkelerde iki zaman dilimi kullanılabilir’
Aydın, uygulanabilecek farklı bir yöntem de önerdi:
“Bunun tasarrufa yol açma ihtimali verilerden de görüleceği üzere pek ortaya konmuş değil. Zaten mantık gereği yapılamaz. Büyük bir çoğunluk batıda yaşıyor. Kış aylarında kış saatine dönülmemesi karanlıkta fazladan aydınlanmaya yol açıyor. GMT+2.5 olan ve Fatsa dolayından geçen dilimin doğusunda enerjinin yüzde 10’unun tüketildiğini görüyoruz. Önceki düzenlemede karanlıkta mesainin bittiğini ve evlerine karanlıkta gittiğini düşünüyorduk. Geçen sene de konuşmuştuk, eni uzun olan ülkelerde iki ayrı zaman dilimi kullanılabiliyor. Biraz daha saat dilimi kullanılması mümkündür. Burada amacımız mesai saatinin aydınlık başlayıp bitmesidir. Mesaiyi saat olarak aydınlık sürede oturtmak gerekiyor.”