Türkiye Klinikleri Yayınevi bünyesinde çıkarılan 'İç Hastalıkları ve COVID-19' sayısı yayınlandı. 2019-2021 dönemindeki yapılan klinik çalışmalarla ilgili makalelerin ve derlemelerin yer aldığı kitapçıkta yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hastalığıyla ilgili yeni ve güncel bilgilere yer verildi.
Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Genel Dahiliye Bilim Dalından Öğr. Gör. Dr. Oğuz Abdullah Uyaroğlu ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Kliniğinden Prof. Dr. Hayriye Esra Ataoğlu tarafından hazırlanan 'Uzun Süreli COVID: Mit mi? Gerçek mi?'* başlıklı derlemede, 'Kovid 19'un akut değil kronik dönemde de etkilerinin sürdüğü' belirtilerek, "İlk dönemde Sars-CoV-2 virüsünün neden olduğu bu hastalığın, virüsün üyesi olduğu ailenin diğer üyelerinin yaptıkları hastalıklara benzer şekilde kısa süreli, akut enfeksiyonlara neden olabileceği düşünülmüşse de, Kovid 19’un çok daha geniş spektrumlu bir kliniğe sahip olduğu ve sadece akut değil kronik dönemde de hastalığın etkilerinin olabileceği görülmüştür" ifadelerine yer verildi.
'Hastalar yeniden hastaneye yatıyor'
Yazıda hastalar üzerinden yapılan çalışmalara da yer verilerek, "Çalışmalar, Kovid-19 ile hastaneye yatırılan hastaların yaklaşık yüzde 9-15’inin taburcu olduktan sonraki iki ay içinde ve yaklaşık yüzde 30’unun taburcu olduktan sonraki altı ay içinde yeniden hastaneye başvurduklarını ve ilk tedaviden sonraki aylarda yakın takip ihtiyacı olduğunun altını çiziyor. Bu hastalarda hastaneye yeniden yatış nedenleri arasında solunum sıkıntısı, sepsis, tekrarlayan pnömoni, kalp yetmezliği, trombotik ataklar, psikiyatrik hastalık ve düşmelerin görülmesi üzerine CDC (Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri), Kovid-19 nedeniyle hastaneye yatırılan hastaların taburcu olduktan sonraki 1-2 hafta içerisinde yeniden değerlendirilmesini önermektedir" ifadeleri kullanıldı.
'Henüz tedavisi yok'
Makalede uzun süreli Kovid'in henüz tedavisinin olmadığına vurgu yapılarak, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Uzun süreli Kovid'in henüz kanıta dayalı uluslararası kılavuzlar tarafından desteklenen bir tedavisi bulunmamaktadır. En kabul gören görüş hasta merkezli, altta yatan hastalıklar, klinik özellikler, kullandığı ilaçlar, psikososyal ve ekonomik özellikleri göz önüne alınarak yaşamsal fonksiyonlarının desteklenmesi ve yaşam kalitesinin arttırılmasıdır.
Bugün artık uzun süreli Kovid terimi bir mit olmanın ötesinde hastaların ve hekimlerin birebir yaşadıkları ve karşılaştıkları, hekimler tarafından kabul edilmesi ve mutlaka yönetilmesi gereken aşikar bir tablodur. Kovid-19 pandemisi, üzerinden bir yıldan fazla süre geçmesi ve onaylı aşıların tüm dünyada yapılmaya başlanmasına rağmen akut dönemdeki etkilerinin yanında uzamış etkileri ile hayatımızda olmaya devam edecek gibi duruyor."
*İlgili makaleye buradaki linkten ulaşabilirsiniz.