TÜRKİYE

Murat Bardakçı, Cumhuriyet’in ilanının yayınlanmamış belgelerini paylaştı

Tarihçi yazar Murat Bardakçı, Cumhuriyet'in ilanına ilişkin daha önce ortaya çıkmamış belgeleri paylaştı.
Sitede oku
Habertürk yazarı Murat Bardakçı, 'Cumhuriyet’in ilânının yayınlanmamış belgeleri başlıklı' köşesinde, 29 Ekim 1923 günü ilan edilen Cumhuriyet'in, Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu tarafından Genel Kurul’a gönderilen mazbatanın ilk sayfasının belgesini paylaştı.
Bardakçı yazısına, "Bugün, Cumhuriyet’in ilânının 98. yıldönümü. Kutlu olsun Atatürk, Nutuk’ta Cumhuriyet’in kuruluşundan bahsederken 28 Ekim 1923 akşamı Çankaya’da bazı dostları ile yemek yediklerini, yemekte 'Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz' dediğini, arkadaşlarının da bu fikre iştirak ettiklerini anlatır. Bu ifadeler Atatürk’ün Cumhuriyet’i ilân etmeye o gece karar verdiği şeklinde yorumlanmıştır ama Cumhuriyet çok daha önceden başlayan ve aylar boyunca sessiz şekilde sürdürülen uzun bir çalışmanın ardından gelmiştir. Atatürk’ün Çankaya’daki yemek sırasındaki “Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz” sözü bu çalışmaların ertesi gün bir neticeye vardırılacağını, yani devlet şeklinin Cumhuriyet olması kararının 29 Ekim’de Meclis’ten geçirileceği mânâsına gelmektedir" sözleriyle başladı.
Cumhuriyet'in ilanı konusundaki çalışmaların 1923'ün Temmuz ayında başladığına dikkat çeken Bardakçı, "Çalışmalar 1923 Temmuz’unda başlamış, o sırada Meclis Reisi olan Mustafa Kemal Paşa, Türkiye’nin idare şeklinin cumhuriyet olabilmesi için Teşkilât-ı Esasiye Kanunu’nda, yani Anayasa’da yapılması gereken bazı değişikliklerin maddeler halinde müsveddesini yazmış ve “Bunları şimdilik yalnız sen ve ben bileceğiz” diyerek sonraki senelerde özel kalem müdürü, ardından da genel sekreteri olan Hasan Rıza Soyak’a temize çektirmişti" diye yazdı.
Murat Bardakçı, Cumhuriyet’in ilanının yayınlanmamış belgelerini paylaştı
Bardakçı yazısının devamında şunları kaydetti:
Hasan Rıza Bey, 1923 Temmuz’undaki bu çalışmayı yarım asır sonra, 1973’te yayınladığı hatıralarında şöyle anlatır:
“...Yanıma yaklaştı, yelek cebinden birkaç küçük kâğıt parçası çıkarıp bana uzattı. Bu kâğıtlar o zaman daima kullandığı bir not defterinden koparılmış yapraklardı.
‘Bunları müsvedde hâlide tebyiz edeceksin (temize çekeceksin). Yazılar biraz karışıktır, dikkat et, okuyamadığın yahut anlayamadığın yer olursa beni buraya çağırır sorarsın. Bir sebk ü rapt noksanına (ifade tutarsızlığına) rastlarsan düzeltmeye mezunsun (izinlisin). Aynı zamanda şunu da söyleyeyim ki bunları şimdilik yalnız sen ve ben bileceğiz. Âmirlerine dahi bahsetmeye lüzum yoktur’ buyurdu, bana çalışmak için kendi masasını gösterdi, bahçeye çıkı.
O çıkıp gittikten sonra kâğıtları okumaya başladım. Daha ilk satırlarda büyük bir heyecana kapıldım. Bunlar o zaman mevcut olan 20 Ocak 1337 (1921) tarihli Teşkilât-ı Esasiye Kanunu’nun (Anayasa’nın) bazı maddelerini tâdil mahiyetindeydi (değiştiriyordu). Evvelâ birinci maddeye ‘Türkiye Devleti’nin hükümet şekli Cumhuriyettir’ cümlesi ilâve edilmişti...”.
Murat Bardakçı, Cumhuriyet’in ilanının yayınlanmamış belgelerini paylaştı
Hasan Rıza Bey, Mustafa Kemal Paşa’nın temize çekilmiş müsveddeleri aldıktan sonra metin üzerinde bir gün daha çalıştığını, son hâline getirdiği metni hukuk profesörü olan Adalet Bakanı Seyit Bey’e gönderdiğini ve Seyit Bey’in üzerinde birkaç küçük değişiklik yaptığı metni ertesi gün Paşa’ya iade ettiğini yazıyor.
Cumhuriyet’in ilân için Anayasa’da yapılması gereken hazırlıklar, 24 Temmuz 1923’te Lozan Andlaşması’nın imzalanmasından sonra yine Mustafa Kemal’in talimatı ile aralarında Ziya Gökalp’in de blunduğu ilmî bir komisyonda ele alınmış ve Ankara İstasyonu’ndaki Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem binasının üst katında toplanan komisyon tamamladığı metni Mustafa Kemal’e vermişti...
