İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Kazakistan uyruklu tutuklu sanık Uluossyn Malgazhdarova katıldı. Müşteki özel güvenlik görevlisi Cumhur Cengiz'in hazır bulunduğu duruşmayı, Kazakistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu görevlileri de izledi.
Koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında duruşmaya beyaz tulumla getirilen sanık Malgazhdarova, tercüman aracılığıyla yaptığı savunmada, olay tarihinde Beyoğlu'ndaki kulüpte 3 arkadaşıyla oturduğunu, müştekinin masalarına geldiğini, telefon numaralarını sorduğunu ve "Yanlış yere geldiniz." diyerek dışarı çıkıp kulübün fotoğrafını çektiğini söyledi.
'Bilinçli ısırmadım, tepki olarak kendimi sıktım'
Lavaboya girip çıktığını, kapıda başka bir güvenlik görevlisi olduğunu, bir şey söylemeden iteklediğini ve esmer kısa boylu bir adamın da saçlarından tutup kendisini yere doğru ittiğini anlatan Malgazhdarova, şunları dile getirdi:
"Yere düştüğümde çantamın içindekiler de yere döküldü. Bu kişi çantamdan çıkan telefonumu ayağıyla kırdı, kimliğimi ve paramı aldı. Ayağa kalktığımda, neden beni darbettiğini sordum. Kıvırcık saçlı biri gelip yakamdan tutarak yüzüme tükürdü ve tokat attı. Sonra başka bir erkek geldi, küfür etmeye başladı. Beni darbetmeye devam ediyorlardı. Saçlarımdan tutarak tekmeliyorlardı, yere düştüm, kendimi kaybetmişim. Kendime geldiğimde 'parmak kopmuş' diye sesler duymaya başladım. Çok sayıda erkek vardı ama yardım etmek yerine küfür ediyorlardı. Bilinçli olarak şikayetçinin parmağını ısırmadım. Ağzımı elleriyle açıp ayağa kaldırmak istedikleri esnada harekete tepki olarak kendimi sıktım"
Müşteki Cumhur Cengiz ise güvenlik şefi olduğunu, garsonların, sanık ve arkadaşları diğer müşterileri rahatsız ettiği gerekçesiyle bu kişileri çıkarmasını istediğini, önce gittiklerini ancak tekrar gece kulübüne girmeye çalıştıklarını ve tırnaklarını kendisine doğru tutarak üzerine doğru geldiğini anlattı.
Sanığın daha sonra daha da hırçınlaştığını ve çantasıyla yanındaki güvenlik görevlisi arkadaşına vurduğunu aktaran Cengiz, şöyle konuştu:
"Bunu üzerine Eren isimli arkadaşım da ona tokat attı. Sanık, Eren'e yumruk atınca kolunu geriye doğru kırdım, kendisini yere bıraktı. Amacım dışarı çıkarmaktı. Sonra dehşete kapıldım. Bir baktım parmağım yok. Şahsı bu şekilde dışarı çıkartırken bir anda sağ el yüzük parmağımın uç kısmının koptuğunu gördüm. O ana kadar bir acı hissetmemiştim. Parmağımı gördüğüm anda sanığı bıraktım. Sanığa iki tokat attım. Telefonumun ışığıyla parmağımın kopan parçasını aradım ve buldum, hemen hastaneye gittim. Hastaneye gittiğim için benden sonra olanları görmedim. Şikayetçiyim. Bu olay nedeni ile 15 bin lira tedavi masrafım oldu. Bir ay işe gidemedim."
Taraf avukatlarının da beyanlarının alınmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Uluossyn Malgazhdarova'nın, ifadesinin alınmış olmasına ve tutuklu kaldığı süreye göre tahliyesine hükmetti.
Bu sanık hakkında yurt dışına çıkış yasağından oluşan adli kontrol tedbiri uygulanmasına da karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.