Arjantin’in önde gelen gazetecilerden Nelson Castro'nun iddiasına göre, Diego Maradona kalbi olmadan toprağa verildi.
Hürriyet’in aktardığı söz konusu iddiaya göre, Boca Juniors’ın rakipleri efsanevi futbolcunun kalbini çalmayı kurguladığından bunu önlemek için Maradona kalbi olmadan gömüldü.
Castro, 'Diego'nun Sağlığı' adlı kitabını tanıtmak için katıldığı bir televizyon röportajı sırasında bu şaşırtıcı iddiada bulundu.
Futbol idolü Maradona, uyuşturucu bağımlılığı ve aşırılıklarla dolu bir hayatın ardından acil geçirmesi gereken bir beyin ameliyatı sonrası yaşanan komplikasyonlardan Kasım 2020’de 60 yaşında hayatını kaybetmişti.
Kalbi 500 gram
Gazeteciliğe başlamadan önce 10 sene doktorluk yapan Castro, uzun süredir Gimnasia y Esgrima La Plata kulübünün ultra taraftarlarının arkasında olduğu iddia edilen komplonun ayrıntılarının Maradona’nın cenazesinden hemen önce ortaya çıktığını söyledi.
Castro, "Asla gerçekleşmedi çünkü bu çok büyük bir cüretkarlıktı, ama olacağı tespit edildi" dedi.
Ortalama bir insanın kalbinin 300 gram çekerken Maradona’nın kalbinin 500 gram çektiğini belirten Castro, bunun sadece sporcu olduğu için değil, aynı zamanda kalp yetmezliği ve patolojisi nedeniyle de olduğunun altını çizdi.
1.65 boyunda ancak iri yapılı Maradona'ya 'dilate kardiyomiyopati' kalp hastalığı teşhisi konmuştu. Otopsisi ayrıca, yaşam tarzının bir sonucu olduğu düşünülen karaciğer ve böbrek sorunları olduğunu da ortaya çıkarmıştı.
Castro'nun şok edici iddiasının kaynağı bilinmese de bu iddia Arjantin'de, ülkenin en saygın gazetelerinden biri olan Clarín'de yer almak da dahil olmak üzere medyada geniş derecede yankılanacak kadar ciddiye alındı.
Arjantin’i 1986 Dünya Kupası’nı kazanmaya neredeyse tek başına götüren Maradona’nın anavatanında sevgisinin, kulüp düzeyindeki hayranlar arasındaki ayrımlarını büyük ölçüde gölgede bıraktığı biliniyor.
Daha önce Mavys Álvarez adlı Kübalı bir kadın, kendisi 16 yaşındayken 40’lı yaşlarındaki Maradona’nın kendisine istismarda bulunduğunu, Fidel Castro ile arkadaş olan futbolcunun Küba’da kaldığı bir sırada kendisini kaçırdığını iddia etmişti.