'Korkunç bir çöküş içindeyiz'
'Aylarca bu konuyu konuşmalıyız'
'En büyük hataları köyleri mahalle yapmak'
16 bin küsur köy mahalle statüsüne alındı. Türkiye’nin bu güne kadar yaptığı en büyük hatalardan bir tanesi. Türkiye, 'ben tarım ülkesi olmayacağım' kararını verdi. Tarım ülkesi olarak anılırsam 'ben sanayi ülkesi olamam, yüksek teknolojisi ihracatı yapan bir ülke olarak anılamam' kompleksine girdi. Hükümetin bakış açısı böyleydi. Ben Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olsam, Türkiye parlamenter sisteme geçse başbakan olsam bu siyaseti elimin tersiyle ilk olarak iterim. Türkiye’ye en büyük zararı veren köylerin mahalle statüsüne alınmasıydı. Bir gece torba yasaya konuldu 16 bin 956 köy, mahalle statüsüne alındı. Bu köyler mahalle statüsüne geçtikten sonra üretim yapamazlar. Orada ahır bile olmaz. Orada çiftlik kurulamaz. Eskiden köy olan sonradan mahalle olan yerde vatandaşlardan bir kişi tezek kokusu istemiyorum deyip başvurursa o çiftlik yasaklanır. Köylü de 'bana köylü diyorlar ben utanıyorum' dedi. Çarpıklık buradan başladı. Mahalle statüsüne alınmasıyla köylerdeki okullar da kapatılmakla karşı karşıya kaldı çünkü ‘buralar mahalle, gerek yok’ dendi. Türkiye’nin bugün geri gitmesinin, istediğimiz kadar verimli olamamasının ve çiftçilik mesleğini meslek haline getiremememizin, stratejik ürünlere yönelmemizin temel sebebi eğitime vurulan darbeydi. Çünkü mahalle statüsüne alınan köylerdeki köy okulları kapatıldı. En büyük zararı kız çocukları gördü. Çünkü aileler çocuklarını 40 km uzaklıktaki okullara göndermek istemediler. Çocuklar okula gitmeyince köylerdeki okullar da kapandı. Ailelerin düşüncesine göre de tek çare şehre taşınmaktı. Böylece çiftçilik bitmiş oldu. Gençler tarım alanına girmiyor. Her şeyin ithalat olduğu bir sektöre kim girer? Mazot, benzin, gübre, tohum ithal. Doların bu seviyelere geldiği bu günlerde çiftçi nasıl ithalata dayalı tarımda üretim yapıp da para kazanacak?