SEYİR HALİ

DİSK Tekstil: Uğur Tekstil mücadelesi, sendikalaşmak isteyen işçilere cesaret veren bir örnek oldu

DİSK/Tekstil Gaziantep Temsilcisi Türkmen, Uğur Tekstil işçilerinin işbaşı yapması konusunda “İşçilerinin direnişi ve mücadelesi asıl belirleyiciydi. İşçi arkadaşların, işyeri komitesinin, sendikamızın, destek verenlerin çabasıyla bu noktaya getirdik. Sendikalaşmak isteyen işçilere cesaret ve güven veren bir örnek oldu” dedi.
Sitede oku
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Tekstil İşçileri Sendikası (DİSK/Tekstil) Gaziantep bölge temsilcisi Mehmet Türkmen, Uğur Tekstil fabrikasındaki işçilerin kazanımlarını ve kitlesel örgütlenmenin önemini Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
Türkmen, işçilerin mücadelesini ve gördükleri desteği “Zara’nın harekete geçmesi, müdahil olmasında küresel sendikanın etkisi çok önemli rol oynadı. Mücadelelerde bu tür uluslararası örgütlenmelerin ve işçi dayanışmasının önemini göstermiş oldu. Uğur Tekstil işçilerinin direnişi ve mücadelesi asıl belirleyiciydi. İşçi arkadaşlarla da süreç boyunca bağımızı sürekli sıkı tuttuk. Fabrikanın bir işyeri komitesi var, 15 işçi arkadaştan oluşan. Onlarla sürekli toplantılar yaptık. Bu süreci gerçekten işçi arkadaşların, işyeri komitesinin, sendikamızın, destek verenlerin çabasıyla bu noktaya getirdik. Benim hatırladığım kadarıyla Türkiye’de böyle çok az örnek var. Sendikalaşmayı engellemek için 300 işçinin işten atıldığı ve tazminatları ödendiği halde fabrikanın tekrar açılması ve işe geri alınmasını sağlamak gerçekten çok önemli bir kazanım oldu. İşçilere moral oldu. Sendikalaşmak isteyen işçilere cesaret ve güven veren bir örnek oldu” diye aktardı.

‘Başvuran tüm işçi arkadaşlarımız işe tekrar alındı’

İşçilerin işe alımında bir sorunla karşılaşmadıklarını belirten Türkmen, sürecinin devamının toplu sözleşme görüşmelerinin başlaması olacağını söyledi:
“İşçilerin işe alınmasında bir sıkıntı yaşamadık. 300 işçiden 20 işçi geri dönmedi ama onlar başka ile veya işe giden, hayatında kendi planlarını değiştiren işçiler dışında işe dönmek üzere başvuran tüm işçi arkadaşlarımız işe tekrar alındı. Sigorta girişleri yapıldı. Fabrika numune üretimine başladı. Eğitimler ve sağlık kontrolleri yapılıyor. Aşamalı olarak bir hafta içinde tamamen üretime başlayacak. Önümüzdeki süreç toplu sözleşme süreci, işverenin hala sendikaya yaptığı itiraz ortadan kalkmış değil. Sendikayla bir diyalog başladı, biz bunu önemsiyoruz. En azından bundan sonraki sorunların çözümü için diyalog zemini oluşmuş oldu. Bundan sonraki süreç toplu sözleşme görüşmelerinin başlamasıdır. Bu süreci de olabildiğince işçilerin iradesiyle sürdürmek istiyoruz. Çünkü bu noktada özellikle işçilerin söz hakkının olması, toplu sözleşme taslağının işçilerin talepleri doğrultusunda olması ve yine anlaşma sürecinde olabildiğince işçilerin onayı, bilgisi ve iradesiyle bu sürecin yürümesini istiyoruz.”

‘Karşımızda bir sınıf tutumu var’

Türkmen, kitlesel örgütlenmenin önemi konusunda “Uğur Tekstil örneğinde de gördük ki dayanışma olmadan tek başına örgütlenen işçilerin kendi çabasıyla bu tür mücadelelerin sonuç almaları gerçekten zor çünkü karşımızda sadece bir işyerinin patronu yok. Örneğin Uğur Tekstil’in işverenini Urfa Organize Sanayi’deki diğer patronlar da destekledi. Diğer işverenler ‘DİSK’i buraya sokmayın. Gerekirse sizin üretiminizi biz yaparız çünkü eğer girerse diğer işçilere de örnek olacak’ diyor. Karşımızda bir sınıf tutumu var. Bir işyerinde emekçiler hakları için birlik olup örgütlendiklerinde karşısında sadece o işverenin olmadığını bir sermaye sınıfı olduğunu görüyor. Tek işyerinin işçileri olarak bu sınıfla mücadele etmemiz çok zor. Sendikanın, emek örgütleri bu konuda gerçekten çok sıkıntılıyız. Hem konfederasyonlar arasındaki rekabet, konfederasyona bağlı sendikalar arasında bile bu dayanışma duygusu ve geleneği çok zayıf, o yüzden bu çok önemlidir” diye konuştu.
Yorum yaz