Rusya Güney Federal Üniversitesi (GFU) ile İstanbul Kent Üniversitesi arasında GFU Disiplinler Arası İnsani Araştırmalar Merkezi Direktörü, Tarih Bilimci Veronika Tsibenko ve İstanbul Kent Üniversitesi Uluslararası Politika Akademisi Koordinatörü Doçent Ozan Örmeci’nin Rus-Türk ilişkilerinin gelişmesi için ileriye dönük beklentiler hakkında görüşlerini paylaştığı bir seminer düzenlendi.
Yüz yüze ve çevirimiçi formatta düzenlenen seminerde GFU Disiplinler Arası İnsani Araştırmalar Merkezi Direktörü, Tarih Bilimci Veronika Tsibenko ve İstanbul Kent Üniversitesi Uluslararası Politika Akademisi Koordinatörü Doçent Ozan Örmeci, Rus-Türk ilişkilerinin gelişmesi için ileriye dönük beklentiler hakkında görüşlerini paylaştı.
Tsibenko, yaptığı konuşmada şimdiki aşamada Rus-Türk ilişkilerini karmaşıklaştıran bir dizi hususa işaret etti, Türkiye'nin Kırım'ı tanımamasının, Rusya’nın aynı pozisyonu savunan Batılı ülkelerle ilişkilerinde arabuluculuk yapmasını engellediğini vurguladı. Diğer yandan bölgesel devletlerden Karadeniz-Kafkas formatının oluşturulmasının, Türkiye'nin Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlığını tanınmama tutumu nedeniyle zorlaştığına dikkat çekti.
Bununla birlikte bölgesel sorunların bölgesel platformlar aracılığıyla çözülmesi gerektiği fikrinin mümkün olan her şekilde desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Tsibenko, Rusya'nın daha aktif bölgesel diplomasi yürütmesi gerektiği fikrini destekledi ve şu anki koşulların etkin bir şekilde kullanılması yoluyla Rus-Türk ilişkilerini iyileştirmeye yönelik somut girişimlerin uygulanmasını ertelememeyi önerdi.
Tsibenko’ya göre bu ancak açık, dürüst ve tutarlı bir diyalog ve ulusal çıkarlara karşılıklı saygı gösterilmesi koşuluyla başarılabilir.
Ozan Örmeci ise Rusya’nın modern Türkiye’de olumlu algılanıyor olmasından ve iki ülke arasında karşılıklı yarara dayalı işbirliği için açılan fırsatlardan bahsetti, mevcut aşamada Rus-Türk ilişkilerini geliştirmeye yönelik bir dizi önlem önerdi.
Örmeci’ye göre ikili ilişkileri olumsuz etkileyen sorunların çözümü için ilk olarak, Suriye'de mevcut devlet başkanının iktidarda kalmasına olanak sağlayacak yeni bir anayasal ve barışçıl düzenin acilen sağlanması gerekiyor. Şu anda Rusya ve Türkiye'nin Suriye topraklarındaki askeri operasyonlar ve 4 milyondan fazla sığınmacıyı Türkiye'ye getiren büyük göç krizi nedeniyle önemli ekonomik giderleri olduğuna dikkat çeken Örmeci, Suriye sorununun çözümünün Rusya ve Türkiye'nin güvene dayalı ilişkiler kurmasını sağlayacağını vurguladı.
Türk uzman, ikinci husus olarak Dağlık Karabağ'da Rusya ve Türkiye'nin arabuluculuğunda barışın tesis edilmesinin, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Ukrayna gibi bölgesel devletlerin dahil edileceği yeni, çok taraflı ekonomik ve siyasi işbirliği mekanizmasının oluşturulmasına olanak sağladığına inanıyor.
Örmeci, üçüncü husus olarak kültürlerarası alışverişi teşvik etmenin ve Türkiye'de Rusya uzmanların sayısını artırmanın gerekli olduğunu, bunun için İstanbul'da uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, ekonomi, Rus dili ve edebiyatı, petrol ve gaz mühendisliği alanlarında uzmanlaşan bir Rus-Türk üniversitesinin kurulabileceğini ifade etti.
Türk uzman ayrıca Rusya ve Türkiye'nin devlet yetkilileri ile entelektüel elit tabakalarının güven ve iyi komşuluk ilkelerine göre hareket etmesi, ayrıca üçüncü ülkelerin Rus-Türk ilişkilerine müdahale etmesine izin vermemesi gerektiğini kaydetti.