Çankaya’daki Atatürk Müze Kütüphanesi’nde muhafaza edilen ve üzerinde Mustafa Kemal Paşa’nın notlarının bulunduğu bir başka taslak, Cumhuriyet’in ilânı konusunda Paşa’nın 28 Ekim 1923 akşamından önce de bir hayli çalıştığını gösteriyor.
Cumhuriyet, anayasa üzerinde yapılan işte bu çalışmalardan sonra ilân edildi. Büyük Millet Meclisi’nin Kanun-ı Esâsî Encümeni, yani Anayasa Komisyonu, Anayasa’nın altı maddesini değiştiren tasarıya 29 Ekim 1923 Pazartesi günü son şeklini verip bir mazbata ile Genel Kurul’a gönderdi ve Türkiye, bu metnin kabulü ile Cumhuriyet hâlini aldı. Oylamadan sonra hemen reisicumhur seçimine geçildi ve Mustafa Kemal Paşa ilân edilen Cumhuriyet’in ilk reisicumhuru oldu.
Tasarıya son şeklini veren komisyonun başkanlığını İzmir Milletvekili Yunus Nadi (Abalıoğlu) Bey yapıyor; üyeliklerde Gelibolu Milletvekili Celâl Nuri (İleri), Dersim Milletvekili Feridun Fikri (Düşünsel), Konya Milletvekili Refik (Koraltan), İzmit Milletvekili İbrahim Süreyya Yiğit), Muş Milletvekili İlyas Sami Beyler ile Antalya Milletvekili Rasih Hoca (Kaplan) bulunuyordu.
Anayasa Komisyonu Başkanı Yunus Nadi 1924’de Cumhuriyet Gazetesi’ni kuracak; üyelerden Konya Milletvekili Refik Bey 1950 ile 1960 arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı yapacak ama 27 Mayıs darbesinin ardından Yassıada’da idama mahkûm edilecek, cezası müebbed hapse çevrilecek ve 1966’ya kadar cezaevinde kalacaktı!
CUMHURİYETİN KURULUŞ MAZBATASI
Komisyon üyesi Celâl Nuri Bey tarafından kaleme alınan ve orijinalinin görüntüsü ile metni basınımızda ilk defa burada yayınlanan mazbatada şöyle deniyordu:
“Riyaset-i Celîle’ye
Milletimizi refahiyet ve saadete isâl ve istiklâl-i tâmmeye mazhar eden mücahede-i hüdâpesendânede hâkimiyet-i milliye esası suret-i kat’iyede kabul edilmiş ve daima buna riayet edilegelmişti. Bu usulün Türk millet-i necîbesine ne azîm muvaffakiyet temin ettiği aşikârdır. Hâkimiyetin bilâkaydüşart millete aidiyeti ve idare usulünün mukadderaât-ı milleti bizzat ve bilfiil idare etmek esasına müstenit bulunması zaten Cumhuriyet demek olduğundan, saltanat-ı ferdiyeyi katiyen dâfi olan bu kelimenin istimali (kullanımı) ve Türkiye Devleti’nin şekl-i hükümeti cumhurî olması hakkında Teşkilât-ı Esasiye Kanunu’nun madde-i mahsusasının bir fıkra ile tavzih edilmesi hukuken ve maslahaten münasip görülmüştür.
Bir cumhuriyet tesis kılındıktan sonra bu cumhuriyetin mümessili olan bir riyaset makamının da ihdası tabiîdir.
Bundan başka, hükümeti teşkil edecek olan başvekilin reisicumhur tarafından tâyini, mesuliyetin tesbiti nokta-i nazarından umur-ı zaruriyedendir.
Binaenaleyh elyevm mevcut olan şekl-i devlet tesbit edilmek üzere Teşkilât-ı Esasiye Kanunu’nun buna ait bir, üç, sekiz ve dokuzuncu maddeleri berveçh-i âtî tâdîl ve tavzih ve devletimizin dininin, din-i islâm ve lisanı Türkçe olduğuna dair bir madde-i mahsusa tedvin edilmiştir. Mevadd-ı mezkûreyi kanuniyet iktisab etmek üzere Hey’et-i Celîle’ye arz ve teklif ve derakap müzakeresini istirham ederiz.
Kanun-ı Esasî Encümeni Reisi (İzmir): Yunus Nadi
Mazbata Muharriri (Gelibolu): Celâl Nuri
Kâtip (Dersim): Feridun Fikri
Âza İzmit
Âza (Konya): Refik
Âza (İzmit): İbrahim Süreyya
Âza: Mehmed
Âza (Muş): İlyas Sami
Âza (Antalya): Rasih”.
Burada, Cumhuriyet’in ilânı ile alâkalı bazı belgelere yer veriyorum ve bu belgelerin bir kısmı ilk defa yayınlanıyor.
Yorum yaz