Avrupa Birliği (AB) ile üyesi Polonya arasındaki hukukun üstünlüğü kavgasında yeni bir perde açıldı. AB'nin en üst mahkemesi Avrupa Adalet Divanı, Polonya Yüksek Mahkemesi Disiplin Dairesi’ni devredışı bırakmadığı için Varşova'yı günlük 1 milyon euro ödeyeceği para cezasına çarptırdı. Avrupa Adalet Divanı'nın kararında 'AB'nin yasal düzenine, özellikle hukukun üstünlüğü gibi üzerine kurulu olduğu değerlere ciddi ve tamir edilemez zararların verilmesini engelleme bakımından bu cezanın gerekli olduğu' vurgusu yapıldı.
AB hukuku mu ulusal yasalar mı, işte bütün mesele bu
Milliyetçi-muhafazakar Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) iktidarının çoğunlukta olduğu parlamento tarafından üyeleri seçilen Polonya Yüksek Mahkemesi Disiplin Dairesi, kararlarını beğenmediği yargıçları cezalandırma yetkisine sahip. 'Yargıçları susturma ve hükümet politikalarına uygun karar vermeye zorlama aracı' olarak eleştirilen Disiplin Dairesi, Brüksel tarafından 'AB hukukunun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ilkelerinin ihlali' olarak görülüyor.
Avrupa Komisyonu'na her gün 1 milyon euro ödeyecek
Dolayısıyla AB'nin icra organı Avrupa Komisyonu'nun başvurusu üzerine Avrupa Adalet Divanı, temmuzda dairenin faaliyetlerinin derhal askıya alınması kararını vermişti. Daireyi kapatma sözü veren Başbakan Mateusz Morawiecki, o zamandan beri AB'yle tutuştukları hukuk kavgasını hararetlendirdiğinden, bu sözünü yerine getirmedi. Bu kez Avrupa Adalet Divanı'ndan Varşova'nın daireyi feshetmediği müddetçe Avrupa Komisyonu'na günde 1 milyon euro para cezası ödemesi kararı çıktı.
Başbakan Morawiecki'nin geçen hafta AB zirvesinde diğer AB liderlerini 'şantaj yapmakla ve 3. Dünya Savaşı tehdidi yaratmakla' suçlamasını yankılayan Adalet Bakan Yardımcısı Sebastian Kaleta, Adalet Divanı kararını 'gasp ve şantaj' diye niteledi.
Kaleta, "AB mahkemesi, Polonya Anayasası ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını tamamen görmezden geliyor. Yetkileri dışına taşarak mali ceza ve geçici tedbir uygulamasını kötüye kullanıyor" dedi. Hükümet Sözcüsü Piotr Muller de "Ülkemize karşı girilen cezalandırma ve şantaj yolu, doğru yol değil" diye tweetledi.
Hükümetin tetiklediği anayasaya uygunluk krizi
AB ile Polonya arasındaki yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve AB hukukunun ulusal yasaların üstünde olması gibi konularda anlaşmazlıklar son dönemde tırmandı.
Başbakan Morawiecki'nin inceleme talebi uyarınca, Polonya Anayasa Mahkemesi, 'AB müktesebatının kısmen Polonya Anayasası'na uymadığına ve ulusal yasaların bazı alanlarda AB hukukundan önce geldiğine' karar verdi. Hükümet de karar sahip çıktı. Bu da geçen haftaki AB zirvesinde çok sert söz düelloları yaşanmasına yol açtı.
AB'nin verdiği paralar olmasa
Bazı üye ülkeler, Polonya ve AB ile benzer sorunlar yaşayan Macaristan'a koronavirüs pandemisinin ekonomik sonuçlarıyla mücadele amacıyla hazırlanan AB kurtarma fonundan verilecek payın onaylanmamasını istedi. Kurtarma fonundan Polonya'nın payına düşen 36 milyar euronun akıbeti şimdilik meçhul.
Birliğin köprüleri atma noktasına geldiği Polonya için ufukta AB'den çıkış (Polexit) olup olmadığı tartışılıyor. Ancak Britanya'dan farklı olarak, Polonya'da AB üyesi olarak kalmak nüfusunun ezici çoğunluğu tarafından destekleniyor. Polonya'ya 2004 yılında birliğe katıldığından beri diğer üye ülkeler 200 milyar eurodan fazla para aktardı. Anketlerde birlikte kalmaya yönelik halk desteği yüzde 90 civarında.