Ünlülerin dövmecisi olarak da bilinen Özkan Gültekin, Radyo Sputnik’te yayınlanan Serhat Sarısözen’le Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.
‘Hint kınasıyla yapılan geçici dövmeleri izleyip nasıl yapıldığına bakardım’
Mühendislik eğitimi almış olmasına rağmen sadece 1 yıl mühendislik yapan, hayatını uzun yıllardır dövme sanatçısı olarak kazanan Özkan Gültekin, şunları söyledi:
“Elimin kalem tutmaya başladığı zamanlardan bu yana, bir şeyler karalayıp çizmekten hep keyif aldım. 13-14 yaşlarımdayken sahilde hint kınasıyla yapılan geçici dövmeleri izleyip nasıl yapıldığına bakardım, sonrasında mahallemdeki bütün çocuklara gördüklerimi uygulardım. Bu durum benim aşırı derecede hoşuma giderdi fakat arkadaşlarımın anneleri için aynı şeyi söyleyemem… Dövmeye karşı olan ilgim gün geçtikçe daha da yükseliyordu ve artık kalıcı olarak derilere işlemek istiyordum. Her gün onlarca farklı video izleyip kalıcı dövmenin nasıl yapıldığını, teorisini ve pratiğini anlamaya çalışıyordum. Elime geçen ilk fırsatta 17 yaşındayken kendime bir dövme makinesi alıp defalarca suni deriler üzerinde pratik yaparak ve gönüllü olan yakın arkadaşlarımda tecrübeler kazanarak dövme sanatına başladım ve hayatımın en güzel kararını böylelikle vermiş oldum.”
Gültekin, yapmayı en çok sevdiği figürlerle ilgili, “En çok sevdiğim tarz şudur diyerek belli bir kalıbın içerisinde kalmayı pek doğru bulmuyorum. Yaptığım her işin sonucunda aynı hazzı ve zevki tadıyorsam benim için en sevdiğim tarz odur. Fakat şu sıralar spesifik olarak tercih ettiğim dövme tarzları; genellikle siyah-gri tonlarında ve hayvan figürlerinin geometrik çizgilerle birleşimi, mitolojik heykeller, ince detaylı ve noktasal çalışmalar olur” ifadelerini kullandı.
“Beyaz ten dövmeyi tüm detaylarıyla ortaya çıkarır, renkli dövmeler de en çok beyaz tenlilere yakışıyor” diyen Gültekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dövmenin tarihi M.Ö. 30.000’li yıllara dayanıyor. Kızılderililer, eski Mısır ve Kırgız Türkleri’nde sıkça görüldüğü ortaya çıkmıştır. Geçmişte dövmenin anlamı toplumlar arasında birçok değişkenlik göstermiştir. Örneğin, Hun Türkleri’nde asil ve kahramanlığı simgelerken, Roma’da ise bu tam tersi, suçluları ve köleleri belli etmek için bir işaret niteliğinde kullanılmıştır. Osmanlılar’da ise gemiciler ve yeniçeriler arasında dövme yaptırmak oldukça yaygınmış. Daha eskiye gidecek olursak giysinin olmadığı dönemlerde, vahşi hayvanları korkutmak, kabile liderliğini belirtmek, güç ve üstünlük göstergesi olarak da vücutlarına çeşitli işaretleri simgeleyen dövmeleri yaptırmışlardır. 30 yıl önce iki Alman tarafından Alp dağlarında dünyanın en eski mumyası keşfedilmiştir. “Buz Adam ÖTZİ” olarak adlandırılan bu insanın yaklaşık 5200 yıllık olduğu ortaya çıkmıştır. Ötzi’nin mumyası İtalya’da bir müzede -6derecelik özel bir odada muhafaza edilerek ziyaretçilere sergileniyor. Ayrıca Ötzi’nin 46 yaşında öldüğü ve vücudunda 61 tane dövmesinin olduğu saptanmıştır. Araştırmalar sonucu çok fazla eklem ağrıları çektiği ortaya çıkmış ve bu nedenle dövme yaptırdığı kanaatine varılmış. Bu dövmelerin bir çeşit tedavi yöntemi olduğuna inanılmıştır.”
‘Osmanlı’da ulakların kafa derilerine dövme yapılırmış’
Gültekin, “Osmanlı’da beylikler arasındaki mesajlaşmaları sağlamak için ulakların kafa derilerine dövme yapılırmış. Ulaklarım saçları kazınırmış, gönderilmek istenen mesaj kafa derilerine işlenirmiş” diye konuştu:
“Eskiden dövme yapmak için obsidyen taşı, balık kemiği, köpek balığı dişleri gibi keskin uçlu olan şeyler kullanılmıştır. Günümüzde ise teknolojinin gelişmesiyle onlarca dövme makinesi ve birçok çeşitlilikte iğne uçları mevcut hale gelmiştir.”
Gültekin, ‘Nasıl bir dövmeyle başlamalı?’ sorusunu şöyle yanıtladı:
“Önce bölgeyi seçip ona göre bir dövme belirlenmeli. Başlangıç için her zaman görmeyeceğiniz bir yere dövme yaptırmalısınız. Ruhunuzu yansıtan bir dövme yaptırabilirsiniz. Örneğin denizle ilgilenen biri köpekbalığı dövmesi yaptırabilir.”
-İnsanlar yurtdışına gidip dövme yaptırıyor, pek azı tatmin edici sonuç elde ediyor. Dövme yaptıranların yurtdışı merakını neye bağlıyorsunuz?
“Bazıları reklam olsun diye yurtdışına dövme yaptırmaya gidiyor; bazıları yurtdışından gelen dövmeci bu dövmeyi yaptı havasını hissettirmek için dövme yaptırıyor. Birine dövme yaptırmadan önce dövme sanatçısının çalışmalarını detaylı incelemek gerekiyor.”
'Dövmeyle sevginin kıyası olamaz'
Dünyaca ünlü makyöz Anar Agakishiev’den Kerimcan Durmaz’a birçok isme dövme yapan ve şimdiye kadar 1000 civarı dövme yaptığını belirten Gültekin, “Sevgilinin adını dövme yaptırmak isteyenleri defalarca uyarıyorum. Dövmeyle sevginin kıyası olamaz, ‘adımı yazdırmazsan demek ki beni sevmiyorsun’ denilemez. Bu şekilde sevgilisinin ismini yazdıranlar ayrıldıktan sonra ‘çok pişman oldum’ diyerek tekrar geliyorlar” şeklinde konuştu.