Mardin Artuklu Üniversitesi, Eğitime Destek Platformu (EDP) ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce ‘Kişilik ve Karakter İnşasında Öğretmenin Rolü-Gelecek İçin Bugünün Sorumlulukları’ konulu çalıştay düzenlendi.
Açılış paneline katılan ve bir konuşma yapan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve EDP Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan da gençlerin geleceği için kaygı duyan, bu kaygıyı öğrencilere yansıtan ve eğitim hayatına iz bırakan öğretmenlere ihtiyaç duyduklarını belirtti.
Açılış paneline katılan ve bir konuşma yapan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve EDP Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan da gençlerin geleceği için kaygı duyan, bu kaygıyı öğrencilere yansıtan ve eğitim hayatına iz bırakan öğretmenlere ihtiyaç duyduklarını belirtti.
'Batı paradigmasında büyüyen çocuk, maalesef en düşük bilinç düzeyinde yetişiyor'
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çocukların geleceğini kendine dert eden öğretmenlerimiz olmalı. Edindiği tecrübeleri kendi ülkesinin gençlerine aktaran; gençlerin gelişimine, milletinin istifadesine ve toplumun faydasına sunan öğretmenlerimiz olmalı ancak bu tür olan idealist öğretmenlerimiz, eğitimde iz bırakırlar.
Gençlerin kendilerine ‘Ben milletime, ümmetime nasıl hizmet edebilirim’ sorusunu sorarak maişet duygusundan sıyrılması gerekiyor.
Batı paradigmasında büyüyen çocuk maalesef en düşük bilinç düzeyinde yetişiyor ve maişet kaygısı ile büyüyor. Ne ülkesine ne insanına ne ümmetine faydası aslında olmuyor.
Kapitalist paradigma içerisinde yaşayan insanın gerçek anlamda insanı sevmesi ise çok zor.
İnsanlığa ve topluma faydalı olması ve hayatını buna adaması çok zor ama bizim ümmet ve iman paradigmasında yetişen kişiler, gerçekten insanları sevebiliyor.
Gerçekten ümmeti için toplumu için dertli olabiliyor. İşte o akademik başarısı olan çocuklarımızı bu dert ile yetiştirebilirsek Allah’ın izniyle bu ülke ve toplum kalkınır”
Öğretmenlerin ve eğitimcilerin destekçisi olmak ve onların motivasyonunu artırmak için çabalayan sivil toplum kuruluşu olduklarını kaydeden Bilal Erdoğan, eğitimin sınıfta başlayıp sınıfta bitmediğini ve sınıf dışında da öğrencilerin hayatlarına temas edebilmenin peşinde olduklarını söyledi.
Öğretmenlerin ve eğitimcilerin destekçisi olmak ve onların motivasyonunu artırmak için çabalayan sivil toplum kuruluşu olduklarını kaydeden Bilal Erdoğan, eğitimin sınıfta başlayıp sınıfta bitmediğini ve sınıf dışında da öğrencilerin hayatlarına temas edebilmenin peşinde olduklarını söyledi.
'Çocuklarımıza çok yönlü bir perspektifi kazandırmak zorundayız'
Bir insanın yeteneğine uygun meslek sahibi olması, o yeteneğine uygun işi severek yapması ve bu işten geçimini yine tatmin olacak boyutta kazanabilmesi gerektiğini aktaran Erdoğan şunları kaydetti:
"Çocuklarımıza çok yönlü bir perspektifi kazandırmak zorundayız. Bunu kazandırmanın başladığı yer de öğretmenin sınıfta çocuğa derdi olduğunu hissettirebilmesi ve öncelikle kendisinin dertli olması. Sivil toplum kuruluşlarıyız. Sivil toplum kuruluşlarında her zaman vurguladığım şey, öğretmenlerimizin ve okul idarecilerimizin destekçisi olmak. Öğretmenlerimiz canımız ciğerimiz. Biz onları nasıl dertli hale getirebiliriz, nasıl yaptıkları işin önemini kavratabiliriz, nasıl sınıfa girdikleri zaman bunu bir ibadet aşkıyla yapmaya başlamalarını sağlayabiliriz, bunun üzerinde durmamız gerekiyor. Gençlerimizi Selçuk Bayraktar gibi 'Dönüp ülkeme hizmet edeceğim.' şuuruyla yetiştirebilirsek o zaman Türkiye'nin dünyada yapacağı çok iş var."